Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/281 E. 2022/368 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/281 Esas
KARAR NO : 2022/368

DAVA : Tazminat (Kooperatif Üyeliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2019
KARAR TARİHİ : 06/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı …’ne 75 adet 2 blok halindeki daire tipi konutlar için 2 hisseli(biri kendisi, biri müteahit için) arsa payı kat karşılığı satış vaadi sözleşmesine istinaden ortak olduğunu, ödemeleri düzenli yaptığını, davalı kooperatifin daire tipi konutların yapımı için kurulduğunu, ancak daha sonra bazı ortaklar için villa yapım kararı alındığını ve kooperatifin hem villa hem daire talepli olarak devam etmeye başlandığını, davalı kooperatif birliği ile diğer davalı kooperatif arasında arsa payı kat karşılığı sözleşmesine istinaden …… ve …… parsellerinde konut yapılması amacıyla tahsis işlemlerinde villaların yapımı için ……. parselde tahsis belgesi alınmış iken davalı kooperatifin daire talepli ortaklarının haklarını savunmak için hiçbir girişimde bulunmadığını, yaklaşık 20 sene …… parsel için imarın kesinleşmesi beklendiğinden tahsis belgesi için beklenildiğini, kooperatife tahsis edilen arazilerin bir kısmının tapulu, bir kısmının tapusuz olduğunu, kooperatifin tapusuz araziler için anlaşmalar yaparak müvekkilinden ödeme talebinde bulunduğunu, kooperatif tarafından yapılan toplantılarda villalar için karar alınmakta iken konutların akıbeti için somut adımlar atılmadığını, kooperatif yöneticilerinin mağduriyet yaşayan ortaklar için fazladan yapılan villalardan hisse teklif etmişse de, bunun kooperatif kuruluş amacına aykırı olduğunu, müvekkilinin ödedikleri aidatlar ile konut namına ortada hiçbir şey yokken bazı üyelerin villalarının yapılmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, müvekkiline konut tahsisi yapılmasının imkansız olmasından bahisle davalılar arasında imzalanan sözleşme gereği üst birliğin tahsis ettiği araziler ile tahsisi iddia edilen araziye ilişkin bilirkişi raporu alınarak belirlenecek zarar tespitine göre şimdilik 15.000,00 TL maddi, 30.000,00 manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, 08/12/2021 havale tarihli ıslah dilekçesinde, davayı tamamen ıslah ederek 15.000,00 TL maddi tazminat talebini ıslah edip, davacının geçersiz taşınmaz sözleşmesi ile fiili bir kooperatif ortaklık yapısının olmaması, haklı nedenle feshetmiş olduğu üyelik sözleşmesine istinaden şimdiye kadar ödemiş olduğu tüm bedellerin ve arsa bedelinin dava tarihindeki güncel değeri olan 166.621,00 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiş, davacı vekili, davanın esasına ilişkin açıklamalar başlıklı dilekçesi ile ıslah dilekçesinde sehven manevi tazminatın 20.000,00 TL olarak yazıldığını, manevi tazminat talebinde ıslah ve feragatin söz konusu olmadığını, 30.000,00 TL olarak manevi tazminat talep edildiğini bildirmiştir.
Davalı ……. Konut Yapı Kooperatifleri Birliği vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 1996 yılında kurulduğunu ve …… parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde toplu konut projesini uygulamaya koyduğunu ve birlik üyesi 13 üye kooperatife arsa tahsisini gerçekleştirdiğini, müvekkili birlik tarafından ortak kooperatiflere arsa tahsisi yapıldığını, ortak kooperatiflerin tahsisli alanlar üzerine binalarını kendilerinin inşa ettiğini, davacının iddia ettiği gibi müvekkili ile diğer davalı ortak kooperatif arasında arsa payı kat karşılığı sözleşmesi bulunmadığını, diğer davalı kooperatifin 1997 yılında müvekkili birliğe ortak olduğunu ve bahçekent konut alanı içinde 54 no’lu adanın 1-9 numaralı bölümlerinin kooperatif adına tahsis edildiğini, tahsis hesaplarının daire sayısı esas alınarak yapıldığını, ilk tahsisinde 330 daire olarak belirlendiğini, imar uygulamaları değişikliği nedeniyle davalı ortak kooperatife …… ada, …… parsel’in tahsis edildiğini, sehven tahsis edilen ……. ada, …… parsel’in iptal edildiğini ve 12/01/2018 tarihinde davalı kooperatif adına ön tahsis belgesi düzenlendiğini, davalı kooperatife tahsis edilen 238 ada, 1 parsel’in 220 daire yapımı için yeterli olduğunu, müvekkilinin diğer davalı kooperatife uygun miktarda alan tahsis etme edimini yerine getirdiğini, bu nedenle müvekkiline husumet yönetilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya müvekkili tarafından tahsis edilebilecek bir konut bulunmadığını, yerleşik içtihatlara göre daire tahsis edilmeyen ortağın tazminat isteme hakkı bulunduğunu, bunun dışında maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı olmadığını, ayrıca kooperatif ortağının kendisine tahsis yapılmadığı için manevi tazminat isteme hakkı bulunmadığını, davacının genel giderlere katılım payı ödemesi olmak üzere toplam 21.284,04 TL ödeme yaptığını, davacının hiçbir tarih ve dönemde villa ortakları gibi katılım bedeli ödemediğini, villa ortaklarının yaklaşık 500.000,00 TL ödediklerini, müvekkili kooperatifin 2000 yılı olağan genel kurulunda ortaklardan villa ve daire taleplerinin, tercihlerini yapmalarını istendiğini, 16/06/2001 tarihinde genel kurul kararıyla villa yapım kararı alındığını, davacıya da isterse daire ortağı olarak kalarak sadece genel yönetim giderlerine katılarak ortaklığa devam etme ya da villa ortaklığına geçiş yaparak giderlere katılarak ortaklığa devam etme seçeneği sunulduğunu, davacının, daire talepli ortaklığı tercih ettiğini, davacının yalnızca 21.284,04 TL ödeyerek kendini mağdur olarak göstermesinin iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, kooperatif ortaklığından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 31/01/2020 tarihli rapordaki eksiklikler celbedilerek bilirkişi heyetinden aldırılan 02/06/2021 tarihli raporda; davacı …’in davalı ………. Kooperatifi’ne üyeliği gereğince, toplamda 26.388,08 TL ödediği, davalı kooperatif tarafından da bu ödeme tutarının kabul edildiği, davacıya tahsis edilebilecek bir dairenin bulunmadığı, villa yapımı için inşaat bedeli ödenmiş olduğundan 120 m² alanlı daireler yapılmamış olsa bile davacıya düşebilecek arsa alanına göre değerin 302.362,00 TL olarak hesaplandığı, davacının yargılama devam ederken Üsküdar ……. Noterliği’nin 08/12/2020 keşide tarihli ihtarnamesi ile davalı ……. Kooperatifi üyeliğinden istifa ederek üyelikten ayrıldığı, davalı kooperatifin Büyükçekmece …… Noterliği’nin 09/12/2020 tarihli ihtarı ile davacının üyelikten istifasını kabul ettiği, davacının kooperatif üyesi olduğunun kabul edilmesi halinde dava dosyasında daire tesliminin mümkün olmaması ve bu inşaatın yapılma imkanınında bulunmadığının tespit edilmesi nedeniyle davacının üyeliği gereğince davalı kooperatiften tahsilini talep edebileceği tazminat tutarının 302.362,00 TL olarak, huzurdaki hak ve ortaklık sıfatına bağlı olarak tazminat isteminde bulunan davacının yargılamanın devamı sırasında kendi isteğiyle istifa etmesiyle ortaklık sıfatının sona erdiği, ortaklık sıfatına sıkı sıkıya bağlı olan teslim edilmeyen daire sebebiyle tazminat bedelinin davalı kooperatiften talep edilemeyeceğini bildirmiştir.
Davalı ……. Kooperatifi tarafından davacının ortaklıktan istifa ettiğinden dava ehliyetini kaybettiği, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiği belirtilmiş ise de, davacı, davasını tamamen ıslah ederek davasını geçersiz taşınmaz sözleşmesi ile fiili bir ortaklık yapısının olmaması haklı nedeniyle feshetmiş olduğu üyelik sözleşmesine istinaden ödemiş olduğu bedellerin ve arsa bedelinin dava tarihindeki güncel değeri olarak talepte bulunmuştur.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı tarafça, kooperatif tarafından daire tahsisi yapılmadığından maddi ve manevi tazminat talebiyle eldeki davayı açmış ise de, devam eden süreçte davacı, davasını ıslah ederek ödemiş olduğu bedelin iadesini talep etmiştir.
Davacı, dava devam ederken davalı …… Kooperatifi üyeliğinden istifa etmiş, davalı kooperatif tarafından da istifanın kabul edildiği ve istifa ettiğini bildiren üyeler hakkında gerekli yasal işlemlerin yapıldığının bildirildiği görülmüştür.
Yine davalı vekili beyan dilekçesinde, davacının 08/12/2020 tarihli istifası sonrasında 2020 hesap yılı genel kurulunun 02/03/2021 tarihinde yapıldığını ve bilançonun bu tarihte onaylandığını bildirdiği, 11.celsedeki beyanında ise, davacının istifasının kooperatif tarafından kabul edilmiş ise de, genel kurulda davacı tarafça bir talep bulunmadığından çıkma payına ilişkin bir değerlendirme yapılmadığının beyan edildiği görülmüştür.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 13.maddesinde düzenlendiği üzere istifa bildirimi tek taraflı yenilik doğurucu bir hak olup, istifa talebi kooperatife ulaştığı anda sonuç doğurur. Ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak açılan tazminat talepli davada, istifa etmiş olan ortak kooperatifler kanunu 17.maddesi gereğince artık tazminat değil, çıkan ve çıkarılan ortaklarla hesaplaşma hükümlerine göre kooperatiften ödemiş olduğu aidatın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin geri iadesini talep hakkı olacaktır.
Davalı tarafça, dava şartı itirazında bulunulmuş ise de, benzer mahiyetteki bir olayda Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2016/92229 esas, 2020/1334 sayılı emsal içtihadı dikkate alındığında davacı adına tahsis edilebilecek herhangi bir taşınmaz bulunmadığı ve davacının yapmış olduğu ödemeler hususlarında taraflar arasında ihtilaf bulunmadığından davacı ödediği bedeli talep etmekte haklı bulunmuştur.
Kaldı ki, davacı, davasını ıslah ederek feshetmiş olduğu üyelik sözleşmesi nedeniyle ödemiş olduğu bedellerin tahsilini talep etmiş olup, her ne kadar davacı tarafça 166.621,00 TL maddi tazminat talebinde bulunulmuş ise de, Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin ……. esas, …… karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, aidatların güncel değerlerine ilişkin hesaplama yerine ödenen aidatlara ilişkin hesapların hükme esas alınması doğru bulunmuş olup, somut olay yönünden de davacı tarafça yapılan ve davalının kabulünde olan 26.388,08 TL’nin temerrüt tarihi olan 03/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. davalı …’nin istifa sonrası 2020 hesap yılı genel kurulunu 02/03/2021 tarihinde yapmış olduğu ve bilançoyu bu tarihte onayladığı anlaşılmakla davalının 03/04/2021 tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilerek bu tarihten itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
Davacının yasal şartları oluşmadığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı ……. Konut Yapı Kooperatifleri Birliği’nin diğer kooperatif ile arasında arsa payı kat karşılığı sözleşmesi olmadığı, üst birliğin amacının üye kooperatiflere arsa tahsisi gerçekleştirmek olup, somut olay yönünden de diğer davalı kooperatife arsa tahsisinin yapıldığı, davacı ile diğer davalı kooperatif arasındaki üyelik ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkta davalı Davalı ……. Konut Yapı Kooperatifleri Birliği’nin pasif husumetinin bulunmadığı anlaşılmakla bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı ……. Konut Yapı Kooperatifleri Birliği yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
Davalı … yönünden davanın kısmen kabulü ile 26.388,08 TL’nin temerrüt tarihi olan 03/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacının manevi tazminat talebinin reddine,
Alınması gerekli 1.802,56 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 768,49 TL peşin harç ve 2.600,00 TL ıslah harcının mahsubuyla bakiye 1.565,93‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 768,49 TL peşin harç ve iade edilen harcın dışında kalan 1.034,07‬ TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.846,96‬ TL’nin davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 4,161,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 558,43 TL yargılama giderinin davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacının diğer davalı yönünden yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı ……. Konut Yapı Kooperatifleri Birliği tarafça posta / tebligat gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 89,25 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ……. Konut Yapı Kooperatifleri Birliği’ne verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalı …’nden alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin(e-duruşma) ve davalı …… Koop. vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/04/2022

Katip …

Hakim …