Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/315 E. 2021/819 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/315 Esas
KARAR NO : 2021/819

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2012
KARAR TARİHİ : 27/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; geçmiş yıllarda …… Grubu şirketlerinden …… Çikolata Sanayi A.Ş. nezdinde mühendis olarak çalışan davalı …’e çalıştığı dönemde işçi – işveren ilişkisi çerçevesinde görevinin bir parçası kapsamında olmak üzere önceden var olan bir bilgisayar programını kullanmak suretiyle “mal alım ve raporlama sistemi” yaptırıldığı, bu programın kısa bir süre kullanıldığı, ancak basit olması ve ihtiyacı tam olarak karşılayamaması sebebi ile kullanımın terk edildiği, davalı …’in …… Grubu şirketten ayrılmasından sonra tamamen haksız ve yersiz olarak söz konusu bilgisayar programını sahiplendiği ve programın gruba bağlı bazı şirketlerdeki kısa kullanımı nedeni ile Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde dava açtığı, 9 yıllık yargılama süreci sonunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın müvekkili – davacı şirket tarafından temyiz edildiğinden henüz kesinleşmediğini, davalının söz konusu mahkeme ilamı üzerine wwwn …… com adlı bir ….. alarak, …… unvanını hukuka aykırı şekilde kullanmaya
Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin kısmen kabul kararı sonrası www…….com adlı sitesinin ana sayfasında ve twitter adresinde “……, Fikir Eseri Hırsızı” ifadesine de yer verdiği, davalının sadece “www…….com” adresi ile yetinmeyerek, sanal ve sosyal paylaşım alanında çok popüler olan twitter adlı internet sitesinde twitter adresinden hakaretlerine ve haksız saldırılarına devam ettiği, davalının twitter adresinde paylaşmış olduğu fotoğraf ve sair materyallerin, bir çok …… takipçisini yani tüketicisini şaşırtıp üzecek, müvekkili şirketin ticari itibarına haksız ve hukuka aykırı olarak zarar verecek, halkta yanlış kanı oluşmasına sebebiyet verecek türden oldukları, davalının yargılama süreci esnasında açılan davalarının birleştirilmesini ve dosya numaralarının değişmesini dahi, esasında kararı veren hakimleri de zan altında bırakacak şekilde müvekkillerini belgede sahtecilik ile itham etmeye malzeme yaptığı, şikayetler ve ceza davaları ile ilgili dosya numaralarına vererek, müvekkillerini “mahkum” ilan ettiği, hatta kin ve düşmanlıkla hareket ederek şirketlerin unvan değiştirmesinin dahi “aynı şirket imiş gibi izlenim vermek amacı ile yapıldığı” şeklinde ifadeler kullandığı, davalının mahkemece 75.000-TL’lik kısmı kabul edilen davasını, abartmak amacıyla 10 milyon dolarları aşan tazminat davaları olarak ayrıntılı ve kronolojik olarak yayımladığı, olayı abartmaya büyük bir özen gösterdiği, halen …… arama motorundan davalının bir çok farklı internet sitesinde “……. vs” farklı linkler altında kişilik haklarının ihlaline devam ettiği, davacıların Savcılığa yaptığı şikayet üzerine sitedeki bir kısım sayfa ve içeriklerin kaldırıldığı, davalının internet sitesi ismi olarak www…….com adresini bildirdiği, …… adını (unvanı) yaygın olarak hukuka aykırı şekilde kullandığı ve hakarete dair yayınlara yer verdiği, davalının ……. üzerinden http://www…….com/…. ve http://www…… profillerinde, http://www…….com adlı siteyi internet sitesi olarak göstermekle hukuki ihlallerini yaygınlaştırdığı, davalının söz konusu eylemlerinin hukuka aykırılık ve suç teşkil ettiği, 4721 sayılı TMK.’nun 24., 25. maddeleri ile adın korunması ile ilgili 26/2 madde hükümleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 51 ve özellikle 58. madde hükümleri gereğince kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören müvekkili – davacının uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat talep etme hakkının doğduğu, tüzel kişilerin markalar ve bilgisayar kullanıcılarını tanımlamaya yarayan internet alan adlarının da adın tanımına dâhil olup, ada tanınan korumadan yararlanabileceği, TTK hükümleri uyarınca ticaret unvanının da bir ad olduğu ve ticaret unvanının kişilik hakları kapsamında korunduğu, davalının eylemlerinin hem adın gaspı ve hem de hakaret nedeni ile manevi tazminat gerektirdiği, davalının www…….com adlı internet adresini, …… ünvanını kullanmak suretiyle oluşturmasının TMK’nun 26/2 maddesi hükmü gereğince adın haksız bir kullanımı teşkil ettiği ve tek başına ayrı bir hukuki ihlal oluşturduğu, davalının şirketlerin tüzel kişiliği ve ortaklarını, meşhur ve maruf olan …… unvan ve markasını halkın gözünde hırsızlıkla nitelemek sureti ile karalamasının yoğun bir haksız eylem ve suç işleme kastını gösterdiği, …… adı da kullanılarak oluşturulan internet sitesinde sürekli yayımlar yaptığı ve twitter sosyal paylaşım sitesinden de sürdürülmekte olduğu, davalının ……. hesabında da …… isminin kullanıldığı adresi, internet adresi olarak belirtmekte olduğundan söz konusu eylemlerinin TMK.’nun 24, 25 hükümleri yanı sıra, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58. madde hükmü gereği de manevi tazminat gerektirdiği, olayın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 51 maddesinde, “Özel Haller” olarak nitelenen özellikler de içerdiğinden tazminatın yüksek tutarda belirlenmesi koşullarının oluştuğu, müvekkili – davacı şirketlerden …’nin, başta …… olmak üzere, özellikle gıda sektöründe yurt içinde ve yurt dışında yüksek ticari itibara ulaşmış bulunan meşhur ve maruf bir çok markanın sahibi olduğu, diğer …… Bisküvi Sanayi A.Ş ve …… Çikolata Sanayi A.Ş.’nin de …… unvan ve markası ile tanınmış, grubun en köklü ve eski şirketlerinden oldukları, “……com”, “……. com”, “….. com.tr”, “…… com.tr” internet sitelerinin sahiplerinin müvekkili – davacı şirketler oldukları, …… adı ile başkaca sitelerin de müvekkilleri ve grup şirketlerine ait olduğu, bu hususun meşhur ve maruf bir durum oluşturduğu, müvekkili şirketlerin marka bilinirliğinin artması için her yıl milyonlarca lira yatırım yapmakta ve markanın garanti ve kalite fonksiyonunun mükemmeliyete ulaşması için mal ve hizmet kalitesini sürekli geliştirmekte oldukları, tüm bu çalışmalara rağmen, kimi zaman marka ve unvana yönelik hukuka aykırı saldırılara da maruz kaldıkları, yurt içi ve yurt dışında meşhur, maruf ve itibarlı bir markaya karşı işlenen kişilik haklarına birden çok internet kanalından ve süreklilik arz eder şekilde sürdürülen saldırıların haksız eylem ve ağır hukuki ihlal oluşturduğu, kişilik haklarına yönelik ağır saldırılardaki kastın yoğunluğu, sürekliliği, hakaretlerin milyonlarca kişiye ulaştırılması amacı ile yapılmış bulunması hususlarının olayın özellikleri – hususi haller niteliğinde olup, ihlale uğrayan şirketlerin saygınlığı, şanı, şöhretinin büyüklüğü de meşhur ve maruf bulunduğundan manevi tazminatın yüksek bir tutar olarak belirlenmesi gerektiği, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi kapsamında, istihdam edilenin ortaya koyduğu fikri bir eserin haklarının işverene mi yoksa istihdam edilene mi ait olduğuna, istihdam edilene bir bedel ödenmesi gerekip gerekmediğine yönelik bir uyuşmazlıkta çalışana bir miktar tazminat ödenmesi gerektiğine dair Hukuk Mahkemesi’nce verilen ve henüz kesinleşmemiş olan kararın varlığının yargı organları önünde hakkını arayan kişinin, kısmen de olsa haklı bulunmasının kişiye, hırsızlık gibi ağır hakaret içerikli saldırılarda bulunmaya, yoğun bir kasıtla ve bir anlamda kin ve düşmanlık besleyerek, (…… soy adlı kişileri) şirketin sahiplerini de hedef almaya mazeret teşkil etmeyeceği gibi, haklı bir sebep veya kusuru azaltan bir gerekçe de oluşturmayacağı, davalının yaptığı suç niteliği de bulunan haksız fiil ve hukuka aykırı saldırıların, …… unvanını taşıyan ve markanın tescil hakkı sahibi olan …… Bisküvi Sanayi A.Ş ve …… Çikolata Sanayi A.Ş. ‘nin ve bu iki şirketin bağlı bulunduğu çatı şirket olan …… ’in unvan, ticari itibar ve kişilik haklarına yönelik hukuka aykırı, açık ve ağır, kasıtlı saldırılar oluşturduğu ileri sürülerek; www…….com adlı web sitesi ile, ……. hesabında yapılan kişilik haklarına hakaret derecesindeki yayınların – saldırıların durdurulmasına – yayınlara – saldırılara son verilmesine, gerek bu ve gerekse ……. ve sair yollarla devam eden ve etmesi mümkün saldırıların önlenmesine; davalı …’in, www…….com adlı internet sitesinde “……” unvanını (Adını) kullanması başlı başına, TMK’nun 26. maddesi gereğince hukuka aykırı olduğundan; gerek bu web adresinin ve gerekse ……. üzerinden http://www…….com/…. ve http://www…….com …… profillerinde, http://www…….com adlı siteyi, kendisine ait internet sitesi olarak göstermesi bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkillerin …… unvanının (adının) internet – bilişim sahasında davacı tarafından her türlü kullanımının durdurulmasını önlenmesini; belirtilen her iki maddede yazılı önleme-durdurma talepleri konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini; tüm hukuki ihlaller nedeniyle; davacı ……. lehine 100.000,00-TL, davacı ………. lehine 50.000,00-TL, davacı … Çikolata A.Ş. lehine 50.000,00-TL olmak üzere; toplam 200.000,00-TL manevi tazminatın, haksız fiil (tespit edilecek olan) vuku tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline; yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi vekaleten dava ve talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; HMK’nun 6/1. maddesi hükmüne göre davanın genel yetkili mahkeme olan Adana Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği, davacıların tarafına gönderdikleri noter ihtarlarında “yargıya intikaline gerek olmaksızın site içeriğinin ve twitter hesabındaki ifadelerin yayından çıkarılmasını” bildirmelerini takiben, suç içermemesine rağmen niza çıkmaması ve tekrar uzun bir yargılama sürecine girmemek maksadı ile iyi niyet gereği söz konusu yayınları durdurduğu, buna rağmen davacıların durumu mahkemeden gizleyip dava ikame etmesinin kötü niyetli olduğu, www…….com sitesi alan adının (domain name) Amerika Birleşik Devletleri’nden kiralandığı ve ABD yasalarına tabi olduğu, kira müddeti dolduğunda dileyen kişi tarafından kiralanabileceği, davacıların alan adı harflerini: “……” ile “……. ” olarak ayrıştırmasının tamamen yanıltma maksatlı olduğu, alan adlarının ancak (nokta) ile ayrılabileceği ve her iki nokta arasının tek kelime olduğu, alan adının “……” olduğu yani internet ortamında ……. ismini yazma ile bağlanılmasının söz konusu olmadığı, ancak www…….com yazılması ile bağlanılabileceği, ticaret odalarına tescilli ve içinde …… kelimesi geçen 600’den fazla şirket (tüzel kişilik) bulunduğu, birçoğunun davacılar ile ilgisi olmadığı, …… isminin aslında bir yıldızın ismi olup, davacıların sadece …… isminin marka olarak kullanılması halinde hak iddia edebilecekleri, …… ismini tek başına ve “marka” olarak kullanmadığı, …… Gıda A.