Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/342 E. 2020/682 K. 09.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/342
KARAR NO : 2020/682

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 28/12/2015
KARAR TARİHİ : 09/10/2020
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 30/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; … Holding A.Ş’nin … tarafından 100 Milyar TL sermaye ile kurulduğunu ve tek imza yetkilisinin … olduğunu, … Grubunun Almanya ayağı olan diğer şirketlerin ise … (… ….) ve ….de kurulu olan … … Marketing and Trading A.G (… AG) olup, bu şirketlerin, davalı … … tarafından, yurt dışında toplanan paraların Türkiye’de kurulu … Holding A.Ş’ne aktarılmasında paravan şirket olarak kullanıldığını ve işlevleri bitincede iflas ettirildiğini, davalılar tarafından müvekkiline yatırılan paranın tamamı istendiği takdirde geri alınabileceği belirtilerek toplam 100.000,00 DM nin müvekkilinden tahsil edildiğini, ancak paranın müvekkiline iade edilmediğini,yurt dışındaki … ve … A.G.şirketlerince toplanan paraların davalılara aktarılması, keza … … ve … A.G.iflas ettirilmiş ve ticaret sicilinden terkin olmaları nedeniyle bu şirketlere başvuru ve bu şirketlerden tahsilat imkanının olmaması, dava dışı şirketler ile davalı şirketin yönetimi ve organlarının davalı …’den oluşması ve aralarındaki para hareketleri gereği tek bir şirket gibi hareket etmelerinin TMK.nun 2.maddesi anlamında organik bağ olmasını göstermesi nedeniyle, … Holding A.Ş ile Yönetim Kurulu Başkanı …’ün TTK 336 maddesi uyarınca doğan zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek , davalıların sorumluluklarının bulunduğunun tespitine, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinden tahsil edilen 51.129,19.euro(100.000.00 DEM ) nun faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, dava dışı şirkete sessiz ortak olduğunu iddia ettiğini, davacı ile müvekkilleri arasında hiçbir ticari ya da hukuki ilişki veya para alışverişi bulunmadığını, usulsüz veya yasal olmayan herhangi bir para aktarma durumunun söz konusu olmadığını, … firmasının … Holding A.Ş’ne yasalara uygun bir şekilde ortak olarak katıldığını ve halen de ortak bulunduğunu,davanın bir yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, davacının dava dışı şirkete para yatırıp yatırmadığının kesin olarak bilinmediğini, sessiz ortağın kara iştirak hakkı bulunduğu gibi zarara da katlanma durumu olduğunu, … ile davacı arasında Alman Hukukuna göre kurulmuş sessiz ortaklık ilişkisinin yasal olduğunu, ortada herhangi bir usulsüz aktarımın olmadığını, Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında verilen kararın Yargıtay tarafından kararın bozulduğunu ve zamanaşımı nedeniyle ortadan kalktığını, davanın öncelikle husumet ve zaman aşımı nedeniyle, bu talebin kabul edilmemesi halinde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine dair verilen 13/12/2017 tarihli karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmakla, İstanbul BAM …. H.D.’nin …. E.-… K. Sayılı ilamı ile hükmün kaldırılmasına karar verilmiş, mahkememizce dosya yeni esasa kaydedilerek, istinaf ilamı dikkate alınarak bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
21/01/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davacının dava konusu bedeli ödediği … ‘nin ayrı bir tüzel kişiliği ve malvarlığı bulunduğu, dolayısıyla davacının dava konusu bedeli ödediği şirketin borcu nedeniyle -ana ortaklık olsa bile- başka bir tüzel kişiye veya o tüzel kişiyi oluşturan ortaklara gidebilmesinin, kural olarak mümkün olmadığı, ancak tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisinin bu kuralın bir istisnası olduğu, davacının dava konusu bedeli ödediği şirketin, davalı holdingin ortağı olduğunun ve karşılıklı para transferleri yapıldığının tespit edildiği, bu bağlamda dava dışı … ile davalı …. arasında organik bağın bulunduğu, davalılardan . …’ün de davalı şirketin tek başına temsil yetkisine sahip olduğunun göz önüne alınması gerektiği, yurt dışında mukim dava dışı … şirketinin kendisi dışında bir güç tarafından, tamamen onun menfaatleri doğrultusunda yönetildiği ve … malvarlığı ile davalıların malvarlığı arasında bir karışmanın söz konusu olduğu, … ‘nin davacılardan ve diğer ortaklarından tahsil ettiği nakitlerin … şirketler topluluğu ve davalı . …’ün malvarlığına aktarıldığı, dolayısıyla hem yabancı yönetimin varlığı hem de malvarlığı alanlarının karışması ve takiben … ‘nin borcunu ödeyemeyeceğinin sabit olması karşısında, dava dışı … ‘nin borcunu ödeyemeyeceğinin sabit olması karşısında, dava dışı … ‘nin davacıya olan borcundan dolayı davacı alacaklının, tüzel kişilik perdesinin arkasındaki davalı …. İle. …’ e başvurmalarının mümkün olduğu, davalı . …’ün yönetim kurulu üyelerinin hukuki sorumluluğu veya organ sorumluluğu yoluyla da oluşan zarardan müteselsilen sorumlu tutulabileceği kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan Ortaklık Sözleşmesi ile tahsilat makbuzu incelenmiştir.
Dava, davacının, yurt dışındaki şirkete sessiz ortak olarak yatırdığı paraların davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama neticesinde; davacının dava dışı yabancı … … Marketing and Trading A.G. adlı şirketin sessiz ortağı olduğu, bu şirkete ödediği 100.000,00 DM’nin bu şirketin ticari faaliyetlerine tahsis edilmeyip davalı … ile diğer davalı …’ün diğer şirketlerine aktarıldığı, davacının para yatırdığı dava dışı şirket … … Marketing and Trading A.G ile davalı … ve diğer davalı …’ün arasında organik bağ bulunduğu, davalıların davacının doğan zararından sorumlu bulundukları sonucuna varılmış ve davacının ödediği 100.0000,00 DM karşılığı Euro’nun (1 Euro=1.95583 DM) tahsil tarihinden itibaren (Y. 11. H.D., 2017/27 E.- 2018/7701 K.) işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
100.000 DM karşılığı 51.129,19 Euro’nun tahsil tarihi olan 01/02/1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine ,
2-Alınması gerekli 11.179,92 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 2.794,99 TL harcın mahsubuyla bakiye 8.384,93 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 327,70 TL başvurma harcı, 2.794,99 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.822,69TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 3.241,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalıların yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-AAÜT gereğince hesap edilen 19.498,13 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9- Davacı ve davalı tarafça yatırılan yargılama gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalılar vekilinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/10/2020

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır