Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/346 E. 2021/27 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/346
KARAR NO : 2021/27

DAVA : Alacağın devri sözleşmelerinin geçersizliğinin tespiti ile iptali.
DAVA TARİHİ : 17/07/2017
KARAR TARİHİ : 14/01/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/02/2021
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:Davacı dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu …… Asliye ticaret Mahkemesinin …… Esas ……. Karar sayılı davada 29/07/2015 tarihinde yapılan genel kurul kararlarının iptaline karar verildiği, istinaf incelemesi neticesinde İst BAM ……. HD’nin 07/02/2019 Tarihli …… Esas …….Karar sayılı kararıyla kararın kaldırılarak genel kurulda alınan kararların yok hükmünde olduğuna ve …….’ya verilen temsil yetkisine ilişkin alınan kararın icrasının durdurulmasına karar verildiği, genel kurul kararı iptaline ilişkin Bakırköy …… ATM’nin …… Esas sayılı davası ile birleşen Bakırköy ……. ATM’nin ……. Esas sayılı temlik iptal davasının konusu olan temliklerin İstanbul BAM ….. HD tarafından icrası geri bırakılan yetkiler ile yapıldığını, şirketin …’ya hiçbir borcu olmadığını, temsil yetkisi ipedilen ……. ve arkadaşı … arasındaki danışıklı dövüş olduğunu, temlik işleminin muvazaalı olduğunu ve bu temliklere istinaden yapılan icra takip işlemlerinin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: davalı ……İnşaat San.ve Dış Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle: davalı müvekkili şirket yetkilisinin şirketi temsil yetkisini usulsüz bir şekilde aldığı iddiası doğru olmadığını, davacı tarafından açılan temlik sözleşmesinin iptali davasında taraf sıfatı olmadığından davanın reddinin gerektiğini, gerek davacı tarafın gerekse dava dilekçesinde bahsi geçen …….’ın, müvekkili davalı şirketin temsil edilmesinde hiçbir yetkileri bulunmadığını, İddia edildiği gibi davacı ve üçüncü şahısların davalı ……İnşaat Ltd. Şti’yi temsil ettiklerine ilişkin beyanlarının gerçek dışı olduğunu, dava dilekçesinde adı geçen …….’nun Davalı ……İnşaatın %76 hisse sahibi ve şirketi temsil ve ilzam yetkili müdürü olduğunu, şirketin başka bir yetkilisinin olmadığını, Davalı müvekkili ……İnşaat San. Dış Tic. Ltd. Şti. ile diğer davalı … arasında yapılan temlik sözleşmesinin resmi olarak noter huzurunda yapıldığını, temlik eden sıfatı ile ……İnşaat Ltd. Şti.’nin %76 payına sahip ve şirketin tek başına yetkilisi ……. tarafından temlik alan … arasında alacağın temliki sözleşmesi yapıldığını, Yapılan temlik sözleşmesinde de açıkça yazıldığı üzere temlik eden ……İnşaat San. dış Tic. Ltd. Şti. alacaklı olduğu bedelleri devir alan …’ya devir ve temlik ettiğini, şirketin zarara uğratıldığı iddiasının da tamamen gerçek dışı olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkememize ait …… esas sayılı dosyası ile birleştirilen Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. esas …… karar sayılı dava dosyası, mahkememiz dosyasının 16/05/2019 tarihli duruşma tutanağının 5 nolu bengi gereğince birleştirilen Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas ……. karar sayılı dava dosyası tefrik edilmiş olup, mahkememizin yukarıdaki esas nurasını almıştır.
Celp edilen ticaret sicil kaydına göre, ……. sicil numaralı Davalı şirketin sermayesinin 5.000.000-TL, ana sözleşme tescil tarihinin 08/04/1999 olduğu, Mevcut ortaklarının … ve ……. olduğu, Eski ortakları arasında ……. ve …….’ın olduğu, Şirket yetkilisinin ……. olduğu anlaşılmıştır.
Celp edilen İstanbul Anadolu ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… Esas …… karar sayılı dosyasında, Şirket ortağı …’ın hisse devri işleminin görüşülmesi, Ticaret siciline tescil işleminin yürütülmesi, Şirketin temsil ve imza yetkisinin görüşülmesi, Şirketin adres nakli için mahkeme tarafından 06/05/2015 tarihli karar ile Davalı …’ne ……. kayyum olarak atanmıştır.