Ş. den ayrıldıktan sonra …… Gıda A.Ş. nezdinde çalışmaya başladığı, bu şirkette çalışmaya başladıktan sadece 25 gün sonra …… Gıda A.Ş. firmasının bir toplantısına davet edildiği, bu toplantıda kendi icadını kullanmalarını …… Gıda A.Ş. ‘ye şahsen ve bedel karşılığı teklif ettiği, …… Gıda A.Ş.’nin deneme isteği üzerine 16/10/2000 tarihinde bu şirketteki bir server üzerine sistemini kurduğu, kullanıcıların bilgisayarlarında bir kopyasını kullanabilmelerine izin verdiği, …… Gıda A.Ş. yöneticilerinin sistemi test ederek 16/01/2001 tarihinde onayladıkları, 1,5 yıl kadar sonra …… Gıda A.Ş. firmasının sistemden haberi olup, kendisini Gebze – Kocaeli’de bulunan fabrikasına davet ettiği, neticesinde de sistemini …… Gıda A.Ş.’ye bedel karşılığı kurmasının talep edilmesi üzerine 19/08/2002 tarihinde …… Gıda A.Ş. de bir server üzerine sistemini kurduğu, kullanıcıların bilgisayarlarında bir kopyasını kullanabilmelerine, ancak imza karşılığı teslim tutanağı ile izin verdiği, …… Gıda A.Ş.’nde kendisine verilen Satın Alma Memurluğu görevini eksiksiz yerine getirmesine rağmen iş akdinin herhangi bir gerekçe gösterilmeden ve tazminatları ödenmeden 25/12/2002 tarihinde feshedildiği, …… Gıda A.Ş. ve …… Gıda A.Ş. tarafından sistemine ulaşması engellendiğinden sisteminin haklarını korumak için noter kanalı ile tescil yaptırdığı, sisteminin kullanım bedellerini …… Gıda A.Ş. ile …… Gıda A.Ş.’ den tahsil edemediğinden Bakırköy …… Noterliği nezdinde düzenlenen 22/01/2003 tarih …… yevmiye nolu ihtarname ile taraflara sistemini kullanmamalarını, kullanımdan doğan bedelleri ödemelerini, sistemi başka şirketlere kullandırmamalarını ve sistemini kullanmamalarını, kullanımdan doğan bedelleri ödemelerini, sistemi başka şirketlere kullandırmamalarını ve …… Gıda A.Ş.’ne de bedelsiz sistem vermeyeceğini ihbar ve ihtar ettiği, ücretsiz kurulum alamayan …… Gıda A.Ş.nin sistemi kurduğu …… Gıda A.Ş. veya …… Gıda A.Ş. şirketlerinin birisinden sistemini şahsi izni ve bilgisi olmaksızın kopyalayarak ve şifrelerini kırarak kullanma çalışmalarına başladığı, ihbar ve ihtarlarına rağmen adı geçen şirketlerden her hangi bir olumlu yaklaşım göremediği için İstanbul ……. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi kanalı ile 18/02/2003 tarihinde …… Gıda A.Ş’de tespit yaptırdığı, 06/03/2003 tarihli bilirkişi raporuna göre …… Gıda A.Ş.’nin sistemini kullandığının tespit edildiği, …… Gıda A.Ş.’nin de 18/03/2003 tarihinde bilirkişi raporunu kabul ettiğinden ve bilirkişi raporundaki hususların kesin delil niteliği taşıdığı, 14/05/2003 tarihinde …… Gıda A.Ş. ve …… Gıda A.Ş. aleyhlerine İstanbul ……. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi nezdinde ……. Esasına kayıtlı iken mahkeme değişikliği ile İstanbul ……. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ……. Esasına kayden tecavüzün ref’i ve 400.000,00-$ karşılığı TL üzerinden tazminat davası ikame ettiği, ayrıca şikayeti üzerine 27/06/2003 tarihinde …… Gıda A.Ş. ve …… Gıda A.Ş. yöneticileri aleyhlerine İstanbul ……. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi de ……. Esası üzerinden ceza davası açıldığı, 19/04/2004 tarihinde …… Gıda A.Ş. nin mahkemeye sunduğu delillerin de katkısı ile …… Gıda A.Ş. nin şahsına ait sistemi kullanması ile kullanım süresi zarfında haksız kazancının en az 1.280.539,00-$ karşılığı 492.216.322.752,00-TL olduğunun tespit ettiği, …… Gıda A.Ş. tarafından 11/03/2003 tarihinde mülkü olan programa/ sisteme ait şifre kırılarak zorla girildiği ve kendisine ait sistemin şifrelerini kırdığı, bu tarihten 19 ay sonra 14/10/2004 tarihinde korsan kullanımın başlatıldığı, korsan kullanımını meşrulaştırmak isteyen …… Gıda A.Ş.’nin önce o sırada devam etmekte olan …… Gıda A.Ş. ve …… Gıda A.Ş. aleyhine ikame edilen davaya asli müdahil olmayı talep ettiği, 02/12/2004 tarihinde mahkemece asli müdahillik talebi reddedilmekle, bu kez sahte bordro ve sahte çalışma belgesi düzenlemiş olan …… Gıda A.Ş.’nin geçmişe ait iş akdine atıfta bulunarak izinsiz kullandığı sistemin haklarının kendisine ait olduğu iddiası ile İstanbul …… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ……. Esas sayılı dosyası üzerinden dava ikame ettiği, yargılama neticesi davanın red olunduğu, tescilli ve belirlenmiş değeri $1.627.830 Amerikan Doları olan ve bu bedeli cezalı ödemeyi göze alarak şifrelerini kırdığını ve izinsiz kullandığını ikrar eden …… Gıda A.Ş. aleyhine aynı davada maddi ve manevi tazminat isteminde bulunduğu, ayrıca 25/12/2006 tarihinde …… Gıda A.Ş. yöneticileri aleyhlerine İstanbul …… Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nin …… Esasına kayden dava açıldığı, 31/07/2007 tarihinde İstanbul …… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …… esasına kayıtlı dava ile İstanbul …… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ….. esasına kayıtlı davaların birleştirilerek İstanbul …… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ….. esasına kayıtlı dosya üzerinden görüldüğü, …… Gıda A.Ş. ‘nin 2 yıl 4 ay çalıştırdığı programını istememiş ve 25/12/2002 tarihinde iş akdini “gerekçesiz” feshetmiş iken sadece 12 gün sonra programı ücretsiz teslim etmesini istediği, hukuka uygun olmayan teklifi red etmesi üzerine de teslim edilmemiş programın şifrelerini kırdığını ikrar ettiği, tüzel kişiliklerin hukuki çözüm gereken durumlarda yargıya başvurdukları halde …… Gıda A.Ş.’nin yargıya başvurmak yerine hukuk dışı yönteme başvurarak izinsiz program kopyalamış ve şifre kırdığı, çalıştığı dönemde …… Gıda A.Ş. ‘nin “Teknik Satmalma Memuru” olan görevinin iş akdi feshedildikten sonra “Teknik Satın Alma Sistem Mühendisi” olacak şeklinde sahte olarak düzenlediği, …… Gıda A.Ş. ‘nin ise bu sahte çalışma belgesinin …… Gıda Sanayi Ve Ticaret A.Ş. başlığını keserek mahkemeye delil olarak sunduğu, kendisinin …… Gıda A.Ş. personeli imiş gibi ve “teknik satın alma sistem mühendisi” kadrosunda imiş gibi algılanmasına çalıştığı, bunun üzerine mülke zorla kırarak giren ve haksız edindiği maldan menfaat sağlayan …… Gıda A.Ş’ nin ismi kullanılarak verilen haberin, popüler tabir 100 kişiye sorulsa “mülkünüzü kırarak girip çalana ne denir”den yola çıkarak mahkeme kararında da açıkça belirtildiği üzere mülkü olan programa/ sisteme 11/02/2003 tarihinde şifre kırarak zorla giren ve malını haksız fiil ile edinen ve 14/10/2004 tarihinden itibaren maddi – manevi yarar sağlayan …… Gıda A.Ş. ile ilgili “mülkünüzü kırarak girip çalana ne denir” sorusuna cevap olduğu, …… gıda A.Ş. unvanının …… Çikolata A.Ş. olarak değiştirildiği, dolayısı ile yayınlanan haberde “Mahkeme ……’e Fikir ve Sanat Eserleri Hırsızı dedi” yerine yeni isminin haber olarak kullanıldığı, dolayısı ile hakaret değil gerçek durumun kamu yararına haber yapıldığı, kendisinin ise şahsi fikrini değil, davacıların kendi beyan ve belgeleri ile ispatlanmış başkasına zarar verici eyleme ilişkin mahkeme kararını haber yaptığı, hakaret, kasıt ve eyleminin söz konusu olmadığı, davacıların büyük hissedarı veya sahipleri oldukları …… Gıda A.Ş., …… Gıda A.Ş. ve …… Gıda A.Ş. aleyhlerine 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na aykırılıktan açılan hukuk davaları ve her 3 şirket yöneticilerinin bir kısmı aleyhine 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na aykırılıktan açılan ceza davalarını kaybedeceklerini anlayınca, …… Gıda A.Ş. firmasının 60 yıllık unvanını …… Bisküvi A.Ş., …… Gıda A.Ş. firmasının ünvanını …… Çikolata A.Ş. yaptıkları, İstanbul ,……. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …… Esas sayılı dosyası üzerinden 19/04/2012 tarihinde aleyhlerine karar çıkınca da 30/04/2012 tarihinde …… Gıda A.Ş. firmasını tüm varlığı ile …… Bisküvi A.Ş. ye bedelsiz olarak devrettikleri, bu suretle haklarında dava açılan üç ayrı tüzel kişiliğin ikiye düşürüldüğü ve ünvan değişikliği ile de her ikisinin …… adı ile başlayınca tek firma oldukları izlenimi yansıtılmaya çalışıldığı, davacıların maksatlarının İstanbul …… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından aleyhlerine verilen 75.000,00 TL tazminatı geri almaya yönelik olduğu savunularak; davanın yetki ilk itirazı yönünden reddine, bu talepleri yerinde görülmediği takdirde esastan reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Bakırköy ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin …… esas sayılı dosyası ile açılan dava Mahkemenin 26/02/2016 tarih, …….. Esas ……. Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş davacılar vekilince temyiz edilmesi nedeniyle Yargıtay ……. Hukuk Dairesince incelenerek 10/10/2018 tarih ve …… Esas …… Karar sayılı ilamı ile bozularak Mahkemenin ……. Esasına kayıt olmuş 12/03/2019 tarihli ……. karar nolu görevsizlik kararı ile Mahkememize tevzi olmuştur.
DELİLLER :Bilirkişi incelemeleri,Bakırköy …….. Asliye Hukuk Mahkemesinin …….. esas sayılı dosyası, tüm dosya kapsamında sunulan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, www…….com adlı web internet sitesi ile … (@,……..) twitter hesabında yayınlanan haberler nedeni ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesinde yer alan kişilik hakkının zedelenmesinden zarar görenin, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat talebi ile http://www…….com adlı internet sitesi adında bulunan “……” isminin mevcudiyeti nedeni ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 26 maddesinde yer alan adı haksız olarak kullanılan kişinin uğradığı haksızlığın niteliği gerektiriyorsa manevi tazminat ödenmesini isteyebilmesi hukuksal sebeplerinden kaynaklanan manevi zararın giderilmesi isteminden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemeleri yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bakırköy …….. Asliye Hukuk Mahkemesinin ……… esas sayılı dosyasından 02/07/2014 tarihinde aldırılan Bilirkişi raporunda; davalının dosya kapsamında adın gasbı veya kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir eyleminin bulunmadığı bildirilmiştir.
