Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/411 E. 2022/950 K. 17.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/411 Esas
KARAR NO : 2022/950

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/06/2019
KARAR TARİHİ : 17/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :12/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı, müvekkili …’ın keşidecisi ve diğer müvekkili …’ün kefili olduğunu iddia ettiği 28/10/2015 düzenleme ve 30/04/2016 vade tarihli, 6.959,00-USD bedelli senede istinaden öncelikle var olmayan bir adrese 04/05/2016 tarihinde sözde ödememe protestosu gönderdiğini, akabinde ise müvekkilleri aleyhine 27/06/2016 tarihinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi ikame edildiğini, tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre kesinleştirilen icra dosyası takip edilmemesi üzerine düştüğünü, her nedense 25/07/2018 tarihinde alacaklı tarafından yenilenerek … E. numarasını aldığını ve dosya üzerinden müvekkilleri aleyhine yeniden icra işlemlerine başlandığını, müvekkillerinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmaması, senedin vade tarihinin değiştirilmek suretiyle üzerinde tahrifat yapılması, tahrifat üzerindeki parafın müvekkil …’a ait olmaması, senedin tahrifatsız halinde vade tarihinin düzenlenme tarihinden önce olması sebebi ile senedin kambiyo vasfının bulunmaması ve senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmaması nedeniyle Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına ilişkin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin tekstil sektöründe kumaş ithalatı ve ihracatı yaptığını, davacıların ise bononun keşide edildiği dönemde bayan elbise imalatı ile uğraştıklarını bu sebeple bir miktar kumasın davacılarca satın alınmasına karşılık olarak huzurdaki davaya esas olan, davacılarca imzalanan 28.10.2015 tarihli bir bononun düzenlendiğini, vade tarihinin geçmesine rağmen borcun ödenmemesi sebebiyle, … Bankası … Şubesince Bakırköy …. Noterliği 04.05.2016 tarih ve … yevmiye numaralı bir “ödememe protestosu” gönderildiğini, ancak yapılan ihtara rağmen borcun ödenmemesi sebebiyle icra takibi yoluna gidildiğini, Bakırköy … İcra Müdürlüğü nezdinde … esas sayılı dosyası (yenilenerek …esas numarasını almıştır) takip yoluna gidildiğini, davacı tarafın senet üzerindeki imzaların sahte olduğu yönündeki beyanlarının kabul edilmesinin mümkün olmadığını, bu imzaların davacılara ait olduğunu bu hususta herhangi kuşkuları olmadığını, mukayeseli belgeler ile bilirkişi incelemesi sonucu ortaya çıkacağını bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, imza mukayese örnekleri, dava konusu senet aslı, bilirkişi ve Adli Tıp Kurumu incelemeleri, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına konu 28/10/2015 düzenleme tarihli keşidecisi …, kefil … ve lehtarı … olan bonodan kaynaklı olarak borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan grafoloji alanında uzman bilirkişi tarafından bilirkişi incelemesi ve Adli Tıp Kurumu tarafından incelemeler yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 15/06/2021 tarihli raporunda; İnceleme konusu, Borçlusu …, kefili …, alacaklısı … olan 28.10.2015 düzenleme, 31.05.2016(0kunur) ödeme tarihli, “6.950- Altıbindokuzyüzelli ABD Doları” tutarlı senette, … adına atılmış borçlu ve tediye tarihi bölümündeki imzaları ile …”’a ait mevcut mukayese imzalar arasında ; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından da farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’IN ELİ ÜRÜNÜ OLMADIĞI, inceleme konusu, Borçlusu …, kefili …, alacaklısı … olan 28.10.2015 düzenleme, 31.05.2016(0kunur) ödeme tarihli, “6.950- Altıbindokuzyüzelli ABD Doları” tutarlı senette, … adına atılmış ve yukarıda özellikleri belirtilen kefil imzaları ile …/”e ait mevcut mukayese imzalar arasında ; yukarıda sayılan tanı unsurları bakımından da uygunluk ve benzerlikler saptanmadığından söz konusu kefil imzalarının mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ÜN ELİ ÜRÜNÜ OLMADIĞI kanaatini bildirmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 04/07/2022 tarihli raporunda; İnceleme konusu senette tediye tarihi bölümünde mevcut “6” rakamının üstten gitmeler nedeniyle tanı unsurlarını yitirmesinden dolayı aidiyetinin dolayısıyla … ve …’ün eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, inceleme konusu senetteki diğer yazılar ile …’ın mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu yazıların …’ın eli ürünü olduğu, inceleme konusu senette, ödeyecek bölümünde mevcut olan dört adet imza ile üst tarafta tediye tarihi bölümünde mevcut imzaların, basit tersimli, karakteristik yazı ve tanı unsuru içermeyen imzalar olmaları nedeniyle söz konusu imzaların aidiyetinin, bu meyanda sorulduğu üzere … ve …’ın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği kanaatini bildirmiştir.
Kanunda öngörülüp açık bir hükümle düzenlenen bu durumların dışında gerek doktrinde ve gerekse de uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış bulunması” vb. defiler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. (Yargıtay HGK 2013/1746 esas ,2015/896 karar sayılı 4.3.2015 tarihli ilamı )
Dava, imza inkarına dayalı menfi tespit davasıdır. Davacılar icra takibine konu senet üzerindeki imzanın kendilerine ait olmadığını ileri sürmüş olup senedin incelenmesinde mevcut imzanın grafolog bilirkişi tarafından yapılan incelemesinde ; senetteki imzasların davacıların eli ürünü olmadığı, Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan incelemede ise imzaların … ve …’ın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği anlaşılmıştır. İmzanın sahteliği mutlak def’i olup herkese karşı ileri sürülebilir.
Anılan durum karşısında Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe konu keşidecisi … , kefil …, lehdar … olan, 31/04/2016 ödeme ve 28/10/2015 düzenleme tarihli, 6.959,00-USD bedelli senetteki imzaların davacılar … , kefil …’ün eli ürünü olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davalı-alacaklı aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için davalı alacaklı tarafından yapılan icra takibinin haksız olmasının yanı sıra takibin kötü niyetle yapılmasının da şart olduğu, eldeki davada davalı-alacaklının kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği anlaşıldığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davacıların menfi tespit talebinin kabulü ile, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu bonodan kaynaklı olarak davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, takibin iptaline,
2-Davacıların kötü niyet tazminat talebinin takibin davalı tarafından kötü niyetli olarak başlatıldığı tespit edilememiş olması nedeniyle reddine,
3-Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasında davalıya ödendiği belirtilen 16.617,32 TL nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan istirdatı ile davacı … ‘a verilmesine
4-Alınması gerekli 1.426,56 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 356,65 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.069,91 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 356,65 TL peşin harç olmak üzere toplam 401,05 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 740,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır