Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/15 E. 2021/246 K. 26.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/15
KARAR NO : 2021/246

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/05/2013
KARAR TARİHİ : 26/02/2021
GEREKÇELİ KARAR YAZILMA TARİHİ : 10/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 11.05.2011 tarihinde danışmanlık sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin verilen hizmetten memnun olması sebebiyle sözleşme süresinin bitiminden sonra yeniden, 01.06.2012 tarihinde danışmanlık sözleşmesi imzalandığını, sözleşme ile müvekkili şirketin davalıya yönetim, organizasyon, franchising, operasyon ve mali konularda danışmanlık hizmeti vermesi, davalı şirketin ise aylık 9.000,00 TL + KDV olmak üzere danışmanlık ücreti ödemesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin sözleşme uyarınca tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen, davalının 2012 yılı Ağutos ayından itibaren danışmanlık ücretlerini ödemediğini, müvekkilinin davalı şirketin halka açılma ve kurumsallaşma sürecinde de davalı şirkete destek verdiğini, bunun sonucunda davalı şirketin … Su Ürünleri A.Ş’ye satışının gerçekleştiğini, bu satış sebebiyle sözleşmenin 4.1.6. maddesi uyarınca kararlaştırılan komisyon bedelinin de müvekkiline ödenmediğini, danışmanlık ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle müvekkili şirket tarafından davalıya 22.01.2013 tarihinde ihtarname gönderilerek ödenmeyen fatura bedelleri ile komisyon bedelinin ödenmesinin talep edildiğini, bu arada görüşmeler yapıldığını ancak anlaşma sağlanamadığını, davalı şirketin 30.01.2013 tarihinde gönderdiği ihtarname ile sözleşmenin 6. maddesi gerekçe gösterilerek sözleşmenin feshedildiğini, feshin sözleşmede belirtilen şekilde yapılmadığını, bu nedenle geçerli olmadığını, bu ihtarnamenin müvekkili şirkete 15.03.2013 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkili şirketin sözleşmenin feshinden haberdar olmadığı bu dönemde davalı şirkete gönderdiği 05.02.2013 tarihli ihtarname ile, 2013 yılı Ocak ayına ait danışmanlık hizmetine ilişkin 01.02.2013 tarih ve 79 sayılı faturayı gönderdiğini, davalı şirket tarafından bu faturanın 12.02.2013 tarihli ihtarname ile iade edildiğini, bunun üzerine söz konusu fatura bedellerinin tahsili için Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin itirazı üzerine takibin durduğunu, müvekkili şirketin sözleşme uyarınca üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, danışmanlık hizmetini verdiğini, bu hususun taraf yetkilileri arasındaki e-maillerden de anlaşıldığını, ayrıca davalı şirketin, müvekkili şirketin hizmetinden memnun kalmasa ve yükümlülüklerini yerine getirmese müvekkili şirket ile ikinci kez danışmanlık sözleşmesi imzalamayacağını, sözleşmenin feshinin ve itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın 63.720,00 TL asıl alacak üzerinden iptali ile % 20 icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin, müvekkilinin halka arzı aşamasında hizmet vermediğini, davacının böyle bir hizmet vermesinin 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’na göre mümkün olmadığını, davacı tarafın 01.06.2012 tarihli sözleşme uyarınca üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, danışmanlık hizmetini gereği gibi vermediğini, sözleşme uyarınca aylık sunması gereken raporları sunmadığını, bu nedenle sözleşmenin feshedildiğini, faturaların kayda alınmasının faturaya konu hizmetin verildiği anlamına gelmeyeceğini, ayrıca 2013 yılı Ocak ayına ait faturanın da müvekkili şirket tarafından 12.02.2013 tarihli ihtarname ile iade edildiğini savunarak, davanın reddini ve % 20 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde, davacı tarafın sözleşmeye göre danışmanlık ücretine hak kazandığı, davalının davacı tarafından gönderilen ihtarname ile 25.01.2013 tarihinde temerrüde düşürüldüğü, bu tarihten itibaren işlenmiş faiz alacağının 2.040,35 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 63.720,00 TL asıl alacağa vaki itirazın iptali ile %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekilinin temyiz yasa yoluna başvurması üzerine, Yargıtay …. H.D.’nin 09/12/2015 tarih, … E.- … K. sayılı ilamı ile, “davalının, davacı tarafından düzenlenen 01.09.2012, 01.10.2012, 01.11.2012 ve 01.12.2012 tarihli faturaları ticari defterlerine kaydetmiş olduğu, bu faturalara süresinde itiraz ve iade ettiğine ilişkin savunma ve delil ileri sürmediği de dikkate alındığında, davacının alacağının varlığının HMK’nın 222. maddesi uyarınca ispatlanmış olduğunun kabulü gerekmektedir. Mahkemece, davacının bu dört faturaya ilişkin alacağını ispatladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle, davanın tamamen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ise de, karar sonucu itibariyle doğru olmuştur. Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin 01.09.2012, 01.10.2012, 01.11.2012 ve 01.12.2012 tarihli faturalara yönelik olan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin 01.01.2013 ve 01.02.2013 tarihli faturalara yönelik temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasındaki sözleşmenin 4.1.4 maddesi, ” … Gıda, aylık olarak verilmiş olan danışmanlık hizmetine ilişkin raporları her ayın sonunda …’e yazılı olarak sunmayı beyan ve taahhüt eder.” hükmünü, 4.2.1. maddesi ise, “…’e verilecek olan danışmanlık hizmetleri kapsamında … Gıda’ya aylık olarak yalnızca 8.000 TL+KDV ödemeyi beyan ve taahhüt eder. Bu ücret … Gıda’nın … içi yapacağı her türlü masrafı da kapsamaktadır. … Gıda tarafından her ayın ilk gününde kesilecek olan faturanın en geç 3 iş günü içinde mutlaka defaten ödenmesi gerekmektedir.” hükmünü içermekte olup, hizmet bedeli, hizmetin verildiği aydan sonraki ayın ilk günü faturalandırılacağından anılan faturaların, sözleşmenin davalı tarafça 21.01.2013 tarihli feshinden önceki hizmet bedellerine yönelik olduğunun kabulü gerekir. Buna göre, mahkemece, davalı tarafça sözleşmenin feshinin haklılığı ya da haksızlığının işbu davada tartışmasına gerek bulunmamaktadır. Davalı tarafça, ticari defterlerine kaydedilmeyen ve 8 günlük sürede itiraz edilen anılan faturalarla ilgili hizmetin verilmediği, aylık raporların düzenlenmediği savunulduğundan, davacının hizmetin verildiğini kanıtlamakla yükümlü olduğu gözetilerek, konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla, davacının bu yönde dosyaya sunduğu e-mail yazışmaları incelenerek faturaların ait olduğu Aralık ve Ocak aylarında davacı tarafça söz konusu hizmetin verilip verilmediği konusunda rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak hüküm verilmesi doğru görülmemiştir. ” gerekçesi ile hüküm bozulmakla, dosya yeni esasa kaydedilmiş, usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmuş, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda dosya bilirkişiye tevdii edilmiştir.
