Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/265 E. 2020/247 K. 21.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/265
KARAR NO : 2020/247

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 19/04/2019
KARAR TARİHİ : 21/02/2020
KARAR YAZILMA TARİHİ : 27/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya firmaya taşıma hizmeti sunduğundu, davalının fatura bedelini ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla davalıya karşı Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin İngiltere’ye ürün göndermek üzere ….. kargo ile anlaştığını, gönderim ücretini gönderici (yani müvekkilinin) ödeyeceğini, gönderi teslimat adresine ulaştırıldığında teslimat için 100 GBP vergi ödenmesi gerektiği ortaya çıktığını, bunun üzerine alıcı tarafından kredi kartı ile ilgili verginin ödendiğini, alıcı gelen kargoyu kapısının önünde gördüğünü, ödeme yapılmasını beklemeyen dağıtım yetkilileri teslimatı şubelerine geri götürdüklerini, ilgili vergi ödendiği ve ….. kargo’nun teslimat birimi yetkilileri kargoyu bir ay ellerinde tuttukları halde alıcıya teslim etmediklerini, üstelik bir ayın sonunda ilgili mallar fason üretim olduğu gerekçesiyle İngiltere Devleti tarafından el konulduğu ileri sürüldüğünü, müvekkillerine ait gönderiye ….. kargo çalışanlarının sorumsuz davranışı neticesinde el konulduğunu ve imha edildiğini müvekkilinin bu işten zarar ettiğini, davacı tarafın taşıma sözleşmesi ile üstüne düşen görevi yerine getirmemiş olduğundan herhangi bir hak ve alacağı doğmadığını, belirtelerek davanın reddini talep etmiştir.
Dava, davacının, taşıma hizmetine dayalı düzenlediği faturaya nedeniyle davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde 727,57 TL asıl alacak, 99,32 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 826,89 TL’nin tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 05/12/2019 tarihli raporunda özetle; davacı kargo şirketi ile davalı gönderen arasında taşıma sözleşmesi akdedildiği ve taşıma ücretinden davalı gönderenin sorumlu olduğu hususlarının çekişmesiz olduğu, CMR ‘de taşma ücreti ile ilgili özel bir hüküm bulunmadığı, tarafların yerleşim yerlerinin Türkiye olmaması sebebiyle MÖHUK m. 29/2 uyarınca Türk hukukun esasa uygulanacak hukuk olduğu, TTK m. 870/1 de taşıyıcının eşyayı teslim etmekle taşıma ücretine hak kazanacağının düzenlendiği, ancak dosya kapsamında kargonun yurt dışındaki alıcısına/gönderilene testim edildiğine ilişkin bir belge bulunmadığı, davacı kargo şirketinin kargoyu dava dışı yurt dışında bulanan alıcısına teslim ettiğini ispatlaması şartıyla taşıma ücretine hak kazandığının söylenebileceğini bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı, davalı ile aralarında akdedilen taşıma sözleşmesi uyarınca davalıdan teslim aldığı kargoyu İngiltere’deki alıcısına teslim etmesine rağmen davalının taşıma ücretini ödemediğini iddia etmiş, davalı ise kargonun teslim edilmediğini bu nedenle davacının taşıma ücretine hak kazanmadığını savunmuştur. Dava konusu olan taşıma işi Türkiye’den İngiltere’ye yapılmış olup, CMR Konvansiyonu hükümlerine tabidir. Ancak CMR Konvansiyonunda taşıma ücreti özel olarak düzenlenmemiştir. TTK m. 850/2 uyarınca, taşıma ücretini, kural olarak gönderen ödemekle yükümlüdür ve taşıyıcı eşyayı teslim etmekle birlikte taşıma ücretine hak kazanır (TTK m. 870/1). Gönderilen de eşyanın teslim yerine varmasından sonra taşıyıcıdan, eşyanın kendisine teslim edilmesini istemekle birlikte, taşıma ücretini ödeme yükümlülüğü altına girmektedir (TTK m. 871/1 ve 2; CMR m. 13). Eğer gönderilen, taşıma ücretini ödemek istemezse, taşıyıcı eşyayı gönderilene teslim etmeyip eşya üzerinde hapis hakkını kullanabilir (TTK m. 891). Davacı taşıma / kargo şirketi ile gönderenin Türkiye’de mukim kişiler olması sebebiyle MÖHUK m. 29/2 uyarınca CMR’de düzenlenmeyen hususlarda Türk hukuku esasa uygulanacak hukuk olduğundan, TTK’nın taşıma ücretiyle ilgili hükümleri işbu uyuşmazlıkta da uygulanır. Davacı taşıyıcı kargo şirketinin, taşıma ücretine hak kazandığı belirtmek için, davacının kargoyu dava dışı alıcıya / gönderilene teslim ettiğini ispatlaması gerekmektedir. Dosya kapsamında davacının kargoyu yurt dışı alıcısına teslim ettiğine dair bir belge bulunmamaktadır. Bu nedeniyle davacının teslimatı ispatlayamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-11. Maddesinde “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez” hükmü nedeniyle, dosyaya sunulan arabuluculuk son tutanağı uyarınca davalının mazeret bildirmeksizin ilk toplantıya katılmadığı anlaşılmakla yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 44,40 TL harcın mahsubuyla bakiye 10 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan harç/ tebligat/ posta/ bilirkişi ücreti (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 807,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Arabuluculuk ücreti 1.320 TL ‘nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Miktar itibari ile kesin olarak verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır