Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/442 Esas
KARAR NO : 2021/293
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/06/2019
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ürün / hizmet sunulduğunu ve buna ilişkin 03/08/2018 tarih ve ……. sıra numaralı fatura düzenlenmiş olduğunu, bu faturanın 30.000,00-TL bakiyesinin davalı tarafından ödenmiş olduğunu, kalan 25.666,50-TL’nin ödenmemiş olduğunu, bunun üzerine Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, bu takibe davalının itiraz ettiğini, itiraz üzerine zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldığını ancak arabuluculuk görüşmeleri neticesinde de bir sonuç alınamadığını bu sebeple itirazın iptali icra takibinin devamı, davalı üzerine kayıtlı gayrimenkul, menkul ve banka hesaplarına tedbir konulmasını, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, davacının kendi oluşturduğu evrakı cari hesap sözleşmesi olarak davaya konu ettiğini, bu evrakın kanunen hiçbir geçerliliğinin olmadığını, davacının dava dilekçesine konu ettiği faturaların ödeme emri ekinde gönderilmediğini, ilgili belgeler incelendiğinde bahsi geçen faturaların olmadığının iddia edildiğini, bu sebeple davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı açılmış olana davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyası, fatura, cari hesap ekstresi, , ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 25.666,50-TL asıl alacak, 1.354,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 27.020,50-TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %21,25 ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsili için cari hesap alacağına dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, iddia edilen alacağın zamanaşımına uğradığı belirtilerek borca ve ferilerine itirazla takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi SMMM …… 26/02/2020 havale tarihli raporunda; davacı şirketin davalı firmayla ilgili fatura belgelerinin muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2018 yılı defter kayıtlarına işlendiği, davacının ticari defter ve kayıtlarının lehine delil niteliğinde olduğunu, davacının düzenlemiş olduğu faturanın açık fatura olduğunu, fatura muhteviyatı malın davalıya teslim edildiğine dair dosyada her hangi bir teslim evrakının bulunmadığını, davacının Davutpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne 27/09/2018 tarihinde 1 adet faturayı KDV’siz tutarı 47.175,00-TL üzerinden beyan ettiğini, icra takibinden önce borçlunun temerrüte düşürüldüğüne dair her hangi bir ödeme emri düzenlenmediğini, 31/12/2018 tarihi itibariyle davacının 25.666,50-TL alacağının olduğunu bildirmiştir.
Tarafların rapora karşı itiraz ve beyanları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi 04/12/2020 havale tarihli ek raporunda; davalının Atışalanı Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne 01/10/2018 tarihinde 1 sıra no’da davacı şirket unvanıyla KDV hariç 1 adet faturanın 47.175,00-TL olarak bildirimde bulunduğunun tespit edildiğini, davacının 31/12/2018 tarihi itibariyle 25.666,50-TL alacaklı olduğunu bildirmiştir.
6102 sayılı TTK. 89. maddesine göre; iki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip, bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme, cari hesap sözleşmesi olarak tanımlanmıştır. Aynı maddede; cari hesap sözleşmelerinin yazılı yapılmadıkça geçerli olmayacağı belirtilmiştir. Buna göre; taraflar arasında, yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadıkça TTK.’nın cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamayacaktır.
Açık hesap ilişkisi ise; önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen, taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde, taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye TTK.’ndaki cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamaz.
Taraflar arasında TTK. 89 maddesine göre yapılmış yazılı cari hesap sözleşmesi bulunmamaktadır. Aralarındaki ticari ilişki açık hesap ilişkisi niteliğinde olup, cari hesaba ilişkin hükümler uygulanamayağından, cari hesap zamanaşımı süresinin düzenlendiği TTK. 101 maddesinin somut olayda uygulanma ihtimali bulunmamaktadır. Sözleşmeden kaynaklanan alacaklar 10 yıllık zamanaşımına tabiidir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu, içeriğine göre; taraflar arasında alım satımı gerçekleştiği, davacının bu satım karşılığında faturalar düzenlediği, cari hesap alacağına konu faturanın 03/08/2018 tarihli seri A sıra ……. nolu olduğu, davacının faturanın bir kısmını ödediği, davalının faturaya itirazının olmadığı icra takibinin dayanağının TTK’da düzenlenen cari hesap sözleşmesi olduğu iddiasına karşılık davacı tarafından başlatılan takipte cari hesap alacağı ibaresinin kullanıldığı, takip ekine alacağa konu 1 adet faturanın eklendiği, belirtilen ibarenin TTK.89. maddesinde düzenlenen cari hesap sözleşmesi anlamında olmadığı, ibarenin taraflar arasında açık hesap şeklinde işleyen ticari ilişkinin ifadesi olarak kullanıldığı anlaşılmıştır. Davalı tarafın gerek cevap dilekçesinde gerekse de duruşmada faturaya bir itirazının bulunmadığı takibin dayanağına itiraz ettiği, borcu kabul etmediği ve icra müdürlüğünde yapmış olduğu zamanaşımı def’ine karşılık bilirkişi inceleme tarihi davalı vekilince bilinmesine rağmen inceleme günü ticari defter ve belgelerin sunulmadığı, tarafların Vergi Dairelerine beyan etmiş oldukları BS – BA formlarının birbiriyle uyumlu olduğu, mal alım satım ilişkisinin gerçekleşmiş olduğu tespit edilmiştir tespit edilmiştir.
İşlemiş faize hükmedilebilmesi için sözleşmede açıkça bir ödeme vadesinin düzenlenmesi veya borçlunun davadan önce temerrüde düşürülmesi gerekmektedir. Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması suretiyle gerçekleşir. (TBK m. 117; BK m.101) Bu nedenle davacının işlemiş faz talebi bakımından davası reddedilmiştir.
İncelemeye sunulan defter ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 25.666,50-TL faturaya dayalı cari hesap alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının itirazının asıl alacak bakımından kısmen iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın %20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kısmın kabul kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; davalının Bakırköy …… İcra müdürlüğünün ……. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak olan 25.666,50 TL üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı lehine kabul edilen değerin %20’si olan 5.133,30 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.753,27-TL harçtan peşin alınan 326,35-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.426,92-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 326,35-TL peşin harç, 44,40-TL başvuru harcı, 6,40-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 377,15-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 700,00-TL bilirkişi ücreti ve 122,10-TL posta masrafı toplamı olan 822,10-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Arabuluculuk ücreti 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Dosya Kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansların taraflara iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/03/2021
Katip …
¸(e-imzalıdır)
Hakim …
¸(e-imzalıdır)