Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/445 E. 2022/594 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/445 Esas
KARAR NO : 2022/594

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 20/06/2019
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/06/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacılar vekili özetle; müvekkili ….. Dış Tic. Ltd. Şti.nin muhtelif plastik ürünlerin yurtiçi ve yurtdışı pazarlamasını yaptığını, davalı …… Plastik Elektromekanik San. Tic. Ltd. Şti.nin ise müvekkilinin ürün tedariki sağladığı firmalardan birisi olduğunu, taraflar arasında yıllara sâri ticari ilişki bulunduğunu, davalılarca, müvekkillerinden müvekkili şirketin cari hesap kapsamında oluşacak borçlarına mahsuben 100.000 USD senet düzenlemesinin istendiğini, bu senet düzenledikten sonra ise davalının, korkutma ve tehditler ile teminat amaçlı olduğunu söyledikleri ikinci bir 100.000 USD tutarlı senet düzenlettiklerini, davalı şirket yetkililerinin baskı ve tehditleri neticesi müvekkillerinin bulundukları durumdan kurtulmak amacıyla söz konusu senetleri imzaladığını ve şahsi aval verdiklerini, akabinde davalı ……’ın talimatı ile ……, müvekkili …ı yanına alarak müvekkili şirket yetkilisi …’ın evine giderek senetleri imzalattıkları ve şahsi avalini aldıklarını, davalı, müvekkile mevcut cari hesap borcunu ödemesi ile senetleri bila bedel iade edeceğini taahhüt ettiğini, müvekkilinin, bu taahhüde güvenerek senet tanzim tarihinden sonra davalıdan aldığı ürünlerin bedeline mahsuben 34.544,31 USD tutarında ödeme gerçekleştirdiğini, bakiye 65.455,69 USD tutarında borcu kaldığını, bu borcunu davalı uhdesindeki senetlerin bila bedel iadesi ile eş zamanlı olarak ödemeye hazır olduğunu davalıya bildirdiğini, hal böyle iken davalının, dava konusu senedi haksız doldurarak müvekkili aleyhine, 15.02.2019 tarihinde Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi …. D. İş ….. K. Sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alarak Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, bu senet ve icra dosyasına ilişkin olarak gerekli itiraz ve davalar müvekkilce ayrıca ikame edildiğini, davalı şirketin, yine baskı ve tehdit altında teminat amacıyla aldığını söylediği bila bedel iadesi gereken diğer senedi ise haksız doldurarak davalı şirketin %50 ortağı ve imza yetkilisi …’a ciro ettiğini, müvekkili aleyhine 15.02.2019 tarihinde Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. D. İş ….. K. Sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alarak Bakırköy ….. İcra Dairesi’nin …… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, huzurdaki dava işbu sebebe ilişkin olup tehdit ve baskı uygulanarak müvekkillerinin iradesi sakatlanmak suretiyle tanzim edilen bu senede yönelik müvekkillerinin davalılara hiçbir borcu bulunmadığını beyan ederek Bakırköy …… İcra Dairesi’nin …… esas sayılı dosyasına müvekkilce kesin süresiz banka teminat mektubu olarak depo edilecek dosya borcunun alacaklı tarafça tahsil edilmemesi / alacaklılara ödenmemesi hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkillerinin davalılara Bakırköy …… İcra Dairesi’nin …… esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitine, haksız icra takibi yapan davalıların ayrı ayrı %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davalı …’ın davalı …… Plastik firmasının % 50 ortağı olduğunu, davacılardan … ile iş ve sektör arkadaşlıkları ile hacimli güvene dayalı finansman desteği üretim, tedarik ve ihracata dayalı ticari ilişkilerinin mevcut olduğunu, davacı … şahsi para almalarını elden alıp hukuki takibe uğrarım diye resmi işlem ve aktarımlarını da eşi … ve diğer aile fertleri üzerinden takip ettiğini, müvekkili şirket ve ortaklarının özellikle …’ın tanımadıkları diğer kişi ve kurumlara davacı … adına ödeme yapmak yerine davacının istediği borçları elden …….’a vermeyi uygun gördüklerini, davacı ve Davalıların 04.09.2021 tarihinde özel görüşme anında davacının ticari fayda gereği satışını yaptığı davalı ürünlerinin ihracatından çekileceğini söylediğini, tek taraflı bir beyanda bulunduğunu, 05.02.2019 tarihinde davacı …’ın davalı şirket ortağı …..’nun odasında tek taraflı sizinle ihracata dayalı üretim ve satış pazarlamadan çekileceğini söylediğini, davalıların da cevaben borçların ödenmesinin istendiğini, bunun üzerine, …….’ın İki adet 05.02.2019 tanzim tarihli ve 11.02.2019 vade tarihli 100.000 ABD dolar tutarındaki iki adet senet tanzim ettiğini, konu ile ilgili Büyükçekmece Başsavcılığında açılan …… nolu Soruşturma dosyası 29.07.2019 tarihinde ……. karar no ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ile sonuçlandığını, vadesi gelmesine rağmen ödenmeyen senetler bakımından, müvekkilinin Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi ….. D.İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz işlem başlattığını, alınan ihtiyati haciz kararının Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ….. E sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, müvekkilinin, 05.02.2019 tanzim ve 11.02.2019 ödeme tarihli 100.000 ABD dolar bedelli diğer senedi davacı borçlular aleyhine 14.02.2019 tarihinde Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi …. D.İş ….. K. Sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alarak Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davacı şirketin yeni adresinde Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün ……. Talimat sayılı dosyası ile haciz işlemi sırasında ……’ ın hissedar olduğu ……. Plastik Ltd. Şti. diğer ortağı ……’ in yeddi eminliği teklif edilerek haciz işleminin durdurulduğunu, esas icra dairesince haciz işlemi Bakırköy ….. İcra Hukuk Mahkemesinde …. E. sayılı dosyasında karar aşamasında olduğunu, müvekkilinin davacıya fatura etmiş olduğu ürünlerden alacağı olan cari hesaptan kısmi ödeme almış bakiye alacağı 65.455,69 ABD dolar alacağı için 04.03.2019 tarihinde Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünden …… Esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini, Büyükçekmece Arabuluculuk bürosundan 04.04.2019 tarihinde sonuç alınamadığından Büyükçekmece …. Aslye Hukuk Mahkemesi ….. Esas sayılı dosyasından haksız takibe itirazın kaldırılması ve borca itiraz eden borçlunun % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyası, Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… D. İş sayılı kararı, Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. D. İş sayılı dosyası, Bakırköy …… İcra Dairesi’nin …… esas sayılı dosyası, mahkememizin ….. d.iş sayılı dosyası, vergi kayıtları, Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı ….. Soruşturma sayılı dosyası, Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı …. Soruşturma sayılı dosyası, banka dekontları, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 05.02.2019 düzenleme 11.02.2019 vade tarihli 100.000 USD bedelli senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti talebinden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılarak dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup ticari defter ve belgeler üzerinde mahkememizce inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce aldırılan 13.01.2022 tarihli bilirkişi raporu bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli bulunması sebebiyle hükme esas alınmıştır.
Celp edilen Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …. E.Sayılı dosyasınının tetkikinde, davalı ……. tarafından, davalılar aleyhine Toplam 589.688,15 TL alacak bakımından icra takibi başlatıldığı, İstanbul Bam …. Hukuk Dairesinin …. Esas …… Karar sayılı ilamı ile ilgili müdürlüğün yetkisizliğine karar verildiği ve alacaklı vekilince dosyanın yetkili yere gönderilmesinin talep edildiği, dosya borcu ile ilgili olarak Bakırköy ….. ATM ….. esas dosyasından menfi tespit davası açıldığı ve davada verilen ara karar gereği ,dosyaya borçlular vekilince 675.000,00 TL bedelli ….. bank ….. şubesi tarafından düzenlenen teminat mektubu ibraz edildiği, yapılan dosya hesabına göre eksik kalan kısım için de 11.110,00 TL ek nakit avans dosyaya yatırıldığı anlaşılmıştır.
20.03.2019 tarihinde taraflar arasında anlaşmaya varılamadığından arabuluculuk anlaşamama son tutanağı düzenlenmiştir.
Celp edilen, Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasının tetkikinde, davalı tarafından davacılar aleyhine icra takibi başlatıldığı, borçlular tarafından yapılan itiraz nedeniyle takibin durduğu anlaşılmıştır.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ….. Soruşturma dosyasının tetkikinde, Davalılar …… ve ….. aleyhine yapılan Davacıları “Senet haline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya mecbur edilmesi birden fazla kişi tarafından birlikte yağma suçlarından” dolayı kovuşturma yapılmasına yer olmadığına kararı verildiği anlaşılmıştır.
Dava dosyası içeriğine göre; davacı/….. Şirketi (düzenleyen) tarafından davalı/…… Şirketi (lehtar) lehine, 2 tane 05.02.2019 tarihli 100.000 USD bedelli bono düzenlenmiş olup, bu bonoları diğer davacılar “aval veren (avalist)” ve “kefalet veren (kefil)” sıfatıyla imzalanmışlardır. Bonolarda imzaları bulunan diğer davacılar/… ile …’ın davacı şirketin ortakları durumunda oldukları olduğu anlaşılmaktadır. Bonolardan biri, davalı/şirket tarafından, Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ….. esas Sayılı İcra Dosyasında icra takibine konu edilmiştir. Bu bonoya ilişkin olarak davacılar tarafından açılmış olan “menfi tespit davası”, Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. E. Sayılı Dosyasında görülmüş olup, karara bağlanmıştır. Dolayısıyla bu bono, şu anda incelediğimiz “menfi tespit davasının” konusunu oluşturmamaktadır. Bu bonolardan diğeri, davalı/şirket (lehtar) tarafından diğer davalı/…’a ciro edilip devredilmiş olup, davalı/… (hamil) tarafından, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …… esas Sayılı İcra Dosyasında icra takibine konu edilmiştir. Bu bonoya ilişkin olarak davacılar tarafından işbu dava açılmıştır.
Bilindiği üzere, kambiyo senedi niteliğindeki bono (emre muharrer senet) “soyut borç ikrarı” içerir. Dolayısıyla da, bonoyu elinde bulunduran lehtar (alacaklı), o bonoda yazılı olan alacağın varlığını ispat etmek zorunda olmaksızın bono bedelinin ödenmesini bonoyu düzenleyenden (borçludan) talep etme hakkına sahip olur.
Türk Ticaret Kanunu (TTK) m. 776/1-b uyarınca bono kayıtsız ve şartsız bir bedel ödemek vaadini içerir. Bonoda yer alan taahhüdün herhangi bir kayda ve şarta bağlanamaması nedeniyle bono, temel olarak Türk Borçlar Kanunu m. 18 anlamında soyut borç tanıması (ikrarı) içeren bir kambiyo senedidir. Bonoyu düzenleyen, senedi düzenleyip lehtara vererek kambiyo taahhüdü altına girer. Kambiyo senedi temel bir ilişkiye dayanılarak verilir bu nedenle her kambiyo taahhüdünün altında temel bir ilişki bulunur. Ancak kambiyo senetlerinde senet üzerinde borcun sebebi gösterilmez. Borcun sebebi olan temel ilişkiyi gösteren bir açıklama senet üzerinde yapılamaz. Dolayısıyla kambiyo senedi borcun sebebi olan temel ilişki ile ilintili hale getirilemez. Aksi halde kambiyo senedi geçersiz olur. Bu düzenleme emredici bir düzenlemedir (TTK m. 671/1-b; m. 776/1-b; m. 780/1-b). Dolayısıyla kambiyo senedi hamili alacak talebini sadece senede dayandırabilir; yoksa taahhüdün sebebini açıklamak ve bunu ispatlamak zorunda değildir. Tam aksine borçlu, böyle bir alacağın var olmadığını iddia ediyorsa bu durumu ispatlamak zorundadır. Bu durum kambiyo senetlerinde yer alan soyutluk ilkesinin bir sonucudur. Bu durumda soyutluk biçimsel olarak kambiyo senedinde bulunmaktadır. Bonoda yer alan ispat soyutluğuna ilişkin karine bono üzerinde yer alan isteğe bağlı (ihtiyari) kayıtlar ile değişikliğe uğramaktadır. İsteğe bağlı olarak bonoya yazılan belli başlı kayıtlardan bir tanesi de “Bedeli malen/nakden alınmıştır” şeklindeki bedel kaydıdır. Yargıtay bono üzerinde var olan sebebe ilişkin kaydın dışında başka bir sebebin taraflarca ileri sürülmesine “bononun ta’lili” demektedir. Bononun ta’lili kavramı hukuk literatürüne Yargıtay kararları ile girmiştir. Yargıtay’a göre, bononun üzerinde bir malen ya da nakden gibi bedel kaydı varsa bu kayıt senedi temel ilişki ile ilintili hale getirmez; bu nedenle senet geçerliliğini korur, ancak diğer taraftan temel ilişkide yer alan edimlere ilişkin savunmalarda bu kayıt, ispat konusunda kimin delil ikame etmesi gerektiğini belirler. Bu kayıtların aksinin savunulması bononun ta’lili (nedene, illete bağlanması) anlamına gelir ki, böyle bir durumda Yargıtay’a göre ispat yükü yer değiştirir. Bonoyu ta’lil eden, iddiasını ispat yükü altına girer. Senette borcun nedeni “mal” ya da “nakit” olarak belirtilmişse, tarafların yazılı borç sebebine dayanmaya hakkı olacağından, ispat yükü bunun aksini ileri süren tarafa ait olacaktır. Eğer yanlardan biri senet metninde yazılı kaydın doğru olmadığını söylüyorsa, lehine olan karinesi çürümüş sayılacak, bunun sonucu olarak da iddiası paralelinde ispat yükünü de üstlenecektir. Buna bononun ta’lili denmektedir. Bu anlamda ta’lil senet metninde açıklanan düzenleme (ihdas) nedenine aykırı beyanda bulunma anlamına gelmektedir (HGK’nun 17.12.2003 gün ve E:2003/19-781, K:2003/768; 17.04.2015 gün ve E:2013/19-1622, K:2015/1238 sayılı kararları). Eğer borçlu bononun düzenlenme sebebine ilişkin yer alan kayıttan farklı bir beyanda bulunursa (bonoyu ta’lil ederse) ispat yükü borçluda olacaktır (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Esas: 2016 / 19350 Karar: 2018 / 4080 Karar Tarihi: 12.09.2018).
Somut olayda, bononun düzenlendiği tarihte davalı/…… Şirketi’nin %50 paylı ortağı durumunda olan ……. , Savcılık Sorgulaması sırasında verdiği ifadeden, söz konusu 2 tane senedin, davacı/….. şirketi ile davalı/…… Şirketi arasında var olan akdi ilişkiden kaynaklı Davacı/….. Şirketi’nin “cari hesap borçlarının” ödenmesi için verilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, davalı/…… Şirketi ve ortakları tarafından, davacı/….. Şirketi’nin ortağı davacı/…’a elden 200.000 USD tutarında borç para verilmesi ve bunun karlığında herhangi bir yazılı belge, hiç değilse alelade bir kağıt üzerine el yazısı ile hazırlanmış ve davacı/… tarafından imzalanmış bir “borç para verme anlaşması” veya “makbuz” dahi düzenlenmemiş olması hayatın olağan akışına uygun görünmemektedir. Gerek Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. esas sayılı dava dosyasına sunulmuş olan 14.10.2020 tarihli Mali Bilirkişi Raporunda, gerekse mahkememizce alınan 13.01.2022 tarihli bilirkişi raporunun mali Kısmında, tarafların ticari defterleri incelenmiş ve Mali Tespitlerde bulunulmuştur. Söz konusu Mali Tespitlere göre; Davacı/….. Şirketi’nin davalı/…… Şirketi’ne, diğer senedin tahsili için Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığı tarihte, 65.455,69 USD borcu bulunmakta olup; bu borcun TL karşılığı dosya hesabına ödenmiştir. Dolayısıyla da davacı/….. Şirketi, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası hesabına, davalı/…… Şirketi’ne olan cari hesap borcunun tamamını ödemiş olup, bundan sonda, davacı/….. Şirketi’nin davalı/…… Şirketi’ne herhangi bir borcu kalmamıştır, tespitinde bulunulmuştur. Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyasında diğer senede ilişkin olarak görülen menfi tespit davasında, Mahkemece menfi tespit talebinin yerinde olduğuna dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, celp edilen bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; dava konusu senedin, davalı şirket tarafından şirketin %50 paylı ortağı durumunda olan davalı …’a ciro edilmiş olduğu ve bu senedin tahsiline ilişkin olarak, davalı/… tarafından Bakırköy …… İcra Dairesi’nin …… E. Sayılı Dosyasında icra takibi başlatılmış olduğu görülmektedir. Davalı/…, söz konusu çekin lehtarı durumunda olan davalı/…… Şirketi’nin %50 paylı ortağı durumunda olduğundan, söz konusu bonoyu “iyiniyetle devralan hamil” olduğunun kabul edilemeyeceği, bu nedenle de bononun “bedelsizliğine ilişkin def’i”nin bononun hamili davalı/…’a karşı da ileri sürülebileceği, davalı şirket ortaklarından …… beyanı, senedin keşideci ve lehtarının şirketler olması, şirket defterlerine takip ve dava konusu senedin kaydedilmiş olması, cari hesap borcunun ise ödenmiş olması dikkate alındığında, davacıların senedin ihdas nedenini ta’lil ettikleri senet nedeni ile davalılara borçlarının bulunmadığı, davacıların Menfi Tespit talebinin yerinde olduğu, icra dosyasındaki taraflar, senet metni, ödeme belgeleri ve senedin düzenleme şekli dikkate alındığında davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile Bakırköy ….. icra Müd. ….. esas sayılı dosyasındaki davaya konu senet nedeniyle davacıların davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2-İİK 72/5.maddesi gereğince Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasındaki takip tarihindeki dolar kuru üzerinden hesap edilen %20 si 106.459,52 TL icra inkar tazminatının davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 39.278,25 TL harçtan peşin alınan 9.819,57 TL harcın mahsubu ile eksik 29.458,68 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 4.020,00 TL posta masrafı ile toplam harç gideri 9.870,37 TL ki toplam 13.890,37 TL. yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 45.800,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalılar tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalılara iadesine,
8-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
09/06/2022

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)