Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/425 E. 2021/186 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/425 Esas
KARAR NO : 2021/186

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2014
KARAR TARİHİ : 17/02/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağı arsa için davalı bankadan kredi kullandığını, dosya masrafı ve işlem komisyonu adı altında 110.377,55 TL ücret alındığını belirterek, sözleşmeye ve yasaya aykırı olarak alınan 110.000 TL nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alınan masrafların sözleşmeye aykırılık teşkil etmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Bakırköy …… Tüketici Mahkemesinin …… esas, …… karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı vermiş, dosya mahkememize intikal etmiştir.
Dava, davalı banka tarafından davacıya kullandırılan kredi nedeniyle dosya masrafı, komisyon adı altında tahsil edilen ücretin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce davanın reddine dair verilen hükmün temyiz edilmesi üzerine Yargıtay …….. Hukuk Dairesi’nin …… esas, …… karar sayılı ilamı ile 29872 sayılı KHK’nin 16.maddesinin 1.fıkrası gereği dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verilmesi gerektiğinden hüküm bozulmuş, karar düzeltme talebine istinaden Yargıtay ……. Hukuk Dairesi, …… esas, …… karar sayılı ilamı ile davalı müflis ……. Katılım A.Ş.’nin 670 sayılı KHK kapsamında bulunmadığı, dolayısıyla bozma kararının maddi hataya dayalı olduğu, İstanbul …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. esas ……. karar sayılı kararı ile 16/11/2017 tarihi itibariyle davalı bankanın iflasına karar verildiği belirlenerek İİK 194.maddesi gereği işlem yapılması gerekçesiyle bozma kararı kaldırılarak hükmün bu gerekçeyle bozulmasına dair verilen karara istinaden dosyanın mahkememiz esasını aldığı, bozma ilamına uyulmasına karar verildiği, İİK 194.maddesi gereğince iflasına karar verilen davalı yönünden ikinci alacaklılar toplantısının yapılmasının bekletici mesele yapıldığı, iflas idaresine yazılan müzekkereye verilen cevapta iflas kararının kesinleştiği ve ikinci alacaklılar toplantısının yapılmayacağının, alacaklılar adına kararların 5411 sayılı kanun kapsamında fon kurulu tarafından alındığının bildirildiği görüldü. Bu doğrultuda TMSF’na yazılan müzekkereye verilen cevapta fonun iflas idaresi görev ve yetkilerine haiz olarak bankayı tasfiye etmekle görevlendirildiği 17/09/2020 tarihinde ikinci alacaklılar toplantısı yerine kaim olmak üzere …… sayılı kararların alındığını, …’un bir alacak kayıt başvurusunun bulunmadığını, bu nedenle ilgili hakkında ikinci alacaklılar toplantısı kapsamında bir karar verilmediğini bildirmiştir. Davacı alacağının tahsili talebiyle kayıt başvurusunda bulunmamış olup, dosyada alınan 15/02/2016 havale tarihli raporda; kök raporda iadesi yönünde kanaat bildirilen bedelin de davacı tarafça ibraz edilen belgeler gereğince davacının imzalayarak, davalı bankaya verdiği 11/09/2013 tarihli yazılı talimatı gereğince ve yasalar ile dava dışı emsal banka uygulamalarına göre de makul seviyede olduğunu, tahsil edilen komisyonun sözleşme ve davacının yazılı talimatı içeriğine de açık ve net biçimde yazılı bulunduğu belirterek, bu bedel yönünden de iade koşullarının oluşmadığını bildirmiştir.
Bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli bilirkişi raporu, yanlar arasında akdedilen sözleşme, sözleşme ekleri, ek raporda geçen davacının 11/09/2013 tarihli talimatı, ek rapordaki mütalaa ve tüm dosya kapsamına nazaran; kredi sözleşmesi gereğince tahsil edilen bedellerin taraflar arasında müzakere edildiği, davacı tacirin bu hususları bilerek sözleşmeyi akdettiği, ödemelerin davacının talimatı ile gerçekleştiği, tahsil edilen bedelin kredi sözleşmesi, banka kayıtları ve konuya ilişkin sözleşme hükümleri ile diğer bankaların benzer işlemlerdeki emsal uygulamalarına aykırılık teşkil etmediği gibi davacı tarafça alacak talebiyle fona başvurulmadığı dikkate alındığında davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.878,53 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.819,23 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 14.400,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 15 günlük süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/02/2021

Katip …

Hakim …