Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/382 E. 2020/250 K. 24.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/382 Esas
KARAR NO : 2020/250

DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/05/2019
KARAR TARİHİ : 24/02/2020
KARAR
YAZIM TARİHİ : 29/04/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu, süresinde ibraz edilmeyen çeke dayalı genel haciz yoluyla takibe girişildiğini, çekteki imzaya her hangi bir itirazda bulunulmadığını böylelikle çekin varlığının ve borcun ikrar edilmiş olduğunu belirterek davalının …… plakalı aracına ihtiyati haciz konulmasını kabul görmemesi halinde ihtiyati tedbir uygulanmasını, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğunu, davacının yerleşim yerinin Sakarya, müvekkilinin yerleşim yerinin Ankara ve çekin keşide yerinin de Ankara olduğunu, dosyada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, kambiyo senedini kaybetmiş, yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgelerle açılacak davaların genel mahkemelerde görülmesi gerektiğini, davacı tarafın davasının niteliğini bildirmesi gerektiğini, davacı ile aralarına her hangi bir borç ilişkisi bulunmadığını, taraflar arasında zamanaşımına uğrayıp eksik bor haline gelen çekten başka bir delil bulunmadığını, zamanaşımına uğramak suretiyle kambiyo senedi vasfını yitiren çeklerin adi senet olarak bile değerlendirilemeyeceğini, dava konusu çekin müvekkili tarafından ……. Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ödenmek üzere düzenlendiğini belirterek davayı kabul etmemek kaydıyla davanın bahsi geçen şirkete ihbar edilmesini, davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Dava; davacının …… Bankası …… şubesine ait keşidecisi davalı lehtarı ……. Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olan, 17/01/2019 keşide tarihli, 50.000,00-TL bedelli çeke dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacının, davalı ve ……. Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi aleyhinde dayanak 50.000,00 TL asıl alacak, 587,67 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 50.587,67 TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,5 (3095 S.K.) avans faizi ile birlikte tahsili için çeke dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, davalı-borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine davalı-borçlunun borca itiraz ederek takibin kendi açısından durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
HMK’nun 19/2 m. “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” şeklinde düzenlenmiştir. Davalı vekili, süresinde verdiği cevap dilekçesinde Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki ilk itirazında bulunmuştur.
Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacak niteliğinde olup, TBK’nun 89/1 maddesinin istisnasını teşkil ettiğinden, kambiyo senetlerine ilişkin takiplerin borçlunun ikametgah adresindeki icra dairesinde ya da takip dayanağı kambiyo senetlerinin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde ya da muhatap bankanın bulunduğu yerdeki icra dairesinde yapılması gerekir. Ancak somut olayda icra takibi genel haciz yoluyla başlatılan adi takip olduğundan genel hükümlere göre değerlendirilme yapılmalıdır.
İddia, cevap, icra dosyası ve dosya kapsamına göre davalı, icra takibinde sadece borca ve ferilerine itiraz etmiş ve fakat yetkiye itiraz etmemiş olup, icra takibinde sadece borca itiraz eden ve yetkiye itiraz etmeyen davalı, icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır ise de; bu kabul, davalının takibin yapıldığı yerde açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmez. Davalı borçlunun, daha sonra açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etme hakkı yine bulunmaktadır (Kıyasen Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, E.2005/10533, K. 2006/11403, T.09.11.2006 ve E. 2002/4140, K. 2002/6630, T.27.06.2002). Eldeki davada; davanın açıldığı mahkeme, davalının yerleşim yeri Çankaya/ Ankara, bulunduğu yer mahkemesi Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olmadığı gibi, davacının yerleşim yerinin de davanın açılış tarihi itibariyle Sapanca/ Sakarya olması nedenleriyle HMK’nun yetkiye ilişkin diğer hükümleri çerçevesinde de hiç bir koşulda yetkili mahkeme değildir. Bu nedenlerle yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddi kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin yetkilili olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 116/1-a maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE;
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Ankara Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların yetkili mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup,usulen anlatıldı.24/02/2020

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)