Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/352 E. 2021/91 K. 27.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/352 Esas
KARAR NO : 2021/91

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/05/2019
KARAR TARİHİ : 27/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın dava konusu bonolardan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu, dava konusu alacağa dayanak bonoların vade tarihleri geçmiş olmasına rağmen borçlu tarafından ödenmediğini, bu nedenle 26.700,00 TL tutarındaki bononun 3095 sayılı kanunun 2/2.maddesinde belirtilen oranda faizi ve %0,3 oranında komisyon ve protesto masrafı ile birlikte 28/02/2016 vade tarihli 200,00 TL, 28/03/2016 vade tarihli 200,00 TL, 28/04/2016 vade tarihli 200,00 TL olmak üzere toplam 600,00 TL tutarındaki bonoların TTK 732.maddesi gereğince vade tarihlerinden tahsil tarihine kadar 3095 sayılı kanunun 2/2.maddesinde belirtilen oranda faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; senedin vade tarihlerinin geçtiğini, zamanaşımı yönünden reddedilmesi gerektiğini, senetler üzerinde malen kaydı olduğu, senetlerin ……. Nom. Müh. Proje İnş. Ve Tur. San. Tic. Ltd. Şti hesabına düzenlendiğini, bu şirket ile yapılan devremülk, gayrimenkul satış sözleşmesi gereği vaadedilen taşınmaza yönelik verildiği, ancak bu şirketin battığını ve sözleşmede belirtilen malı vermediğini, bu firma adına düzenlenen senetleri de geri vermediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, bonodan kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 28/09/2020 havale tarihli raporunda; davacı bankanın, dava tarihi itibariyle bono bedelleri işlemiş faiz ve %03 komisyon olmak üzere toplam 34.417,92 TL alacaklı olduğunu bildirdiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından, davaya konu bono asılları ibraz edilmiş olup, dosyada bulunan senetlerin, senet tevdi bordrosu ile alındığı ve toplam 73 adet davalıya ait senedin kendilerine tevdi edildiği, 38 adedinin davaya konu edildiği bildirilmiştir.
Dava konusu senetlerin keşidecisinin davalı …, lehtarının …… Mühendislik Proje İnşaat ve Turizm Sanayi Ticaret Limited Şirketi olduğu ve bu şirketin davacı banka ile imzalamış olduğu Genel Kredi Sözleşmesi’ne istinaden davaya konu senetlerin, senet bordrosu ile Genel Kredi Sözleşmesi’nin teminatı olarak sunduğu, buna ilişkin senet tevdii bordrolarının Genel Kredi Sözleşmesi’nin ve kredi ekstresinde hesap kat’ına ilişkin ihtarnamenin dosya içerisine alındığı görülmüştür.
Her ne kadar davalı tarafça senetler yönünden bedelsizlik iddiasında bulunulmuş ise de, 6102 sayılı TTK’nun 778/1-a maddesinin yollaması ile 687.maddesinde “poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya varolan ilişkilere dayanan defileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğer ki, hamil, poliçeyi ihtisal ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” düzenlemesi yer almıştır. Buna göre davalı taraf, bankanın kötü niyetli olduğunu kanıtlayamadığından iddiasına itibar edilmemiştir.
Nitekim bu hususta Antalya BAM ….. Hukuk Dairesi’nin …… Esas, …… Karar sayılı ilamında da “Davacı, lehtarın cirosu ile hamil olan davalının lehtarın halefi olması nedeniyle bedelsizlik definin bankaya karşıda ileri sürülebileceğini iddia etmiş ise de, davalı banka lehtarın cirosu ile hamil olup, ancak bonoları ciro yoluyla alırken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğinin ileri sürülüp, kanıtlanması halinde kabul edilebilir.” denilmiştir.
Davaya konu bonoların teminat senedi olduğu yönündeki iddia karşısında HGK’nun 14/03/2001 tarih, ……. ve 20/06/2001 tarih,……. sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılı belgeyle kanıtlanması gerektiğinden davacı vekilinden bu husustaki delilleri ibraz etmesi istenilmiş ve davacı tarafça sunulan ve bonolarda lehtar gözüken şirket ile yapılan genel kredi sözleşmesinde ödenmeyen kredi borcuna mahsup edilmek üzere senet tevdi bordrosu ile teminat olarak verildiğine ilişkin belgelerin dosyaya ibraz edildiği görüldüğünden bononun kredi sözleşmesine istinaden teminat olarak verildiği, böylece senedin teminat fonksiyonunun gerçekleştiği ve kredi sözleşmesinin ödenmeyen kısmı için senedin davaya konu edildiği görülmüştür.
Davaya konu edilen 28/02/2016 vade tarihli 200,00 TL, 28/03/2016 vade tarihli 200,00 TL, 28/04/2016 vade tarihli 200,00 TL olmak üzere toplam 600,00 TL tutarındaki bonolar yönünden sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak talepte bulunulduğu, 28/04/2019 tarihi itibariyle poliçenin zamanaşımına uğradığı, davanın 20/05/2019 tarihinde açıldığı, TTK 732.maddesi gereği zamanaşımı süresinin poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren 1 yıl olduğu ve ispat yükünün sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene ait olduğu, davacı TTK 732/4.madde hükmü uyarınca dava konusu 35 adet bono yönünden bonolar henüz zamanaşımına uğramadan davayı açtıkları, ancak 3 adet bono yönünden zamanaşımı süresi dolduktan sonra 732.maddesindeki bir yıllık süre dolmadan davayı açtıkları anlaşıldığından davalının zamanaşımına ilişkin itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Zamanaşımına uğrayan senetler yönünden davalı sebepsiz zenginleşmediğini, usulüne uygun delillerle kanıtlamak yükümlülüğü altındadır. Hamilin keşideciye karşı açmış olduğu sebepsiz zenginleşme talebine ilişkin bonolar yönünden keşideci sebepsiz zenginleştiğini kanıtlayamamıştır.
Davaya dayanak belge bono olup, kambiyo senedi niteliğindedir, bu durumda alacaklı ancak vadeden itibaren 3095 sayılı kanunun 2/2.maddesinde öngörülen avans faiz oranına göre faiz talebinde bulunabilir.
Bilirkişi tarafından sunulan raporda, 11.sayfada zamanaşımına uğramamış olan bono bedelleri 26.700,00 TL olup, bunun üzerinden komisyon ve masraf hesaplanmış ise de, altındaki açıklamada sehven 27.300,00 TL yazıldığı görülmüştür. Ancak işlemiş faiz ve komisyon bedeli miktarlarının 26.700,00 TL üzerinden doğru olarak hesaplandığı anlaşıldığından hesap hatasına dayanan bu husus mahkememizce resen düzeltilmiş ve davanın kabulü ile 26.700,00 TL asıl alacak, 4.037,82 TL işlemiş faiz, 80,10 TL komisyon bedeli olmak üzere toplam 30.817,92 TL’nin 26.700,00 TL’sine dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Zamanaşımına uğrayan bonolar yönünden 600,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 26.700,00 TL asıl alacak, 4.037,82 TL işlemiş faiz, 80,10 TL komisyon bedeli olmak üzere toplam 30.817,92 TL’nin 26.700,00 TL’sine dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Zamanaşımına uğrayan bonolar yönünden 600,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 2.146,15 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 466,22 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.679,93 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 466,22 TL peşin harç olmak üzere toplam 510,62 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.100,52 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 4.622,69 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/01/2021

Katip …

Hakim …