Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/310 E. 2020/890 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/310 Esas
KARAR NO : 2020/890

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/05/2019
KARAR TARİHİ : 23/12/2020
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 26/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından sağlanan altyapı ve sanal pos olarak adlandırılan hizmet ile ……. Bilişim müşterilerine sanal ortamda online ödeme altyapısı hizmeti verdiğini, bu kapsamda müvekkili şirket ile davalı arasında 04/05/2018 tarihinde online olarak ödeme hizmeti kullanıcısı sözleşmesi akdedildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 5.10, 5.12 no.lu hükümlerine uymayarak iade etmesi gereken bedeli iade etmediğini ve icra takibine de kötü niyetli olarak itiraz ettiğinden bahisle itirazın iptalini, müvekkilleri aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile tazminat ödemesini ve vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin de davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Husumet itirazlarının olduğunu, davacının zarara uğraması ile müvekkillerinin bir illiyet bağı olmadığını, taraflar arasındaki uyuşmazlık incelendiğinde müvekkilleri firmadan mal ve hizmet alıp bunu elektronik ortamda tahsil ettikleri alacaklar ile ödeyen servislerin işlemlerinden kaynaklandığının görüldüğünü, bu servislerin müşterilerinden alacaklarını tahsil ederken müvekkillerine ait pos ekranı ile alacaklarını tahsil etmekte ve bu şekilde de müvekkillerine olan borçlarını ödemekte olduklarını, bu işlemlerin hepsinde 3d güvenlik sistemi kullanıldığını yani mal veya hizmet alan kişi mal ve hizmeti aldıktan sonra kredi kartından şifresi ile çekim yapılmakta ancak cep telefonuna gelen mesajdaki şifre de sisteme girildiğinde tahsilat yapılmakta olduğunu, tüm bunlar bir yana bu müşterilerden kimlik fotokopileri alındığını, bu kimlik fotokopilerinin altına da imza atarak işlemi tasdik ettiklerini, davacı olan ……. Kuruluşunun ödemeyi tamamla online hizmet sayfasından “mal veya hizmeti teslim aldım, ödemeyi onaylıyorum” ibaresinin açıkça da görüldüğünü, yani bir müşterinin mal veya hizmeti almadan ödeme yapması mümkün olmadığı gibi mal veya hizmeti aldığına dair imzalarının da mevcut olduğunu, bir müşterinin rızası dışında bir ödeme yapılması mümkün olmadığı gibi mal veya hizmeti aldığını onaylamadan da ödeme alınmadığını, bazı kişilerin ise 4. ayda ödeme yaptığı 5. ve 6. ayda da ödeme yaptığının görüldüğünü, sonra ise mal veya hizmeti almadıklarını iddia ettiklerinin görüldüğünü, müvekkillerine ödeme yapan bu kişilerin alt bayi gibi çalıştıklarını, ürün veya hizmeti sağlamış ve ödemeyi müvekkillerinin pos cihazı ile tahsil ettiklerini, müvekkillerinin davacının pos cihazını kullanırken herhangi bir ihmali veya kusuru olmadığını, davacının yaşadığı sorun yaptığı işin açık bir risk olup, ödeme işlemlerine aracılık yaparak para kazanan davacı şirketin ödemelerdeki bir anlaşmazlıkta bu riski kendi müşterisi olan müvekkilleri üzerine yıkmaya çalışmasının kötü niyetli olduğunu, neticeten; haksız davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası, tarafların ticari defter, belge ve kayıtları, Ödeme Hizmeti Kullanıcı Sözleşmesi, bilirkişi incelemesi.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının, 04/05/2018 tarihli ödeme hizmeti kullanıcı sözleşmesi kapsamında davacının iddia etmiş olduğu alacağının tahsiline yönelik başlatılan Bakırköy …… İcra müdürlüğünün …… esas sayılı icra takibine vaki itirazın İİK 67. Maddesi gereği iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 6.000,00-TL asıl alacak, 546,41-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.546,41-TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren reeskont avans faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Muhasebe – Hesap Denetim Uzmanı ……, Bilgi Sistem Yazılım Uzmanı ……. ve Borçlar Hukuku alanında nitelikli hesap uzmanı Dr. ……’ndan müteşekkil bilirkişi heyeti 27/10/2020 havale tarihli raporunda; dava konusunun, davalı yanın taraflar arasındaki sözleşmenin 5.10, 5.12 no.lu hükümlerine uymayarak iade etmesi gereken bedeli iade etmediğinden bahisle 6.000,00-TL tutarlı asıl alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğunu, davacı vekili tarafından 6.000,00-TL asıl alacak, 546,41-TL işlemiş faiz olmak üzere 6.546,41-TL toplam alacağının tahsili amacıyla Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı dosyası ile 03/12/2018 tarihinde takibe geçtildiğini, davalı yan tarafından borca itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talepleri doğrultusunda 07/05/2019 tarihinde Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi …… E. sayılı huzurdaki davanın ikame edildiğinin belirlendiğini, davacının 2018 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu kanaatine varıldığını, davalının 2018 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu kanaatine varıldığını, taraflar arasındaki sözleşmeye göre değerlendirme yapıldığında, davalının şüpheli işlemlere ilişkin mal/hizmetleri nihai alıcılara teslim etmiş olup olmadığının ispata muhtaç olduğunu, davalı mal/hizmetleri teslim etmişse şüpheli işlem bedellerinin davacı tarafından talep edilmesinin mümkün olmadığını, mal/hizmetlerin nihai alıcılara teslim edilmemiş olduğu kurguda şüpheli işlem bedellerinin davalıdan talep edilmesinin mümkün olduğu, ancak davacının işlemiş faiz talep etmesinin mümkün olmadığını bildirmiştir.
Davacı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 07/04/2016 tarihli 6831 sayılı kararına dayalı olarak faaliyet izni bulunan kuruluş olup ticaret sicilde kaydı mevcuttur.
Taraflar arasında 04/05/2018 tarihinde online olarak ödeme hizmeti kullanıcısı sözleşmesi kurulduğu bu sözleşme kapsamında davacının e-ticaret ve elektronik ortamlarda faaliyette bulunan ödeme hizmeti kullanıcısına yaptığı satışların bedellerini tahsil etmesi için ödeme hizmetleri alt yapısı ve çözümleri sunduğu, internet aracılığı ile sunulan ürün ve hizmetler için ödeme hizmeti kullanıcısının online ödemeler yapmasını sağlayan bir sözleşme olduğu, bu sözleşmenin varlığı ve koşulları taraflar arasında kabul edilmiş olmakla ihtilaf konusu değildir.
Tarafların ticari defterleri ve bilgisayar hizmetleri konusunda yapılan incelemede TBK 19. Madde anlamında sözleşmenin taraflara yüklemiş olduğu edimler nazara alındığında sözleşmenin vekalet ve eser sözleşmesinin unsurlarına havi sui generis sözleşme niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Tarafların gerçekleştirmiş olduğu işlemlere ait tüm bilgiler incelenmiş olup davalı tarafın itiraz konusu olan ürünleri müşterilere teslim ettiğine dair herhangi bir somut veri, delil veya belge ibraz edemediği, belge ve bulgular ışığında tesis edilen sözleşme uyarınca somut olayda satın alınmış bir malın teslimi söz konusu olmadığından satış işlemini gerçekleştiren ya da tarafı olan ödeme hizmeti kullanıcısı davalı tarafın bu işlemlerden sorumlu olacağı anlaşılmıştır. TBK 117. Maddesi gereği muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Takip öncesinden davacının, davalıyı temerrüte düşürdüğüne dair delil sunulmamış olması nedeniyle davacının işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir.
İncelemeye sunulan defter ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 6.000,00-TL sözleşmeye dayalı hesap alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının itirazının kısmen iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile davalıların Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı takip dosyasına yapmış oldukları itirazın asıl alacak 6.000,00 TL için iptali ile takibin asıl alacak üzerinden devamına, işlemiş faiz talebinin reddine,
2-Davacının icra inkar talebinin kabulü ile 1.200,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 409,86-TL harçtan davacı tarafça yatırılan 111,80-TL harcın mahsubuyla bakiye 298,06-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, 111,80-TL peşin harç, 6,40-TL vekalet harcı, 10,10-TL vekalet pulu olmak üzere toplam 172,70-TL’nin davanın kabul ve red oranı nazara alınarak takdiren 158,28-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan posta/ tebligat/ bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 2.195,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı nazara alınarak takdiren 2.011,78-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacının davada kendisini vekille temsil ettirmesi nedeniyle yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine,
7-Reddedilen kısım üzerinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 546,41-TL ücreti vekaletin davalıların davada kendisini vekille temsil ettirmesi nedeniyle davacıdan tahsil edilerek davalılara verilmesine,
8-Davalı tarafından yatırılan 6,40 vekalet harcı, 10,10-TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 16,50-TL’nin davanın kabul ve red oranı nazara alınarak takdiren 1,62-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek davalılara verilmesine, bakiye kısmın davalılar üzerinde bırakılmasına,
9-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL yargılama giderinin davanın kabul red oranı nazara alınarak 1.209,82-TL’sinin davalıdan alınarak, 110,18-TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
10-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/12/2020

Katip ……
e-imzalıdır

Hakim ……
e-imzalıdır