Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/467 E. 2020/323 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/467 Esas
KARAR NO : 2020/323

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 11/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/04/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında yapılan alış veriş neticesinde davacı aralarındaki anlaşmaya uygun olarak davalı şirkete ürünleri tam ve eksiksiz teslim ettiğini aralarındaki alış veriş bedeli olan 31/08/2018 tarihli 25.570,69TL bedelli faturada davalı şirkete gönderildiği müvekkilinin hesaplarına işlendiğini, fatura bedeline mahsuben davalı şirket tarafından 21/09/2018 tarihinde 8.500,00TL ve 19/10/2018 tarihinde 1.000,00TL olarak ödeme yapıldığı kalan 16.070,69TL kısmının bilahare ödeneceği söylendiğini ancak her defasında ödeme tehir edildiği alacağın tahsili amacıyla Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’ nün ….. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını davalı tarafın itiraz ettiği bu sebeple itirazın iptalini %40’dan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkemede açılan iş bu dava taraflar arasındaki ticari satış ilişkisi çerçevesinde düzenlenen faturaya istinaden müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalii istendiği, söz konusu ilişki müvekkili şirket davacı tarafa fason yaptırdığını davacı taraf ise şahıs şirketi olup icra takibine konu ettikleri alacak ise ticari işe konu alacağı ifade ettiğini, davaya konu Bakırköy …..İcra Müdürlüğü’ nün ….. Esas sayılı dosyasına dayanak fatura incelendiğinde de görüleceği üzere faturada alacaklının unvanı ….. Tekstil – … şeklinde yazılı olduğunu dolayısıyla gerek taraflar arasındaki davaya konu alacağın ticari işten kaynaklanması gerekse de her iki tarafın da tacir olması nedeniyle davada Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereğince Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 16.070,69 TL asıl alacak, 601,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.671,69 TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 14/01/2020 havale tarihli raporunda; davacı ile davalı şirket arasında fason dikim işinden kaynaklı ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davacı tarafından fason dikim işine dayanak olarak takibe konu 31/08/2018 tarihli faturanın düzenlendiğini ve faturaya konu malların da aynı tarihte davalıya teslim edildiğini, davalı firma tarafından TTK’nun 23. maddesinde belirtilen ayıp ihbar süresi içinde ayıp ihbarının yapılmadığını, malların tesliminden 83 gün ve 89 gün sonra tanzim ettiği iade faturasını posta yoluyla göndermek istendiğini, ancak tebliğin gerçekleşmediğini, davalı şirketçe, davacıya fason dikimi yaptırılan emtianın Rusya’daki firmaya gönderildiğini, % 100 kusurlu olması nedeniyle iade edildiğini, bunun üzerine iç piyasada iskontolu satışının yapıldığının belirtilmesine karşın, bu hususları ortaya koyan kayıt ve belgenin ibraz edilmediğini, 6754 Sayılı Yasa gereğince hukuki nitelik arz eden ihtarın ve iade faturasının kabulünde nihai takdir Sayın Mahkemeye ait olduğundan; ayıp ihbarının ve iade faturasının kabul edilmesi durumunda, ödemeler ve iade faturası, davacının karşı fatura alacağından mahsup edildiğinde, takipte talep edilebilecek bakiye asıl alacak tutarının 25,72 TL, İşlemiş ticari temerrüt faizinin 0,59 TL olarak hesap ve tespit edildiğini, ayıp ihbar süresinin aşılmış olması, keza, ayıplı malların iddia edildiği şekilde Rusya’ya gönderildiğini ve müşteri tarafından tekrar davalıya iadesinin yapıldığını gösteren belgenin olmaması, yine iddia edildiği şekilde fason dikme konu emtianın iskontolu olarak iç piyasada satışının yapıldığına dair fatura ve kaydın bulunmaması nedeniyle ayıplı mal hususunun ve davacının ağır kusurunun olduğunun ispat edilmemiş olduğu hususuna dayalı olarak iade faturasının davacının bakiye alacağından mahsubunun uygun olmadığı yönünde kanaat hasıl olması durumunda ise, icra takibinde talep edilebilecek bakiye asıl alacak tutarının 16.070,69 TL, işlemiş ticari temerrüt faizinin ise 369,20 TL olarak hesap ve tespit edildiğini bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı, davalıya fason dikim işi yapmış olup bu konuda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacı tarafça dikimi yapılarak davalıya teslim edilen ürünlerin ayıplı olup olmadığı hususundadır. Davalı, ayıp savunmasında bulunduğundan bu konuda bildirmiş olduğu tanıklar dinlenmiş ve tanıklardan davalı çalışanı olan … ürünlerin Rusya’da bulunan müşteriye sevk edildiğini ve müşteri tarafından ayıplı olduğunun tespit edilmesi nedeniyle iade edildiğini, iade edilen ürünlerin iç piyasada satıldığını beyan etmiş, yine davalı tanığı … Rusya’daki müşteriden alınan sipariş üzerine davacıya dikimi yaptıran ürünler müşterinin kalite kontrolcusu tarafından ayıplı olduğu tespit edildiğinden ürünlerin Rusya’ya hiç gönderilmediğini ve iç piyasada satıldığını beyan etmiştir. Davaya konu bakiye fatura alacağının konusu olan ürünlerin 31.08.2018 tarihinde davalıya teslim edildiği irsaliye faturası ile sabit olup bu hususta bir ihtilaf da bulunmamaktadır. Davalı tarafça cevap dilekçesi ekinde sunulan ve tanık beyanlarında bahsedildiği üzere davalının müşterisi tarafından yapıldığı beyan edilen kalite kontrol formunun 13.11.2018 tarihine ait olduğu ve kontrol formunda üründeki hataların dikim ve ölçü hatası olduğu, yani basit bir gözden geçirme ile tespit edilebilecek nitelikte bulunduğu, buna rağmen davalı tarafça ancak 73 gün sonra müşterisinin görevlendirdiği kontrolcü tarafından tespit edilmesi nedeniyle 15.11.2018 tarihli iade faturasının düzenlendiği, ayıp ihbarına ilişkin ilk gönderinin 83 gün sonra yapıldığı, yine davalı tarafça ayıplı olduğu bildirilen ürünlerin satıldığı, bu haliyle davalı ayıp ihbar süresini geçirdiği gibi ayıp iddiasını dahi ürünler elinde bulunmadığından ispatlayamadığı, bu konuda ispat yükünün üzerinde olduğu, ürünler satıldığından inceleme yapılmasının mümkün bulunmadığı, dava konusu faturaya ilişkin ürünlerin teslim edildiği hususunda ihtilaf bulunmayıp ayıp iddiası davalı tarafça ispatlanamadığından davanın asıl alacak yönünden kabulüne, işlemiş faize ilişkin talebin ise davalının temerrüde düşürüldüğü hususunda davacı tarafça ispat vasıtası sunulmadığından reddine karar verilmiştir. Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 16.070,69 TL asıl alacak yönünden davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
İşlemiş faize ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 3.214,13TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 1.097,78 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 201,36 TL harcın mahsubuyla bakiye 896,42 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 201,36 TL peşin harç olmak üzere toplam 245,76 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 971,05 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 936,04 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 601,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafça posta / tebligat gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 80,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 2,88 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/03/2020

Katip …

Hakim …