Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/286 E. 2020/653 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/286 Esas
KARAR NO : 2020/653

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/03/2013
KARAR TARİHİ : 05/10/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … uluslararası ve ulusal düzeyde … logosu ile yayın yapmakta oldunu, davacı müvekkilinin firmasına ait tv ve radyo verici kulelerinden davalı borçlu firmaya elektrik aktarımı yapılması için karşılıklı anlaşıldığını ve bunun üzerine ticari ilişki doğduğunu, müvekkili şirketin üzerine düşen edimi tam ve anlaşmaya uygun olarak ifa ettiğini, söz konusu olayda yerine getirdiği hizmetin bedelini alamayan müvekkili şirketin bu ticari ilişkiden menfaatini elde edemediğini, alacağını elde edemeyerek zarara uğradığını, yerine getirilen hizmetin bedeli olarak bazı faturalar düzenlendiğini, ödenmeyen faturaların bedeli olan 41.411,61-TL’nin ödenmesi için davalı ile sayısız görüşmeler yapıldığını, ancak tüm bu görüşmelerde sonuçsuz kalınca Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, söz konusu takiple davalının temerrüde düştüğünü, kendilerine tebliğ edilen faturayı ödemedikleri gibi faturaya ilişkin itirazlarını da süresinde (TTK m.23 gereğince 8 gün içinde ) ileri sürmediklerinden faturayı kabul etmiş olduklarını belirterek; davanın kabulüne, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkili adına ödendiği iddia edilen elektrik bedelinin müvekkilden rücuen talep edilmesi için yasal sürelerin geçtiğini, öncelikle zamanaşımı nedeni ile davanın reddini talep ettiklerini davanın esas açısından da usule ve yasaya aykırı olduğunu, davacı ile müvekkili arasında elektrik kullanımı ile ilğili bir sözleşme olmadığını, müvekkili şirketin davacı ile ortak kullandığı ve dolayısı ile davacı adına gelen elektrik faturalarının,müvekkilin kullandığı kısmının müvekkilden faturaya dayanılarak istenmesi için, kullanım bedelinin müvekkil hissesine düşen kısmının talep edilmesi gerektiğini, davacının kendi menfaatine olarak müvekkilinin kullamm bedeli için yaptığını iddia ettiği ödemeyi yeniden faturalandırdığını, dağıtım şirketinin faturasında kdv dahil tüm vergiler dahil edilmişken yeniden %18 kdv ve vergileride ekleyerek talep ettiğini, davacının elektrik dağıtım şirketinin hizmetini kendiside ayrıca hizmet bedeli olarak isimlendirmiş ve kar,kdv ve sair vergileri de ekleyerek faturalandırdığını, elektrik dağıtımı ve hizmeti vermeye yetkili kamu kurumun belli olduğunu, bunun dışında hiçbir kişi yada şirketin elektrik dağıtım kurumundan gelen fatura bedeline kar koyarak başkalarına satamayacağını, bu durumda davacının tüm taleplerinin dayanaksız olduğunu, yasal faiz yerine reeskont faizi talep etmenin usule ve yasaya aykırı olduğunu belirterek; davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında ticari ilişki kapsamında verilen hizmet bedellerinin tahsilini yönelik başlatılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasına konu alacak istemine ilişkindir.
Taraflar yazılı delillerini ibraz etmiş, toplanması gereken deliller mahkememizce toplanmıştır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası celp edilmiş, yapılan incelenmesinde; alacaklısının davacı, borçlusunun davalı olduğu, takibin 09/11/2010 tarihinde başlatıldığı, 41.411,61-TL asıl alacak, 5.119,16-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 46.530,77-TL üzerinden takip yapıldığı, ödeme emrinin davalıya 22/11/2010 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. İcra Müdürlüğünce davalı borçlunun borca, faize, işlemiş faize, faiz miktarına ve oranına itiraz dilekçesi geldiğinden bahisle ödeme emri tebligat parçasının dosyasına henüz dönmediğinden itiraz süresi içinde ise borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına, itiraz süresinde değil ise takibin devamına, posta masrafı verilmediğinden itirazın dosyadan öğrenilmesine, itiraz ve şikayet yolu açık olmak üzere 23/11/2010 tarihinde karar verildiği tespit edilmiştir. Takip dosyasının fiziken incelenmesinde davalı borçlunun itiraz dilekçesi bulunamamıştır.
Dosya kapsamı, tarafların ticari defter ve kayıtları ile gelen müzekkere cevapları da değerlendirilmek suretiyle bir mali müşavir ve bir elektrik mühendisi bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Mali Müşavir ve Elektrik Mühendisinden müteşekkil bilirkişi heyeti dosyaya sunduğu 15/03/2015 tarihli raporunda; davacı şirkete ait 2008, 2009 ve 2010 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yapılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığını, davacı şirketin ibraz ettiği ticari defterlerinin kendi lehine delil vasfına haiz olduğunu, dosya muhteviyatı Tesisat Endeks dökümleri incelendiğinde; … Mahallesi Belediye garajı yanında bulunan tv vericilerine enerji temin eden vericilerin bağlı bulunduğu …. nolu tesisata; 31.05.2008 – 31.01.2010 tarihleri aralığında 20 ayda 12.956,80-TL’lik elektrik faturası tahakkuk ettirildiği halde davacı tarafından; davalıya kesilen hizmet bedeli faturalarının toplamının 89.164,57-TL olduğunu, bu miktarın 47.752,00-TL’sinin davalı tarafından ödendiğini, bakiye 41.412,00-TL için takip başlatıldığını, davalının davacı tarafından hizmet bedeli olarak kesilen fatura borçlarından bir kısmını ödediğini, diğerlerine de 8 günlük yasal süresi içerisinde itiraz etmediğinden faturaların kesinleştiğini, davalı şirketin 2008 ve 2009 yılı ticari defterlerini incelemeye ibraz etmediğini, incelenen 2010 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığını, 2010 yılı yevmiye ve envanter defterinin yıl sonu kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmadığından davalı şirketin 2010 yılı ticari defterlerinin TTK’ya göre usulüne uygun tutulmadığını, bu nedenle delil vasfına haiz olmadığını, taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrüt ile ilgili herhangi bir sözleşme veya davacı tarafından davalıya gönderilmiş herhangi bir borç ihtarnamesi bulunmadığından takip tarihine kadar olan süre içinde işlemiş faiz talep edilemeyeceğini, temerrüdün takip tarihi itibarıyla oluştuğundan tarafların da tacir olduğu konusunda herhangi bir şüphe bulunmadığından, davacının 3095 sayılı Kanun gereği değişken oranlarda Avans faizi talep edebileceğini belirterek Mahkemece gerek duyulması halinde, davacıdan davalıya kesmiş olduğu 18 adet hizmet bedeli faturalarının elektrik bedeli dışında başka hizmetleri de kapsayıp kapsamadığı, kapsıyorsa elektrik bedeli dışında detay açıklamasının istenilebileceği kanaatine varmışlardır.
Mahkemece elektrik mühendisi bilirkişi yerinde inceleme yetkisi verilerek bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; davacı tarafından herhangi bir belge sunulmadığını, mahallinde yapılan incelemede davalıya ait, elektrik verilen başka bir cihaz bulunmadığını, 16/4/2008 – 15/01/2010 tarihleri arasında davalıya ait yansıtıcının (18.000 watt güce göre) tüketebileceği elektirik bedelinin maksimum 69.782,19-TL olabileceğini, davalı tarafça 47.752.00-TL ödendiğini, bakiye 22.030,19-TL kaldığını, faturanın son ödeme tarihi itibariyle takip tarihine kadar işlemiş faiz alacağının 5.239.44-TL olduğunu neticeten 27.269,63-TL toplam alacak talep edebileceğini bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporu sonuç ve gerekçe itibariyle hükme dayanak teşkil edebilecek nitelikte kabul edilmiş, mahkememizce davanın kısmen kabulü ile 22.030,19-TL asıl alacak ve 5.239,44-TL işlemiş faiz toplamı 27.269,63-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine 03/11/2015 tarihinde karar verilmiştir.
Kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin … Esas – … Karar sayılı 27/04/2017 tarihli ilamı ile; delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmadığı ancak davacının dava dilekçesinde asıl alacağa takip tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanmasını talep etmekle mahkemenin HMK 26. maddesine göre talep aşımında bulunarak işlemiş faiz alacağını hüküm altına almasının doğru olmadığını, mahkemece davalının temerrüt tarihinin tespit edilerek temerrüt tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiğinden mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Davalı vekilince Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin … Esas -… Karar sayılı 27/04/2017 tarihli ilamına karşı karar düzeltme yoluna başvurulmuştur. Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin … Esas – … Karar sayılı ve 21/03/2019 tarihli ilamı ile; Dairenin … Esas – … Karar sayılı 27/04/2017 tarihli bozma ilamının 3. bendinde davacı temyizine göre bozma yapıldığı halde cümleye davalı olarak başlanmasının maddi hata olduğu, 3. bendin davalı şeklindeki birinci kelimesinin davacı olarak düzeltilmesine karar verildiği, dairenin bozma kararının 2. bendinin davalı lehine, 3. bendinin davacı lehine bozma olduğundan yeni duruma göre taraflara yeni vekalet ücreti belirleneceğinden davalının vekalet ücretine yönelik temyizinin bu kapsamda değerlendirildiğini, karar düzeltme isteminin bu nedenlerle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrinin kendisine 22/11/2010 tebliğ edilmesiyle temerrüte düştüğü tespit edilmiştir. Davacı dava dilekçesinin konu kısmında alacağına 09/11/2010 takip tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin bozma ilamında değinildiği üzere davacının takip öncesi davalıyı usulünce düzenlenip tebliğ edilen bir ihtarname ile temerrüte düşürmediği, dolayısıyla davalının temerrütünün ilamsız icra takibinde ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 22/11/2010 tarihinde doğduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda yazıldığı üzere
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 22.030,19-TL’nin Bakırköy … İcra Müdürlüğü …esas sayılı dosyasında ödeme emrinin davalı yana tebliğ tarihi olan 22/11/2010 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 1.504,88-TL harçtan davacı tarafça yatırılan 707,25-TL harcın mahsubuyla bakiye 797,63-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 707,25-TL peşin harç, 24,30-TL başvurma harcı, 3,75-TL vekalet harcı, 5,90-TL vekalet pulu, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 266,55-TL müzekkere – posta masrafı toplamı olmak üzere toplam 2.007,75-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.068,08-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından bu dava sebebiyle yapılan 3,75-TL vekalet harcı, 5,90-TL vekalet pulu, tebligat – müzekkere ücreti 70,00-TL olmak üzere toplam 79,65-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre 37,27-TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul edilen miktarı üzerinden takdir edilen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
7-Davalı davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın reddedilen miktarı üzerinden takdir edilen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
9-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun geçici 3.maddesi gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 15 günlük süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili Yargıtay …. Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/10/2020

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)