08/11/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; dava dosyasında bulunan e-mail yazışmaları incelendiğinde Ocak 2013 faturasına ilişkin hizmet aralık 2012 sunulmuş olması gerektiğinden dava dosyasında da Aralık 2012 ayına ilişkin olarak yer alan 1 adet 2 Aralık 2012 tarihli … Tanıtım dökümanı konulu e-mailin yer aldığı, bunun dışında ocak ve şubat 2013 fatura dönemlerine ilişkin başkaca e-maile rastlanılmadığı, bu nedenle ocak ve şubat 2013 aylarına ilişkin faturaların alacak hesabında dikkate alınmaması halinde davacının takip tarihi itibariyle 44.112,28 TL alacaklı olacağı kanaati bildirilmiştir.
09/09/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davalı firmaya ait ticari defter ve kayıtlarda var olan ve herhangi bir itiraza uğramadan takip tarihi itibariyle ticari defter kayıtlarında bulundurulan 01/01/2013 tarihli konu faturaların aynı zamanda Şişli Vergi Dairesinden gelen davalı BA formlarında bulunduğu, Aralık 2012 ayında 02/12/2012 tarihi saat 20.51 de “… Tanıtım Dökümanı” konulu e-mail yazışması ile bir kısım dökümanlar gönderilmiş olduğu, BA/BS formlarının, davacı ve davalı ticari defterlerinin aralık 2012 dönemine ait 01/01/2012 tarihli faturanın her iki firmanın ticari defterlerinde kayıtlı olması nedeniyle örtüştüğü, şayet aralık 2012 ayı için hizmet verilmiş olduğuna kanaat getirilirse 01/01/2013 tarihli fatura dahil davacı alacak tutarının 53.100,00 TL, işlemiş faizin 2.040,35 TL olduğu kanaati bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu, içeriğine göre; taraflar arasında 11/05/2011 tarihinde 01/06/2011 – 31/05/2012 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde danışmanlık sözleşmesi imzalandığı, aylık ücretin 8.000 + KDV olarak belirlendiği, sözleşme kapsamında davacının sunduğu hizmet karşılığı düzenlediği, 01/09/2012, 01/10/2012, 01/11/2012 01/12/2012, 01/01/2013, 01/02/213 tarihli faturaların ödenmemesi nedeniyle davacının davalı aleyhine başlattığı icra takibinin davalı itirazı nedeniyle, davalının itirazının iptali için davacı tarafından ikame edilen davada yapılan yargılama sonucu verilen kısmen kabul kararının temyiz incelemesinde, Yargıtay …. Hukuk Dairesinin … E. … K. Sayılı ilamında 01/09/2012, 01/10/2012, 01/11/2012 01/12/2012 tarihli faturalara yönelik davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş, 01/01/2013, 01/02/2013 tarihli faturalar yönünden hizmet verilip verilmediğinin tespiti bakımından hüküm bozulmuştur. Yapılan incelemede 01/01/2013 tarihli faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olup söz konusu faturanın davalı tarafından bağlı bulunduğu vergi dairesine Ba formu ile bildirilmesi, takibe ve davaya konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların/hizmetin davalıya teslim edildiğinin/verildiğinin kabulü gerekeceği (Yargıtay 19. HD’ nin 2015/12329 E., 2016/6138 K. ve 2014/11846-15110 E.K. sayılı kararları da bu yöndedir.), 02/12/2012 tarihi e-mail yazışmasından davacının 2012 aralık ayında davalıya hizmet sunduğu anlaşılmakla, davalının 53.100 TL asıl alacak ve bilirkişi tarafından hesaplanan 2.040,35 TL işlemiş faize yönelik itirazının iptaline, 01/02/2013 tarihli fatura uyarınca hizmet verildiğinin sabit olmaması nedeniyle fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
2-Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında 53.100 TL asıl alacak, 2.040,35 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 55.140,35 TL alacağa yönelik davalının itirazının iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Kabul edilen alacağın %20’si oranında belirlenen 10.620 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Alınması gerekli 3.766,63 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 823,75 TL harcın mahsubuyla bakiye 2.942,88 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 24,30 TL başvurma harcı, 823,75 TL peşin harç olmak üzere toplam 848,05 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.168,50 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 944,73 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 609 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 116,63 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-AAÜT gereğince hesap edilen 7.968,24 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
11-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili Yargıtay Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır