Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/426 E. 2021/449 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/426
KARAR NO : 2021/449

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/06/2019
KARAR TARİHİ : 08/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2021
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Fazlaya ilişkin tüm haklar saklı kalmak kaydıyla dava konusu olan ve davalılardan ……. Geliştirme A.Ş adına kayıtlı bulunan …. numaralı villa niteliğinde bağımsız bölümün müvekkili adına tescilini, tapu iptali ve tescilin mümkün olmaması durumunda İstanbul ili …… ilçesi ….. Köyünde kain, tapuda ….. ada ….. parsel olarak kayıtlı villa niteliğinde olan ….. bağımsız bölüm numaralı taşınmazlar için müvekkili tarafından ödenen bedellerin çeşitli ekonomik etkenlerin ÜFE-TÜFE artış oranları, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar ve benzeri ekonomik göstergelerin ortalamaları alınmak suretiyle paranın ulaşacağı alım gücünün denkleştirici adalet ilkesi gereğince güncellenmiş değerinin tespiti yönünden uzman bilirkişiden denetime elverişli rapor alınmak suretiyle belirlenecek olan tazminatın rayiç değerden az olmamak kaydıyla dava tarihinden başlamak üzere en yüksek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ve dava konusu olan taşınmazın 3. Kişilere satış ve devrinin önlenmesi için HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …… Yapı Sanayi ve Tic. A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin taraflar arasında imzalanan satış vaadi sözleşmesi uyarınca edimlerini yerine getirdiğini, dava konusu bağımsız bölümü davacıya teslim ettiğini, ancak diğer davalı …’dan kaynaklanan nedenlerle taşınmazın tapu tescil işlemini gerçekleştiremediğini, müvekkilinin ….. olarak tanımlanan etaplarda satışa başlamadan evvel, diğer davalı … ile 28/01/2013 tarihinde niyet mektubu ve toplantı tutanağını imzalayarak İstanbul ili Büyükçekmece ilçesi ….. kaim ….. ada ….. parsel sayısında kayıtlı daha evvel kat irtifakı kurulmuş taşınmaz üzerinde proje geliştirmek için mutabakata vardığını, akabinde müvekkilinin, ilgili taşınmazda 187 adet villanın yapılması ve satışı için diğer davalı … ile hasılat paylaşımı esasına dayalı Kadıköy ….. Noterliğinin 19/04/2014 tarih …. yevmiye numarası ile ”Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” imzalandığını, 19/06/2014 tarihli ana sözleşmenin imzalanmasından sonra müvekkili ile diğer davalı … bu defa Kadıköy …… Noterliğinin 23/10/2015 tarih ve …… yevmiye numaralı ek sözleşmeyi düzenlediklerini, bu ek sözleşme ile ana sözleşmenin hasılat paylaşımı ve ödemelerle ilgili bazı maddelerini tadil ettiklerini, yine müvekkili ile diğer davalı … ile Kadıköy …… Noterliğinin 01/07/2016 tarih ….. yevmiye numaralı ”Düzenleme Şeklinde Kadıköy ….. Noterliğinden …… Haziran 2014 tarih ve …… yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine ek olarak bir sözleşme daha yaptıklarını ve bu sözleşmede arsa payı ve bağımsız bölüm listelerini olduğu gibi değiştirdiklerini, müvekkilinin, diğer davalı … şirketi ile son olarak Kadıköy …. Noterliğinin 19/07/2014 tarih …… yevmiye nolu ”Düzenleme Şeklinde Ek Sözleşmesi” ile yine 19/06/2014 tarihli ana sözleşmenin hasılat payları ile ilgili yeni düzenlemeler yaptıklarını, buna göre sözleşmeye konu bağımsız bölümlerin arsa payı brüt satış alanı ve satılacak olan bağımsız bölümlerin satış fiyatlarının belirlenmesiyle ilgili yeni düzenlemeler yaptıklarını, ilk ana sözleşmenin imzalanmasından sonra satış ve pazarlama konusundaki yetki de sözleşmeler ile müvekkiline verilmiş olduğundan, müvekkilinin ve diğer davalı … şirketinin proje lansmanı yani tanıtımı proje ortaklığı olarak birlikte yapıldığını, davacıya tapu devir ve tescil işleminin gerçekleştirememesinin nedeni diğer davalı … şirketi tarafından yaratılan haksız ve mesnetsiz muaraza olduğunu, bu nedenlerle müvekkili aleyhine ileri sürülen davacı taleplerinin müvekkili şirket yönünden reddine, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediğinden her halükarda yargılama gideri ve vekalet ücretinin müvekkili şirkete yüklenilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı ……. A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili ile …… arasında bir adi ortaklığın kesinlikle söz konusu olmadığını ve bu sebeple müvekkilinin ……’ın müşterileriyle yaptığı sözleşmeden dolayı sorumlu tutulamayacağını, adi ortaklık TBK 620 vd hükümleri uyarınca bir sözleşme olduğunu, tarafların bu yönde irade beyanlarını gerektirmediğini, tarafların hiçbir zaman bir adi ortaklık kurma iradelerinin bulunmadığını, tarafların gerek kendi sözleşmelerinde gerek ……’ın müşterileriyle olan sözleşmelerinde bu hususu açıkça düzenledikleri, ….. ile …… arasında asla bir kar ve zarar paylaşma ilişkisi oluşmadığını, ……’ın kesin bir şekilde ….. dan söz konusu villaları satın almayı riski tamamen kendi üzerinde olmak üzere taahhüt ettiğini, müvekkilinin hiçbir zaman ……’a müşterileri nezdinde müvekkilini temsil etme yetkisi vermediğini, zaten ……’ın da mevcut olmayan bir ortaklığı temsil ettiğinden de bahsedilemeyeceğini, üçüncü kişilerle yapılan sözleşmelerde de görüleceği üzere ……’ın sözleşmeleri kendi adına yaptığını, müvekkilinin hiçbir ortak sıfatının bulunmadığının açıkça ifade edildiğini, bu sebeple davacının korunacak hiçbir haklı menfaati bulunmadığını, davacının, kendisiyle hiçbir sözleşme ilişkisi bulunmayan, kendisine satışı ve tescili vaad etmiş olmayan müvekkiline karşı tescil ve terditli olarak tazminat davası açmasının mümkün bulunmadığını, bu nedenlerle müvekkili bakımından davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tapu kayıtları, İTSM kayıtları, Büyükçekmece Kadastro Müdürlüğünden çap örneği, gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri, Büyükçekmece Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü cevabi yazısına istinaden yapı ruhsatı, iş bitirme tutanağı ve mimari projenin onaylı örneği, Bakırköy ….. ATM’nin …… esasa sayılı dosyası örneği, İstanbul …… ATM’nin ….. esas sayılı dosyası örneği, İstanbu……. ATM’nin ……. esas sayılı dosyası örneği ve tüm dosya kapsamı.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine istemine ilişkindir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un “Tanım” başlıklı 3. maddesi uyarınca, (ı) sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (k) Tüketici; Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (1) Tüketici işlemi; Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi.” olarak tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin tüketici işlemi sayılabilmesi için yukarıda belirtilen tanımlara uygun olması gerekir.
4077 Sayılı Kanunun 3. Maddesi ilk şeklinde mal kavramı ”Ticaret konusu taşınır eşya olarak tanımlanan 4822 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle bu tanım genişletilmiş diğer unsurlar yanında alış verişe konu olan konut ve tadil amaçlı taşınmaz mallar” da mal kavramına dahil edilerek bunlar da tüketici hukukunun kapsam ve koruması altına alınmıştır.
4822 sayılı kanunla, tüketicinin korunacağı alanlar genişletilerek konut ve tadil amaçlı taşınmazlar da bu kanun uygulamasında mal olarak kabul edilmiştir.
Kanunun uygulanabilmesi için bu taşınmazların satıcısının ticari veya mesleki faaliyet kapsamında bu malı sunuyor olması ve alıcının da bunları konut amacıyla satın alması gerekli ve yeterlidir. Kanunda konutun tamamlanmış olup olmadığı yönünden bir ayrıma gidilmemiş, konut amaçlı taşınmaz mal ifadesiyle kullanım amacının konut olması yeterli bulunmuştur.
4882 sayılı kanunla konut ve tadil amaçlı taşınmaz mallar da 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/c maddesi kapsamına alındığından tüketici hukuku hükümleri kapsamında onun korunması altında olduğu kabul edilmelidir.
6502 sayılı Kanunun 73. Maddesinde bu konunun uygulaması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Ancak bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici diğerinin satıcı olması gerekir.
Somut olayda, davacı ….. Doğalgaz Turizm San. Dış Tic. Ltd..Şti. ile davalı …… Yapı Sanayi ve Ticaret A.Ş arasında düzenlenen 29/03/2017 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde, 293 numaralı bağımsız bölüm alıcı ve satıcıya ilişkin bilgiler başlıklı 1. Sayfasında taşınmaz türü villa olarak nitelendirildiği, bedele ilişkin bilgiler bölümünde de konut bedeline ilişkin bilgiler başlığı altında tüm vergiler dahil peşin fiyatının 2.400.000,00 TL olduğunun yazılı olduğu, bu haliyle sözleşme konusu taşınmazın villa konut olduğu, dava dilekçesinde taşınmazın ticari ya da mesleki amaçla satın alındığına dair beyan ve delil olmadığı, davacının tüketici olduğu anlaşılmaktadır.
Aksine gayrimenkul satış vaadi sözleşme öncesi bilgilendirme formu ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde konut olarak belirtildiği ve hatta uyuşmazlık konusunda Bakırköy Tüketici Mahkemelerinin yetkili olduğunun kabul edildiği, devire ilişkin ek sözleşmelerde de ……. konut olarak belirtildiği, TTK’da ticari şirketlerin tacir sayılacağının hükme bağlandığı, tacir niteliğindeki tüzel kişileri ilgilendiren bütün muamele, fiil ve işlerin ticari işlerden sayılacağının TTK 19/1 maddesinde olduğu, ancak 6502 sayılı Kanun kapsamında tüketici gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabileceği, tüketicinin malı satın alma amacı bu kanun kapsamında önem kazandığı, ancak tapu kayıtları, taraflar arasındaki sözleşemeler ve dava dilekçesi dikkate alındığında konut olarak düzenlendiği, satın alma amacının konut olduğu, tapu kayıtlarının aleni olduğu, amacın sonradan değişmesinin kat mülkiyeti kanunu ve hükümleri, taşınmaza ilişkin abonelik konusundaki uyuşmazlıklarda özel olarak düzenlendiği, ayrıca 28 Kasım 2013 tarihli 6502 sayılı TTK yürürlük tarihleri dikkate alındığında Ticaret Kanunundan sonraki tarihleri taşıdığı anlaşılmakla, 28 Kasım 2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 28/05/2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş olup Ticaret Kanunun kabul tarihi 13 Ocak 2011, Yürürlük tarihi 01 Temmuz 2012’dir.
İstanbul BAM …… H.D’nin …… Esas ….. Karar ilamı, İstanbul BAM …… H.D’nin ….. esas …. karar, ….. esas ….. karar, …. esas …….. karar sayılı ilamları bu doğrultudadır. Bu durumda davaya bakmak görevi Tüketici Mahkemesine aittir. Hal böyle olunca görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunun anlaşılması karşısında aşağıdaki şekilde hüküm tesisi uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliğine, dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine, kararın kesinleştiği tarihten itibaren başlatılmak suretiyle iki hafta içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne tevdiine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
2-HMK’nun 20. ve 331/2. maddeleri uyarınca iş bu kararın kesinleşmesine müteakip yasal süresi içerisinde talep üzerine dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemece hükmedilmesine,
3-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA, (ihtarat yapıldı)
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/04/2021

Başkan …
(e-imzalıdır)
Üye …
(e-imzalıdır)
Üye …
(e-imzalıdır)
Katip …
(e-imzalıdır)