Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/158 E. 2020/93 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2019/158
KARAR NO : 2020/93

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 12/03/2019
KARAR TARİHİ : 30/01/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/02/2020
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkilinin 2011-2014 yılları arasında …. İşlem Turizm Kimya Temizlik San. Tic. Ltd. Şti.’de sigortalı olarak çalıştığını, müvekkilinin, emekli maaşının kesilmesi nedeniyle Küçükçekmece Sosyal Güvenlik Merkezi’ne başvurduğunu, ….. Tem. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Ünvanlı işyerindeki sigortalılık sürelerinin 09.10.2017 tarih ve …… sayılı rapor ile sahte olduğu ve iptaline karar verildiğini, buna mukabil karara karşı İş Mahkemeleri’nde dava açılabileceğinin müvekkiline bildirildiğini, Bakırköy …. İş Mahkemesi’nin ….. E. Sayılı dosyası ile adı geçen firma aleyhine “Hizmet Tespit Davası” ikame ettiklerini ancak; yargılamanın 26.02.2019 tarihli duruşmasında …. İşlem…..Ltd. Şti.’nin tasfiyesi tamamlanmış olduğundan, firma hakkında taraf sıfatını kazanması için ihya davası açmak üzere kendilerine yetki ve süre verildiğini beyanla ticaret sicil kayıtlarında tasfiyesi tamamlanarak iptal edilen firmanın Bakırköy ….. İş Mahkemesi’nin ….. esas sayılı dosyasındaki taraf sıfatı kazanabilmesi için aynı mahkemenin vermiş olduğu yetki doğrultusunda …ürlüğü’nün …. sicil nolu …. İşlem Turizm Kimya Temizlik San. Ve Tic. Ltd.Şti’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … Müdürlüğü vekili özetle; işlemin mevzuata ve hukuka uygun yapıldığını, davada yasal hasım olduklarını ve davanın açılmasına neden olmadıklarından aleyhlerine yargılama giderine hükmedilmemesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir.
6102 sayılı Yasa’nın Geçici 7. maddesinin 15. fıkrasında ”Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazine’ye intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Dosya içerisinde bulunan Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısından ihyası istenen şirketin ticaret sicil kaydının 6102 sayılı TTK.’nun geçici 7. maddesi uyarınca, sermaye artışının ihtara rağmen yapılmadığından bahisle 21/07/2011 tarihinde tasfiyesine karar verildiği görülmüştür.
6102 sayılı TTK.nun 547. maddesi:
(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. Hükmünü içermektedir.
Limited şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, limited şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır.
Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi, aynı zamanda Borçlar Hukukuna ilişkin bir hukuki işlem olup, bu karar ve işlemin hataya dayanması karşısında gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hataya veya kasta dayalı, şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasının gerek o işlemi gerçekleştirenlerce, gerekse bundan zarar görenlerce istenebilmesi Borçlar Hukukunun temel kurallarından biridir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.01.1999 gün ve 1999/10-1-1 sayılı Kararı).
Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek yargılamanın limited şirket tüzel kişiliğine karşı devamının sağlanması gerekmektedir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, Bakırköy ….. İş Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası, ticaret sicil kaydı ve tüm dosya kapsamına binaen; davacı tarafından, sicilden terkin edilen şirket aleyhine hizmet tespiti davasının varlığına rağmen tasfiyesinin tamamlanıp şirketin terkin edildiği, oysa ki bu davanın varlığı karşısında tasfiyenin gerçek anlamda tamamlandığı ve tasfiyenin hukuken sonuçlandırıldığının kabul edilemeyeceği anlaşılmakla haklı olan davanın kabulüne karar verilmiş, davada davalı … müdürlüğünün yasal hasım olması ve davanın açılmasına sebebiyet vermemesi karşısında aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile 6102 sayılı yasanın geçici 7. maddesi uyarınca resen sicilden terkin edilen …ürlüğü’nün ….. sicil nolu Tasfiye Halinde …. İşlem Turizm Kimya Temizlik San. Ve Tic. Ltd.Şti’nin TTK nın 547.maddesi gereğince Bakırköy …. İş Mahkemesi’nin ….. esas sayılı dosyasına özgü olarak İHYASINA, kararın bir örneğinin İstabul Ticaret Sicil Müdürlüğüne tevdiine,
2-Keyfiyetin tescil ve gazete ile ilanına, masrafın davacı vekili tarafından karşılanmasına,
3-Tasfiye memuru olarak ….. T.C kimlik nolu …’in görevlendirilmesine, kendisinin şirket ortağı ve yetkilisi olduğu dikkate alınarak ücret takdirine yer olmadığına,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile eksik 10,00 TL harcın davalı …’den tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davalı … Müdürlüğü zorunlu yasal hasım olduğundan, davacı lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, yapılan masrafların bu davalı yönünden davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davalı …’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 84,40 TL. posta masrafı ile 95,20 TL harç gideri olmak üzere toplam 179,60 TL yargılama giderinin davalı …’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı diğerlerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/01/2020

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)