Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/46 E. 2021/633 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/46
KARAR NO : 2021/633

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 21/01/2019
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2021
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkilinin ortağı olduğu davalı …nin 25.12.2018 tarihinde 2014-2015-2016-2017 yıllarına ait olağan Genel kurul toplantısı yapıldığı, toplantının 4 numaralı gündem maddesi olan “2014-2015-2016-2017 yıllarına ait Bilanço ve Kar – Zarar hesaplarının okunması ve müzakere edilmesi’ hususunda yapılan oylamada bilanço ve kar-zarar hesapları 122.562,50 olumsuz oya karşılık 254.875,0 oyla tasdik ve ibra edilmesi hususunda karar verildiği, müvekkilinin olumsuz oy kullanarak muhalefet şerhi düştüğünü, toplantıda bilanço ve kar-zarar hesapları oy çoğunluğu ile ibra edilmiş ise de Şirket içerisinde usulsüzlükler yapıldığını, yapılan genel kurul toplantısında bilanço ve kar-zarar hesaplarının görüşülmesi esnasında usulsüzlüklerin görüşülmediği, şirkete ait ticari defter ve diğer kayıt ve belgeleri incelemek istendiğinde şirkete ait defterlerin ve kayıtların dava dışı …… ’ta olduğu beyan edildiği, ……’ın ticari defterleri kendi uhdesine saklayarak şirkette yapmış olduğu usulsüzlükleri sakladığını beyan ederek ….. Profil A.Ş’’nin 25.12.2018 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 4 numaralı “Bilanço ve karar-zarar hesaplarının ibrası” ve 5 numaralı “yönetim kurulu üyelerinin” ibrasına ilişkin kararların iptaline karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin 2014-2015-2016 ve 2017 yıllarına ait Olağan GK toplantısında 25.12.2018 tarihinde önceden belirlenen yerde, saatte, gündemde ve yapılan teklifler doğrultusunda yeterli sayıda pay sahibinin katılımıyla yapıldığını, Genel Kurul Kararının Kanun Ve Esas Sözleşme Hükümlerine Göre Yapıldığını, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacı …’ın Şirketin Yönetim Kurulu Üyesi olduğunu ve incelemek istendiği şirkete ait ticari defter ve diğer kayıt ve belgelerin kendisi yönetiminde bulunduğunu ve Şirketin Muhasebecisinden her zaman talep etme hakkı ve yetkisinin bulunduğunu, bu belgelerin dava dışı …… ’ta olduğu iddiasının doğru olmadığını, bu belgelerin Şirketin muhasebesinde bulunduğunu, davacının, Yönetim Kurulu Üyesi olması sıfatı ile her zaman inceleyebileceğini, Yönetim kurulu üyesi sıfatı ile Şirketin tüm faaliyetlerinden bilgi sahibi olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… Esas Sayılı Dosyasının bu davanın konusunu oluşturmadığını beyan ederek davanın reddini ile yargılama giderleri ve Vekalet ücretinin de davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının ortağı olduğu, davalı …nde 25/12/2018 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 4 ve 5 numaralı kararların iptali talebinden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Anonim şirketlerde hâkim olan ilkelerden birisi kararların alınmasında çoğunluk ilkesidir. Bu ilke uyarınca genel kurulda alınan kararlar toplantıda hazır bulunmayan veya muhalif oy veren pay sahipleri ile şirketin diğer organlarını da bağlamaktadır. Bu durum Genel kurulda alınacak kararlarda çoğunluğu elinde bulundurulanların şirket menfaatleri yerine kendi menfaatlerini gözetme gibi bir sakınca doğurabilmektedir. Bunu önlemek için kanun koyucu belli şartların varlığı halinde hem oy çoğunluğuna sahip ortakların yetkilerini sınırlandırmış hem de azınlığı ve şirket organlarına alınan kararların iptali için dava hakkı tanımıştır.
İptal edilebilirliğin şartları kanunumuzda 445. Maddede düzenlenmiştir: kararın iptali için kararın kanuna, esas sözleşmeye veya dürüstlük kuralına aykırılığı aranmakta, genel kurul kararının sadece şirketin veya pay sahiplerinin zararına olması iptal nedeni yapılamamaktadır. İptal edilebilirlik için bu şartlara ek olarak 446/b bendinde genel kurul kararı ile aykırılık arasında nedensellik bağının da bazı durumlarda olması gerektiği belirtilmiştir.