Bakırköy ……. Asliye Hukuk Mahkemesinin …….. esas sayılı dosyasından 10/11/2015 tarihinde aldırılan Bilirkişi heyeti raporunda; Davalının fiillerinin BK 57 anlamında haksız rekabet teşkil ettiği ve MK 24 anlamında kişilik haklarını ihlal ettiği, davalının fiillerinin MK 26 anlamında adın gasbı mahiyetini taşıdığı, manevi tazminat talebinin Sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğu görüş ve kanaatinde olduklarını bildirmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor alınmış, Bilirkişi heyeti 16/04/2021 tarihli raporunda; Davalının eylemlerinin BK 57 ve TTK 54 vd .düzenlenen haksız rekabet hallerinden birinin kapsamı içine girmediğini, “http: //www…….com” ibareli alan adında “……” markası ön plana çıkartılmadığından ve ortalama tüketici tarafından “……. ” ibaresinin hemen algılanmaması sebebiyle davalının eylemlerinin MK 26 anlamında “…….” olarak nitelendirilemeyeceği, sonuç ve kanaatine ulaşıldığını bildirmiştir.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Adın Korunması başlıklı 26. maddesinde “Adının kullanılması çekişmeli olan kişi, hakkının tespitini dava edebilir. Adı haksız olarak kullanılan kişi buna son verilmesini; haksız kullanan kusurlu ise ayrıca maddî zararının giderilmesini ve uğradığı haksızlığın niteliği gerektiriyorsa manevî tazminat ödenmesini isteyebilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 54. maddesinde “Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükmü düzenlenmiştir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58. Maddesinde “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.
Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı taraflarca, davalının İnternet sitesinden davacı şirketlerin ticari itibarını zedeleyecek ve sarsacak nitelikte paylaşım yapılması nedeniyle kişilik haklarının zedelendiği ve http://www…….com adlı internet sitesi adında bulunan “……” isminin mevcudiyeti nedeni ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 26. maddesinde yer alan adın haksız olarak kullanıldığı iddia edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 24. 25.ve 26. maddeleri yönünden; davalı tarafça kullanılan “www…….com” adlı web internet sitesinin adı içerisinde yer alan “……” ibaresinin ön planda olmadığı, davacı adını çağrıştırır ve iltibasa yol açacak nitelik taşımadığı, davacının “www…….com” alan adının ayrıştırılarak değerlendirilemeyeceği yine söz konusu siteden davacı şirketlere ilişkin paylaşılan link olmadığı da göz önüne alındığında, “ad gasbı” oluşturmadığı ve bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 26. Maddesi bağlamında hukuki koruma kapsamına girmediği sonucuna varılmıştır. İstanbul ……. Fikri Ve Sına-i Haklar Hukuk Mahkemesi’ nin …… Esas Sayılı Dosyası İle Birleşik İstanbul …… Fikri Ve Sına-i Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …… Esas Sayılı Dosyası Üzerinden Yapılan Yargılama Neticesi Verilen İstanbul …… Fikri Ve Sına-i Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 19/04/2012 Tarih, …… Esas ……. Karar Sayılı ilamında gerekçelendirilen kabulü ile taraflar arasındaki hukuki ilişki de bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalının “www…….com adlı web internet sitesi ile … (@…..) twitter hesabında yapmış olduğu paylaşımların taraflar arasında süregelen davalar nedeniyle hukuki sürecin ve uyuşmazlık konularının paylaşımı niteliğinde olduğu ve hakaret içeriği taşımadığı bu nedenle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58. Maddesinde düzenlenen “kişilik Haklarının Zedelenmesi” kapsamında manevi tazminat talep etme koşullarının oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılarak, davacının sübut bulmayan davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harcın davacı tarafça yatırılan 2.970,00-TL harçtan mahsubuyla bakiye 2.910,70-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 22.450,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’ geçici 3.maddesi gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 15 gün süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili Yargıtay Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar davacılar vekilinin ve davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır