Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/227 E. 2020/41 K. 15.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/227
KARAR NO : 2020/41

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/09/2018
KARAR TARİHİ : 15/01/2020
KARAR YAZILMA TARİHİ : 21/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin kiracısı olduğu …. mah …… cad, No … Merkez/Fatih/İstanbul adresinde faaliyet gösteren …… ünvanlı işyerinin 17.11.2015-2016 tarih aralığı için ….. poliçe nolu kobi paket sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, işyerinin 11.09.2016 günü zemin katının bodrum kata doğru çöktüğünü, çökme sonucu ciddi hasarlar oluştuğunu, çökme sonucunda işyerindeki hiçbir ürün ve demirbaşların kullanılamadığını, davalı … şirketine haber verildiğini, yapılan eksper çalışması sonucunda müvekkilinin uğradığı zararı 46.000,00 TL olarak tespit ettiğini, tespit edilen hasar miktarında ihtilaf olmadığını, 22/11/2016 tarihli yazı ile taleplerinin hasarın sigorta teminatı dışında kaldığını bildirilerek reddedildiğini, ekspertiz raporunda hasarın yer kayması riskinden bağımsız olarak binanın mutad oturması şeklinde değerlendirildiğini, oysa binanın yaklaşık 50 yıllık olduğunu, bina oturmasının söz konusu olmadığını, binanın eski olduğunu, yakında da metro kazı çalışması olduğunu, çökmenin binanın eski olmasından kaynaklandığını, davalı … şirketinin sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan sorumlu olduğunu, uğradıkları zararın 22.680 TL’ sinin 20.09.2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işyerinde meydana gelen hasarın yer kayması riskinden bağımsız olarak binanın mutad oturmasından ileri gelen hasarlar olduğunu ve bunun da teminat dışı olduğunu, bu nedenle davacının hasar tazminat talebinin reddedildiğini, davacının talebini somutlaştırması gerektiğini, poliçedeki hangi teminattan ne kadar tazminat istediğini açıklaması gerektiğini, ayrıca olabilecek tazminattan %10 tenzili muafiyet olduğunu, davanın zaman aşımı nedeni ile usulden reddini, davanın usulden reddedilmemesi halinde davacının hasar tazminat talebinin teminat dışı olması nedeniyle davanın esastan reddini, haksız ve hukuka aykırı tahkim komisyon masrafı talebinin de reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy ….. Tüketici Mahkemesinin ……. E. ….. K. Sayılı dosyasında yapılan yargılamada 27/02/2019 tarihli karar ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dava, “Kobi Paket Sigorta Poliçesi” kapsamında olduğu iddia edilen hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
08/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; çökmenin binanın oldukça eski olması, fiziki yapısının eskimesi sonucunda zemin kat tabanındaki beton ve demirin özelliğini yitirmesi sonucu üzerindeki yükü taşıyamayıp çökmesi şeklinde gerçekleştiği, çökme sonucu davacıya ait işyerinde meydana gelen hasarın 46.000 TL olarak belirlendiği ve bu bedelin kadri marufunda olduğuna kanaat edildiği, poliçe özel şartı Yer Kayması Klozu gereği toplam tazminat tutarı üzerinden %10 muafiyet uygulanması kanaati oluştuğu, poliçe özel şartı Yer Kayması %10 muafiyet hesaplaması sonucu tazminat tutarı 41.400,00 TL olarak değerlendirildiği, Yangın Poliçesi Genel ve Özel Şartları gereği meydana gelen bina çökme hasarının yer kayması hasarı olduğu ve poliçe teminatı kapsamında olduğu bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu, içeriğine göre; sigortalı işyeri sahibi davacı ile davalı … şirketi arasında, başlangıç tarihi 17/11/2015, bitiş tarihi 17/11/2016 olan KOBİ Paket Sigorta Poliçesi düzenlendiği, 11/09/2016 günü davacının kiracı olarak bulunduğu işyerinin zeminin çöktüğü, çökme sonrası hazırlanan ekspertiz raporunda hasar miktarının eşya, kira kaybı dahil 46.000 TL olarak belirlendiği, İstanbul Avrupa Yakası İtfaiye Müdürlüğünce düzenlenen ….. tarihli yangın raporunda “binanın zemin katı işyeri tabanının bodrum kata çökmüş olduğunun” tespit edildiği, çökmenin binadaki zemin kat döşemenin betonu ve demirlerinin oldukca eski olması özelliğini yitirmesi sonucunda üzerindeki ağırlığı taşıyamayıp çöktüğü, çökmenin binanın mutat oturmasından (zemin oturması) kaynaklanmadığı, 50 yıl ve üzeri yaşlı binaların zemin oturmalarının tamamını gerçekleştirdiğinin kabul edildiği, meydana geldiği tespit edilen 46.000 TL zararın kadri marufunda olduğu bilirkişi tespiti ile anlaşılmıştır. Davalı … şirketinin sorumluluğunun kapsam ve miktarı uyuşmazlık konusudur. Sigorta poliçesi yer kayması klozunda “sigortalı bina çevresinde yapılan kazılar sonucunda meydana gelecek yer kayması ve toprak çökmesinden meydana gelen zararlar, sigorta başlangıç tarihinden devam eden ya da planlanan kazılar hariç olmak üzere teminata dahil edilmiştir. Bu teminat kapsamında meydana gelebilecek her bir hasarda ödenecek tazminat tutarı üzerinden %10 tenzili muafiyet uygulanacaktır” düzenlemesinin bulunduğu, bina çökme hasarının yer kayması hasarı olduğu ve poliçe teminatı kapsamında olduğu anlaşılmakla, %10 oranında tazminat tutarında tenzilat yaptıktan sonra, maddi tazminat talebinin kabulü ile 41.400 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, davacının sigorta şirketine başvurduğu tarihi ispatlayamaması nedeniyle davalı … şirketinin davacı talebini reddettiği 22/11/2016 tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilmiştir. Her ne kadar davalı vekili cevap dilekçesi ile zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de, 6102 sayılı TTK’nin 1420. ve 1427/2. maddesinde, sigorta tazminatı veya bedelinin, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra, sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla zaman aşımının başlangıcı, alacağın muaccel olduğu tarihtir. (Yargıtay 17. HD 2016/19039 E., 2017/10425 K., 13.11.2017 T.) Davanın açıldığı tarihte zamanaşımı süresinin dolmadığı, sabit olmakla zamanaşımı itirazı dikkate alınmamıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; 41.400 TL’nin temerrüd tarihi olan 22/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 2.828,03 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 387,32 TL harcın mahsubuyla bakiye 2.440,71 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 387,32 TL peşin harç olmak üzere toplam 423,22 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.468 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-AAÜT gereğince hesap edilen 6.182 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar tarif vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/01/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır