Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/284 E. 2020/326 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/284 Esas
KARAR NO : 2020/326

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2019
KARAR TARİHİ : 11/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/04/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında cari hesaba dayalı ticari ilişki olduğunu, bu ticari ilişki gereğince davalı şirketin borcunun bulunduğunu, ancak bu borcun ödenmediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, yazılı bir satım sözleşmesinin de bulunmadığını, davacı tarafın kur farkı-vade farkı alacağına ilişkin fatura keşide etmesininde yasal olmadığını, davacı tarafın icra takibini kötü niyetli olarak başlattığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, kur farkından kaynaklı cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 3.553,18 USD asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren döviz faizi ile birlikte tahsili için cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 08/11/2019 havale tarihli raporunda; davacının 2016, 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (05.01.2018) itibariyle davacının davalıdan 14.188,33 TL (3.553,18 USD) alacağının bulunduğunu, davalının 2016, 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi (05.01,2018) itibariyle davalının davacıya 65,99 TL borcunun bulunduğunu, taraf ticari defterleri arasındaki cari hesap farkının davacının davalıya düzenlemiş olduğu ve takip konusu cari hesap alacağına tekabül eden ancak davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilen 2 adet toplamda 14.188,33 TL tutarındaki kur farkı faturalarından kaynaklandığını, dava konusu uyuşmazlığın davacının kur farkı talep edip edemeyeceği noktasında toplandığını, bu itibarla davacının kur farkı talebine dayanak olabilecek nitelikte bir sözleşme veya teamülün aranması gerektiğini, taraflar arasındaki ticaretin döviz cinsinden olup olmadığı hususunun incelenmesi neticesinde dosyaya mübrez evraklar içerisinde bulunan “Müşteri Sipariş Formu”nda belirtilen fiyatın USD cinsinden belirlenmiş olduğunu, mezkur formun alt kısmında “Dövizli satışlarda kur farkı İşlemi uygulanacaktır” ibaresinin bulunduğunu, ancak mezkur form da davalının kabulüne dair herhangi bir kaşe-isim veyahut imzanın bulunmadığını, ancak taraf ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde davalının davacıya 13.01.2017 tarihinde göndermiş olduğu 38.499,00 TL tutarındaki ödemeye alt banka dekontunun açıklama kısmında “KUR 3,84 10.000 USD KARŞILIĞIDIR” şeklinde yazılı olduğunun tespit edildiğini, bu itibarla taraflar arasındaki ticaretin döviz cinsinden olduğuna dair teamülün varlığının kabulünün gerekeceğini, bu çerçevede davacının davalıya düzenlemiş olduğu 2 adet toplamda 14.188.33 TL tutarındaki kur farkı faturalarına ilişkin hesaplamaların doğru olduğunu, neticeten; takip tarihi (05.01.2018) itibariyle davacının davalıdan 3.553,18 USD (TCMB Efektif Satış Kuru karşılığı 13.404,37 TL) alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Davalı tarafın itirazları doğrultusunda dosyanın, hangi faturaya ilişkin olduğu bildirilen kur farklarının hesaplanması ve taraflar arasında döviz ticareti olduğuna ilişkin bir fatura olup olmadığı hususlarında aldırılan 12/02/2020 havale tarihli ek raporda; kök raporu değiştirecek bir husus olmadığı bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; taraflar arasındaki ticaretin döviz cinsinden olduğu, müşteri sipariş formunda belirtilen fiyatın USD cinsinden belirlenmiş olup, formun alt kısmında dövizli satışlarda kur farkı işleminin uygulanacağının belirtildiği, daha sonra çekle yapılan ödemeler karşısında kur farkının oluştuğu ve alınan kök raporda da ayrıntılı olarak belirtildiği üzere kur farkı karşılığının doğru olarak hesaplandığı ve talebin yerinde olduğu anlaşıldığından davacının davasının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 3.553,18 USD asıl alacak yönünden davalının Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca en yüksek temerrüd faizi uygulanmasına,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 4.006,13 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 1.368,29 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 275,06 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.093,23 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 275,06 TL peşin harç olmak üzere toplam 319,46 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 928,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/03/2020

Katip …

Hakim …