Kanuni düzenlemelere aykırı kararlar iptal yaptırımına tabidir. Kanuna aykırılık ile kastedilen salt Türk Ticaret kanununa aykırılık değildir, özel hukuk ve kamu hukuku alanına giren tüm kanunlardır.
TTK 340 maddesi esas sözleşmenin içeriğini belirleme özgürlüğünü oldukça kısıtlamış olsa da esas sözleşmeye aykırılık bir iptal yaptırımı olarak düzenlenmiştir. Anonim ortaklık ana sözleşmesi, ortaklığın kuruluş amacı doğrultusunda faaliyetini gerçekleştirebilmesi için şirket tüzel kişiliği ile şirket ortakları arasındaki ilişkilerin hukuki çerçevesini belirleyen hükümleri ihtiva eden akit türüdür. Bu sebeple genel kurul kararının bu hükümlere aykırı olmaması gerekmektedir.
Sermaye ve oy çoğunluğuna sahip ortakların haksız kararlarıyla azınlık pay sahiplerini ezmelerini engellemek amacıyla genel kurul kararlarının dürüstlük kuralına aykırı olması halinde iptali istenebilecektir.
Pay sahiplerinin (oydan yoksun olanlar dahil) dava açma hakkı paya bağlı bir hak ve emredici kanun hükmüne dayalı bir haktır. Pay sahiplerinin kararın iptali halinde menfaatlerinin olduğunu iptalin şirketin yararına olacağını ispat etme zorunlulukları bulunmamaktadır.
TTK m. 437’de pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkının ihlali halinde genel kurul ve/veya yönetim kurulu kararının iptalini talep etme hakkı verilmemektedir. TTK m. 437/2 uyarınca pay sahibi bilgi alma ve incelme hakkını esasen genel kurulda kullanması söz konusu olup, genel kurulda bu talebi dikkate alınmazsa, TTK m. 437/5 uyarınca mahkemeye başvurarak bu hakkını kullanması gerekmektedir. Dolayısıyla pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkının ihlali ilgili genel kurulda alınan kararların sıhhatini etkilememekte ve pay sahibine iptal davası açma hakkı vermemektedir. Pay sahibinin bilgi talep etmesine rağmen genel kurulda bilgi verilmemiş olması, genel kurulun iradesini sakatlayarak yanlış karar alınmasına sebep olmadıkça, genel kurul kararının iptali istenemez. Her ne kadar pay sahibi genel kurul dışında (öncesinde) yönetim kuruluna başvurup bilgi isteyebilirse de, yönetim kurulunun bu talebe olumlu cevap vermemesi durumda, genel kurul toplantısında bu hakkı kullanması gerekmektedir. Yoksa yönetim kurulu kararının iptalini talep etme veya yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna gitme imkânı da yoktur (ayrıntılı bilgi için bkz. Durgut, Ramazan / Emre Kaplan, Ahmet: “Anonim Şirke Pay Sahiplerinin Bilgi Alma ve İnceleme Hakkı”, ….. Üni-versitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 13, S. 171 – 172, Kasım – Aralık 2018, s. 148 – 149). Somut uyuşmazlık, sermaye artırımı kararı yönetim kurulu tarafından alınmış olup, pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkının ihlal edildiğinden yola çıkarak yönetim kurulunun kararının butlanını ve/veya iptalini istemesi söz konusu değildir. Pay sahibinin öncelikle TTK m. 437/5 uyarınca mahkeme aracılığıyla bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmak için girişimde bulunması gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’da ibra kararının alınması ile ilgili olarak açık bir nisap öngörülmemiştir. Bu nedenle genel kurulun toplantı ve karar yeter sayısına ilişkin genel kuralın uygulanması gerektiği söylenebilir. Davalı anonim şirketin esas sözleşmesinde de bu konuda özel bir düzenleme bulunmamaktadır. TTK’nun 418.maddesine göre;”(1) Genel kurullar, bu Kanunda veya esas sözleşmede, aksine daha ağır nisap öngörülmüş bulunan hâller hariç, sermayenin en az dörtte birini karşılayan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin varlığıyla toplanır. Bu nisabın toplantı süresince korunması şarttır. İlk toplantıda anılan nisaba ulaşılamadığı takdirde, ikinci toplantının yapılabilmesi için nisap aranmaz. 2) Kararlar toplantıda hazır bulunan oyların çoğunluğu ile verilir.” Bununla birlikte ibra kararının alınmasında bir takım pay sahiplerinin oy hakkı tanınmamıştır. TTK’nun 436/2.maddesine göre; “Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz.” Ancak, oydan yoksun bulunan pay sahipleri genel kurul toplantısına katılma, görüş bildirme, bilgi alma, iptal davası açma ve teklif sunma gibi haklardan yararlanabileceklerdir. Bu bakımdan oydan yoksunluk halleri, çoğunlukla gündemdeki maddelerden sadece bir kısmı açısından söz konusu olduğundan; yalnızca karar yeter sayısının hesaplanmasında dikkate alınmaz. Toplantı yeter sayısının hesabında, oydan yoksun paylar dikkate alınır ( Dr. Aydın Çelik, Anonim Ortaklıklarda Yönetim Kurulu Üyelerinin İbrası, sh.134).
Dosyaya sureti sunulan 25/12/2018 Tarihli Genel Kurul Toplantı Tutanağında, söz konusu gündem maddesinin 122.562,50 olumsuz oya karşılık 254.875- oyla tasdik edildiği ve … ile ……. ’ın söz konusu karara yönelik muhalefet şerhi yazdırdıkları görülmektedir. TTK m. 446/1 uyarınca söz konusu karara olumsuz oy verip muhalefetini tutanağa geçiren davacı ……. ’ın iptal davası açma hakkı bulunmaktadır.
Dosyada örneği bulunan 25/12/2018 Tarihli Genel Kurul Toplantı Tutanağında, 5 nolu gündem maddesinin “Yapılan oylama sonucunda yönetim kurulu üyeleri 122.562,50 olumsuz oya karşılık 254.875 oyla ibra edildiler’ şeklinde ibra kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, ticaret sicil kayıtları, 25/12/2018 Tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan karar örneği, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; davacının iptalini talep ettiği 25/12/2018 Tarihli Genel Kurul Toplantısının 4 Nolu “Bilanço ve Kar – Zarar Hesaplarının İbra Edilmesi” başlıklı maddesine olumsuz oy verdiği ve muhalefet şerhini tutanağa geçirttiği bu haliyle TTK m. 446/1 uyarınca iptal davası açmaya hakkı olduğu, davacı tarafça iptal sebebi olarak ileri sürülen hususlar mahkememizce aldırılan ve itibar edilen 09/02/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak incelenmiş olup, söz konusu kararının iptalini gerektirecek kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil eden bir husus tespit edilememiştir. Ayrıca davacı vekili müvekkili pay sahibinin şirket defter ve belgelerini inceleyemediklerini, yani bilgi alma haklarını kullanamadıklarını iddia etmektedir. Anonim şirket pay sahipleri ile yönetim kurulu üyelerinin bilgi alma ve inceleme hakkı TTK m. 392 ve 437’de özel olarak düzenlenmiş olup, kural olarak bilgi alma hakkının ihlali genel kurul kararının iptaline imkan vermemektedir. Muhalefet şerhin de belirtilen defter ve kayıtların incelenemediği hususunun davacı pay sahibinin / yönetim kurulu üyesinin bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamında olduğu ve bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılamamasının tek başına genel kurul kararının iptaline imkan vermediği, bu hususta davacının mahkemeye başvurarak bilgi alma ve inceleme hakkını kullanabileceği, (TTK m.437/5, 392/4 ve 5), davacının ileri sürdüğü diğer iddialar bakımından da dosya kapsamındaki bilgi ve belge durumuna göre oy çokluğu ile alınan kararın kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunun tespit edilemediği, davacının 25/12/2018 Tarihli Genel Kurul Toplantısının 5 Nolu “Yönetim Kurulu Üyelerinin İbra Edilmesi” başlıklı maddesi için olumsuz oy kullandığı, TTK m. 446/1b’de “..genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve bu aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri” uyarınca söz konusu kararın iptalinin istenebileceği; ancak davacı pay sahibi ve (eski) yönetim kurulu üyesi … (100.000TL) olumsuz, dava dışı pay sahibi yönetim kurulu üyesi ….. (100.000TL pay/oy) olumlu oy düşüldüğü takdirde de yönetim kurulu üyesi olmayan ……. ’ın 22.562,00 TL olumsuz oyuna karşılık, yönetim kurulu üyesi olmayan ……. ’ın 154.875,00 TL olumlu oyu ile oy çokluğuyla ibra kararı alınabildiğinden yönetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullanmalarının (TTK m. 436/2) genel kurul kararının alınmasında etkili olmadığından iptalinin gerekmediği (TTK m. 446/1-b), anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2017/2696 esas, 2019/1902 karar sayılı ilamı)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile eksik 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/06/2021

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)