Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/198 E. 2020/585 K. 21.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/198 Esas
KARAR NO : 2020/585

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/05/2017
KARAR TARİHİ : 21/09/2020
KARAR YAZILMA TARİHİ : 11/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine, davalı alacaklı tarafından Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden, 30/08/2016 tarihli 25.000,00-TL bedelli çek, 10/11/2016 tarihli 25.000,00-TL bedelli çek ve 12/11/2016 tarihli 25.000,00-TL bedelli çek nedeniyle, toplam 82.350,60-TL tutarında icra takibi yapıldığını, …’un ortağı ve müdürü olduğu davacı şirket ile davalı arasında 2013 yılından bu yana devam eden ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili şirketin, süs eşyası alıp satmakta olup, davalıdan da metal hediyelik eşya denilen metal ürünler almakta olduğunu, bu ürünlerin üretimi için gerekli mülkiyeti müvekkiline ait 8 adet kalıp ve kasasının da davalıda bulunduğunu, alınan ürünler karşılığında da müvekkil şirketin yetkilisi … tarafından davalıya çek ya da senet verilmekte olduğunu, bu çek ve senetler zamanında ödenmekte, zamanında ödenemeyenler de, davalının hesabına daha sonra yatırılmak suretiyle ödenmekte olduğunu, yıllardır süren ticari ilişkinin yarattığı güvenle, ödenen bazı senet ve çeklerin daha sonra davalıdan alınmakta olduğunu, aynı ticari ilişki içerisinde … imzalı, 2015 vadeli toplam 20.000-TL bedelli 4 adet senetin, davalının imza kısımlarını yırttım söylemi üzerine davalıda kaldığını ve yine … imzalı 2016 vadeli, toplam 110.000,00-TL bedelli 16 adet senetin büyük bir kısmının ödendiği halde davalı tüm borç bitene kadar hiçbirini vermeyeceğini beyan ettiğinden davalıda kaldığını, ancak büyük kısmı ödendiği halde, dava konusu çeklerle birlikte tüm senetlerin icra takibine konu edildiğini, bu senetlere ilişkin de taraflarınca menfi tespit davası açıldığını, …, … Hediyelik Eşya Tic. Ltd. Şti’nin ortağı ve yetkilisi olduğundan ve davalı ile başkaca hukuki ilişkisi bulunmadığından, kimi ödemelerin şirketin hesabından kimisi ise … hesabından gönderildiğini, hangi hesapta o an için para var ise ödemenin o şekilde yapıldığını, Bakırköy ..İcra Müdürlüğü’nün ..E. sayılı dosyası üzerinden takibe konulan çeklerin de, müvekkili şirket tarafından davalıya ödendiğini, bu çeklerden dolayı, müvekkili şirketin davalıya borcu bulunmadığını, davalının, tamamen kötü niyetli olarak çekleri icra takibine konu ettiğini, neticeten; takipte konu edilen çeklerden dolayı 82.350,60-TL asıl alacak, faiz, ücreti vekalet ve diğer icra takip masraflarından borçlu olmadıklarının tespitine, öncelikle haksız ve kötü niyetli olan takibin durdurulmasına, icra rakibinin takibinde haksız ve kötü niyetli olan davalı alacaklının takip alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine dair karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça açılan davanın Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyası ile icra takibine konulan çeklerin ödendiği iddiasıyla açıldığını, 30/08/2016 tanzim tarihli … Bankası A.Ş’ye ait …. çek numaralı 25.000.00-TL bedelli, 10/11/2016 tanzim tarihli … Bankası AŞ’ye ait … çek numaralı 25.000.00-TL bedelli, 12/11/2016 tanzim tarihli … Bankası AŞ’ye ait … çek numaralı 25.000.00-TL bedelli çekler için başlatıldığını, dolayısıyla işbu menfi tespit davasına konu icra takibinin sadece ödenmeyen çekler bakımından açılmış olduğunu, tüm bu çeklerin keşidecisinin davacı …. Ltd. Şti. olduğunu, davacı tarafça açılan işbu menfi tespit davasının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas numaralı takibine konu çeklerin ödendiği iddiasıyla açılmış olduğundan, davacı tarafın bahsederek mahkemenizin dikkatini dağıtmaya çalıştığı senetlerin dava ile herhangi bir ilgisi bulunmamakta olduğunu, davanın konusunu oluşturmadığını, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere davacı şirket ile müvekkilim arasında gerçekleştirilen ticarete istinaden yapılan ödemeler genellikle çek ve senet verilmesi suretiyle gerçekleştiğini, bu çek ve senetlerin bir kısmının vadesinde ödenmiş olmakla birlikte, bazı çek ve senetlerin vade tarihlerinde ödenmediğini, davacı ile müvekkilinin 2013 yılından beri gerçekleştirmiş oldukları ticarete istinaden çok sayıda senet ve çek alışverişinde bulunduklarını, söz konusu icra takibine konu edilen çeklerin müvekkil tarafından bankaya ibraz edilmiş olup çeklerin karşılıksız olduğunun anlaşılması üzerine icra takibine konu edilerek alacağın tahsilinin amaçlandığını, bu nedenle davacının bedeli ödenmiş olan çeklerin icra takibine konulduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, neticeten; davanın reddine, davacı borçlunun %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile 22/05/2017 tarihinde açılmış olup, 29/01/2019 tarihli yetkisizlik kararı üzerine mahkememiz 2019/198 Esasına kaydı yapılmıştır.

DELİLLER :
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyası, … Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünün 03/12/2019 tarihli yazısı, ….Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünün 12/12/2019 tarihli yazısı, …Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünün 14/01/2020 tarihli yazısı ve ekinde bulunan CD, taraflarca sunulan ticari defter ve kayıtlar.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına konu çeklerden kaynaklı olarak davacının İİK 72. maddesi gereği borçlu olmadığının tespiti, icranın durdurulması, kötüniyet tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; Alacaklı (davalı) … vekili vasıtası ile 05.05.2017 tarihinde borçlu (davacı) … Hediyelik Eşya Tic. Ltd. Şti. aleyhine “30.08.2016 vade tarihli 25.000,00-TL tutarlı, 10.11.2016 vade tarihli 25.000,00-TL tutarlı, 12.11.2016 tarihli 25.000,00-TL tutarlı çekler” dayanak gösterilerek; 71.127,13-TL Asıl alacak, 3.897,38-TL İşlemiş faiz, 7.118,71-TL tazminat, 213,38-TL komisyon gideri olmak üzere toplamda 82.350,60-TL tutarındaki alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık %9,75 avans faiz ve değişen oranlardaki faizi ile, icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte borçlar kanunun 100. maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsubuyla tahsili amacıyla takibe geçmiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 24/07/2020 havale tarihli raporunda; Dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişkisi dolayısıyla davalı yana vermiş olduğu 3 adet çekin bedellerinin ödenmiş olması nedeniyle çek bedellerinin menfi tespiti talebinden ibaret olduğunu, davacının 2013-2014 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunmadığını, 2015-2016-2017 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacının ticari defterlerine göre; dava konusu çeklerin vade tarihlerinde ödenmediği için iade edilmiş olduğunu, davacının vade tarihi sonrasında yapmış olduğu ödemelerin de cari kayıtlarında kayıtlı olduğunu, davalının ticari defter ve belgelerini incelemeye sunmadığını, toplam 76.800,00 TL tutarlı 7 adet havalenin davacı şirket tarafından yapılmış olduğunu, yapılan ödemelerin açıklama kısımlarında “Senet Karşılığı, 0509 vadeli işlem, … Hediyelik Eşya vs.” gibi açıklamaların olduğunu, dava konusu çeklere ilişkin açık bir atıfın bulunmadığını, toplam 92.180,00 TL tutarlı 19 adet havalenin dava dışı … tarafından yapılmış olduğunu, yapılan ödemelerin açıklama kısımlarında dava konusu çeklere ilişkin açık bir atıfın bulunulmamakla birlikte, “22.11.2016 tarihli 25.000,00 TL tutarlı … bankası havalesinin açıklama kısmında, “… No çek karşılığı” açıklamasının bulunduğu, mezkur açıklamanın dava konusu … no.lu 25.000,00 TL tutarlı çeke istinaden yapılıp yapılmadığı hususunda takdirin mahkemede olduğunu, davadışı … tarafından dava tarihinden sonra yapılan havalelerin açıklama kısımlarında dava konusu çeklere ilişkin açık bir atıfın bulunulmadığını, taraflar arasında uzun süreli cari ilişkinin bulunduğunu, cari ilişkiye istinaden bir çok çek ve senet alışverişinin yapılmış olduğunu, davacı ve davadışı …’un yapmış olduğu havalelerin açıklama kısımlarında dava konusu çeklere ilişkin açık bir atıfın bulunulmadığını, davacı ve davadışı …’un yapmış olduğu havalelerin dava konusu çeklere ilişkin yapılıp yapılmadığı hususunda takdirin mahkemede olduğunu bildirmiştir.
İİK 72/1. fıkrası gereğince, borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının ispatı için menfi tespit davası açabilir.
TMK 6. maddesi gereğince bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur. İspat yüküne ilişkin bu genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Menfi tespit davasında borçlu, borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa bu durumda ispat yükü davalı alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme ile düştüğünü ileri sürüyorsa ispat yükü doğal olarak davacı borçluya düşer. Somut olayda, davacı tarafından davaya konu çeklerin ödendiği ileri sürüldüğünden ispat yükü davacıya düşmektedir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, denetime elverişli bilirkişi raporuna göre; davacı tarafça senedin ödendiği ispatlanamadığından davanın ve davacının tazminat talebinin reddine, icra takibi durdurulmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 54,40-TL ilam harcının peşin yatırılan 1.406,35-TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 1.351,95-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iade edilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 11.505,58-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iade edilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan ayrıntısı Uyapta kayıtlı 50,00-TL masrafın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342. ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır