Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/272 E. 2022/239 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/272 Esas
KARAR NO : 2022/239

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 25/04/2019
KARAR TARİHİ : 03/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında imzalanan 22.02.2017 tarihli sözleşmenin davalı tarafça ihlal edilmesi nedeniyle; Sözleşme uyarınca müvekkili şirket tarafından davalı şirkete ödenen fazla miktarın iadesi ve yine sözleşmede belirlenen cezai şart talep etme koşullarının oluşması sebebiyle HMK madde 109 uyarınca şimdilik; davalı şirket ile yapılan anlaşma ile belirlenen yükümlülüklerinin davalı şirket tarafından yerine getirilmemiş eksik getirilmiş olması sebebiyle, davalı tarafa ödenen 148.092,80 USD ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak müvekkili şirkete verilmesine, sözleşmede belirtilen cezai şart koşullarının oluşması nedeniyle muaccel hale gelen cezai şart ücretinin bilirkişi marifeti ile hesaplandıktan sonra arttırılacak olması karşısında şimdilik 1000 USD cezai şart miktarının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak müvekkili şirkete verilmesine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davalı şirketin, borca ( 869.490,58 TL) yetecek miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının uygun bir teminat karşılığı ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirket aleyhinde açılan davanın haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve sebepsiz zenginleşmeye yönelik kötüniyetli olarak açıldığını, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında yapılan sözleşmeye istinaden müvekkili şirketin gerekli imalatları yaparak teslim ettiğini ve yükümlülüklerini yerine getirdiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Bilindiği üzere, açılmış bir davanın esasının incelenebilmesi (davanın mesmu, yani dinlenebilir olabilmesi) bazı şartların tahakkukuna bağlı olup bunlara dava şartları denir. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil davanın esasını girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.
Mahkeme, hem davanın açıldığı günde hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp, inceler ve bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartları dava açılmasından, hüküm verilmesine kadar var olmalıdır. Dava şartlarının davanın açıldığı günde bulunmaması ya da bu şartlardan birinin yargılama aşamasında ortadan kalktığının öğrenilmesi durumunda mahkeme davanın mesmu (dinlenebilir) olmadığından reddetmesi gerekir.
Somut olayda, davacının Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşı olduğu, mahkememizin 11/10/2021 tarihli ara kararı ile; davacının bağlı vatandaşı bulunduğu Dubai U.A.E. (Birleşik Arap Emirlikleri) ile Ülkemiz arasında teminattan muafiyete ilişkin uluslar arası anlaşma bulunmadığından (Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğünden gelen yazı cevabı) HMK’nun 114/1-ğ ve 2675 sayılı MÖHUK’un 32.maddesi uyarınca davalı yanın muhtemel zarar ve ziyanını yargılama ve takip giderlerini karşılamak amacıyla dava değeri olan 869.490,58 TL üzerinden takdiren %20 oranında 173.898,11 TL nakdi veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz etmek üzere iki hafta kesin süre verilmesine rağmen, davacının eksikliği gidermediği anlaşılmakla HMK 84, HMK 114/1-ğ ve 115/2.maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 84, HMK 114/1-ğ ve 115/2.maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80.70 TL harçtan peşin alınan 14.848,73 TL harcın mahsubu ile bakiye 14.768,03 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesi uyarınca hesap edilen 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
03/03/2022
Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)