Celp edilen İstanbul Anadolu …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… E sayılı dava dosyasının tetkikinde, davacı özetle, ortağı olduğu ……İnşaat Ltd. Şti.’ne ortaklar arasındaki anlaşmazlık nedeniyle mahkemece kayyum olarak …….’ın atanmış olup, kayyuma “..hisse devri işleminin görüşülmesi, sicile tescil işleminin yürütülmesi, şirketin temsil ve imza yetkisinin görüşülmesi, şirketin adres naklinin görüşülmesi ve şirketin ana sözleşmesi ve TTK hükümlerine göre görüşülmesi gereken hususlarda gündemi belirleyerek TTK hükümlerine göre en kısa sürede genel kurul çağrısı yapmak üzere ve genel kurul tarihine kadar davalı şirketin faaliyetinin devamı için zorunlu kararları diğer yetkili temsilci ortak veya ortaklarla müşterek temsil ve imza yetkisi (en az çift imza ile) tanınmak suretiyle” yetki verildiğini, buna istinaden kayyum ……. tarafından 29/07/2015 tarihinde genel kurul toplantısı yapıldığını, ancak toplantı tarihi ve yeri ile ilgili olarak tarafına herhangi bir tebligat yapılmadığını, toplantıya katılımının engellendiğini, yokluğunda alınan yapılan toplantıda tarafına ait 1.300.000 TL tutarındaki hissenin …….’ya devri işlemi ile …….’nun münferit temsil yetkisinin görüşülerek karara bağlandığını ileri sürerek dava konusu genel kurulda alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, Mahkemenin 29/12/2016 tarih, …… Esas – …… Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ……. Hukuk Dairesinin 09/10/2017 tarih, …… E.K sayılı kararıyla, dava dilekçesi ile taraf değişikliği dilekçesinin davalı şirket vekiline tebliği ile taraf teşkili tamamlandıktan sonra yargılamanın yürütülüp karar verilmesi gerekirken usulünce taraf teşkili sağlanmadan karar verildiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak mahalli mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, kaldırma kararından sonra yapılan yapılan yargılama sonucunda, İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının usulüne uygun genel kurul toplantısına davet edilmediği, toplantıda TTK’nın 418/1. maddesinde belirlenen nisap bulunsa da şirket adresinin nakli konusunda nitelikli çoğunluk arandığını, davacının %50 paya sahip olması sebebiyle genel kurula katılması halinde oy nisabının sağlanamayacağı, bu sebeple genel kurulda alınan kararların iptali gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Verilen bu karara davalı ……İnşaat Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş, bu doğrultuda, İstinafın kararıyla, davalı şirketin 29.07.2015 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararlarının yoklukla malul olduğunun tespitine, dair ….. E- ……. K. sayılı, 07.02.2019 tarihli hüküm verilmiş, bu hükme karşı davalı şirket vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuş, Yargıtay ….. HD’nin …… Esas- …… Karar sayılı, 15/01/2020 tarihli ilamıyla, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ……. Hukuk Dairesinin hükmünün bozulduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …… Hukuk Dairesinin 09/10/2017 tarih, …… esas …… karar 01/07/2020 tarihli kararı ile, Davanın kabulü ile davalı şirketin 29.07.2015 tarihli genel kurulunda alınan tüm kararların TTK’nın 445. maddesi uyarınca iptaline, a)Davacı tarafın ihtiyati tedbir isteminin kabulüne; 29.07.2015 tarihli genel kurulun 4. nolu gündem maddesinde alınan şirket ortağı …….’nun şirketi bir yıl süreyle münferiden temsil ve ilzam yetkilisi olarak atanmasına dair kararın TTK’nın 449. maddesi uyarınca yürütmesinin geri bırakılmasına,” şeklinde karar verildiği, verilen kararın 09/09/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, temlik işleminin muvazaalı olması nedeniyle alacağın devri sözleşmelerinin geçersizliğinin tespiti ile temliklere istinaden yapılan icra takip işlemlerinin yürütmesinin durdurulması istemlerinden ibarettir.
Dava dilekçesi ekinde sunulan Bakırköy …… Noterliğinin ……. yevmiye nolu, 26/08/2015 tarihli, Alacak Temlik Sözleşmesinde; Devir edenin ……İnşaat, devir alanın … olduğu Alacağın devri sözleşmesinde ……. isimli kişide bulunan 115.000,00-TL 01/05/2014-30/04/2016 dönemi kirala alacağının Davalı ……. devir edildiği anlaşılmaktadır.
Bursa …… Noterliğinin 22/01/2016 tarihli İhbarnamesinde; …… tarafından … muhatap, ……İnşaat şirketi de bilgi amaçlı tutularak gönderilen ihbarnamede; “……İnşaat ltd Şti’ne ödeyeceğim 01/01/2015 ile 31/012/2016 tarihleri arasındaki kira bedellerinin 33.000,00-TL’sini Bakırköy ….. Noterliğinin 11.01.2016 tarihli ve ……. yevmiye numaralı alacağın devri sözleşmesi ile devir almış bulunmaktasınız. Ancak Bursa …… İcra Dairesinin 09.04.2014 tarih ve ……. esas sayılı kararı ile borçlu ……İnşaat Şirketine ödenecek kira bedellerini ilgili icra müdürlüğü hesabına yatırılmakta olup tarafınıza ödeme yapılmayacaktır” şeklinde ihbar edildiği anlaşılmıştır.
Dava dışı ……. tarafından davalı şirketin imza yetkilisi sıfatıyla davalı şirket …… İnşaat Ltd Şti’nin ……. (115.000-TL) ve Gülfiraz Köylü (33.000-TL)’den olan kira alacaklarını …’ya temlik ettiği anlaşılmaktadır.
‘Yokluk’; bir hukuki işlemin doğabilmesi için öngörülen kurucu veya şekli nitelikte olan emredici hükümlere aykırılık halidir (Mehmet Bahtiyar, Ortaklıklar Hukuku, s.196). Bu aykırılık, işlemin unsurlarında eksikliğe yol açar ve işlemi ‘yokluk’ ile sakat hale getirir. Yok sayılan işlem, şeklen dahi meydana gelmemiştir. Yokluk, bunu ileri sürme konusunda hukuki menfaati bulunan herkes tarafından her zaman ileri sürülebilir ve tespit ettirilebilir, hâkim tarafından da re’sen dikkate alınır. Mahkemenin vereceği tespit hükmü, bu durumu açıklayıcı niteliktedir. Yokluk ve butlan hallerinin varlığı halinde bu hususun mahkemelerce re’sen gözönünde bulundurulacağı ve herkesin bu geçersizliği, mülga 6762 sayılı TTK’nın 381. maddesinde (6102 S. TTK 445-446) düzenlenen koşullara tabi olmaksızın ileri sürebileceği Hukuk Genel Kurulu’nun 12.03.2008 gün ve 2008/11-246 E., 2008/239 K. sayılı ilamında da benimsenmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları tüm dosya kapsamına binaen; davacı şirket temsilcisinin seçilmesine ilişkin ortaklar kurulu kararının iptaline dair verilen kararın İstanbul BAM …… HD. tarafından yapılan istinaf incelemesi neticesi yok hükmünde olduğunun tesbitine karar verildiği sunulan kararlardan anlaşılmaktadır. Temsil yetkisi sona erdirilen şirket yetkilisinin diğer davalı ile birlikte danışıklı işlemler yaptığı iddia edilerek temlikin iptali ile temlike dayalı yapılan icra takiplerinin durdurulması talep edilmiştir. 29/07/2015 tarihli ortaklar kurulu toplantısında, 2 nolu gündem maddesinde; davacının şirketteki hissesinin 1.300.000 TL’lik kısmını diğer ortak …….’ya 29/09/2014 tarihli noter hisse devir sözleşmesi ile devrettiği, sözkonusu devir işleminin onaylandığı, 3 nolu gündem maddesinde ise hisse devrinin ticaret siciline tescili konusunda kayyuma yetki verildiği, 4 nolu gündem maddesinde ise şirket ortağı …….’nun şirketi bir yıl süreyle münferiden temsil ve ilzam yetkilisi olarak atanmasına, 5 nolu gündem maddesinde, şirketin mevcut adresinin naklinin daha sonra karara bağlanmasına karar verildiği, anılan toplantıya davacının katılmadığı anlaşılmıştır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ……. Hukuk Dairesinin 01/07/2020 tarihli ……. esas ……. karar sayılı kesinleşen ilamı ile, davalı şirketin 29.07.2015 tarihli genel kurulunda alınan tüm kararların TTK’nın 445. maddesi uyarınca iptaline karar verildiği, verilen bu karar ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, yetkisiz temsilci dava dışı ……. ( davalı şirketi temsilen) tarafından davaya konu Bakırköy …… Noterliğinin 11/01/2016 tarihli …… yevmiye numaralı ve 11/01/2016 tarihli …… yevmiye numaralı alacağın devri sözleşmelerinin geçersiz olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; Bakırköy …… Noterliğinin 11/01/2016 tarihli …… yevmiye numaralı ve 11/01/2016 tarihli …… yevmiye numaralı alacağın devri sözleşmelerinin geçersizliğinin tespiti ile İPTALİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 10.109,88 TL harçtan peşin alınan 2.527,47 TL harcın mahsubu ile eksik 7.582,41 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 377,60 TL posta masrafı ile toplam harç gideri 2.558,87 TL ki toplam 2.936,47 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacı asil ve davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/01/2021

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)