Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/485 E. 2021/529 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/485
KARAR NO : 2021/529

DAVA : Tazminat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 17/04/2018
KARAR TARİHİ : 20/05/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/06/2021
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı firma arasında İstanbul İli Sarıyer İlçesi ….. Mevkii ……. ada …… parsel sayılı taşınmazda bulunan …… Vadi A4 Blok 05 numaralı bağımsız bölümün satışı hususunda 20/09/2017 tarihinde, 1.800,000 TL bedelli sözleşme aktedildiğini, sözleşme kapsamında davalı firmaya toplamda 350.000,00TL ödeme yapıldığını, ödeme belgeleri ile makbuzların dosyada mevcut olduğunu, ancak sözleşme gereği yapılmayan eksik işlerin müvekkilini mağdur ettiğini, salon tavanın su aldığını, Terasta su birikintisi oluştuğunu, banyonun arızalı olduğunu, ısınma sisteminde arızalar olduğunu, davalı tarafın mevcut senetleri baskı yolu ile tahsil etmeye çalıştığını belirterek, ayıplı teslim edilen konut satış sözleşmesinin feshine, vadesi gelmemiş senetlerin iptaline karar verilmesini, vadesi gelmemiş senetlerin yargılama sonuna kadar ödenmemesine karar verilmesini, ödenen 350.000,00TL’nin faizi birlikte iadesine karar verilmesini, eksik ve hatalı imalattan kaynaklanan zararın tespiti ile mümkün olan zararın karşılığı kadar davalının tazminata mahkum edilmesini, ilgili gayrimenkulün üzerine tedbir konulmasını, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İşbu dava, Bakırköy …… Tüketici Mahkemesinin …… esas ……. karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize intikal etmiştir.

Davalı vekili özetle; Müvekkili şirket hakkında İstanbul Cumhuriyet Savcılığının Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunun 09.11.2018 tarih ve …… soruşturma sayılı talebi kapsamında, İstanbul …… Sulh Ceza Hakimliğinin 09.11.2018 tarihli, ….. D.İ. sayılı dosyası üzerinden …ne CMK 133/1 ve devamı maddeleri uyarınca Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kayyım olarak atanmasına; yönetim organının yetkilerinin ve ortaklık payları veya menkul kıymetler idare yetkilerinin tümüyle kayyıma verilmesine karar verildiğini, anılan karar üzerine Fon Kurulunun 12.11.2018 tarihli ve ….. sayılı kararı ile, İstanbul ….. Sulh Ceza Hakimliğinin 09.11.2018 tarihli ve …… D.İ. sayılı kararıyla Fonun kayyım olarak atandığı …nin Yönetim Kurulunun Fon tarafından oluşturulmasına ve Yönetim Kurulu Başkanlığına ……’ın, Yönetim Kurulu Üyeliklerine ………’in atanmalarına karar verildiğini, Yönetim organının yetkileri ile birlikte ortaklık paylarını veya menkul kıymetleri idare etmek için kayyım olarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun atanması ile birlikte yönetim organının görevinin sona erdiği; yetkilerinin tümüyle kayyıma geçtiğini, huzurdaki dava ile ilgili olarak müvekkili şirkete atanan kayyum heyeti, inşaatın bitirilip hak sahiplerine devri için gerekli çalışmalara başladığını, yaşanan gecikmeden dolayı müvekkili şirketin kusurunun olmaması ve TMSF’nin yönetim kayyımı atanmış olması nedenleriyle davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında imzalanan 20.09.2017 tarihli ön ödemeli gayrımenkul satış sözleşmesinin iptali, senetle yapılan ödeme tutarının tahsili, verilen senetlerin iade ve iptali, uğranılan zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ nun 114. maddesinde dava şartları düzenlenmiş olup, maddenin (g) bendinde yazılı “davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması “şartı dava şartları arasında sayılmıştır.Aynı yasanın 120/2 maddesinde avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması halinde mahkemece bu eksikliğin tamamlanması için davacıya 2 haftalık kesin süre verileceği düzenlenmiştir.
Harç ve avans ödenmesi başlığını taşıyan 6100 sayılı HMK.’nun 120 .maddesi uyarınca:(1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. (2) Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir.
Noksan harç tespit edilen değer üzerinden harcın ödenmesi hususunu düzenleyen 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi uyarınca:
Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409.uncu maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.
Delil ikamesi avansının süresinde yatırılmaması nedeniyle davanın kanıtlanmadığından söz edilebilmesi için, öncelikle o delilin, uyuşmazlık konusu vakıaya ilişkin iddianın ispatı ile doğrudan ilgili olması gerekir. Bu durumda davacı, giderini yatırmadığı delilden vazgeçmiş sayıldığı için davanın kanıtlanamaması söz konusu olabilecektir. Deyim yerindeyse, o delil olmadan o vakıanın ispatı mümkün olmamalı, taraf, delil avansını yatırmadığından delilden vazgeçmiş sayılınca, o vakıa tümüyle ispatsız kalmalıdır.
Somut olayda, Mahkememizin 27/02/2021 tarihli ara kararı ile, davaya konu uyuşmazlık hususlarında keşif yapılmasına karar verilmiş, yasal uyarıları taşıyan ara karar taraflara tebliğ çıkartılmış, 16/03/2021 tarihinde davacı vekiline tebliğ edilmesine ve verilen kesin süreye rağmen keşif için gerekli masrafların yatırılmadığı, mazeret de bildirmediği anlaşılmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile tüm dosya içeriğine göre, taraflar arasında imzalanan 20.09.2017 tarihli ön ödemeli gayrımenkul satış sözleşmesi bulunduğu, davacının davadaki iddiasının ispatı yönünden bilirkişi ücretinin yatırmadığı ve inceleme yapılamadığı sabittir. Ayrıca davacı tarafın bilirkişi ücretini yatırmadığı gibi bilirkişi inceleme günü ticari defter ve belgelerini mahkeme huzuruna sunmadığı, gider avansının da bilirkişi ücretini karşılamaya yeterli olmaması nedeniyle mahkememizce her hangi bir inceleme yapılamamıştır. Bu durumda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 120/2 maddesi gereğince ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı yasanın 120/2 maddesi gereğince ispatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 6.831,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.771,70 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 36.450,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/05/2021

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)