Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/122 E. 2019/560 K. 31.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/122 Esas
KARAR NO : 2019/560

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 22/02/2019
KARAR TARİHİ : 31/05/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 17/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile…….. Ürünleri Paz.A.Ş. Arasında …. sayılı nakliyat abonman sigorta sözleşmesi akdedildiğini, sigortalı şirket tarafından Japonya’dan 2 adet programlanabilir hafızalı kumanda cihazı ve kablosu emtiasının satın alındığını(toplam 4 kap), taşıma işinin davalı……. tarafından üstlenildiğini, ……hava yolu ile AHL’ye geldiğini, Kargo Gümrük Müdürlüğünce CE belgesine haiz olmadıkları için ithalatına izin verilmediğini, dört kap malın bir kabının bedelsiz ithal edildiğini, 3 kabı mahrece iade edildiğini, nakliyenin davalı……. tarafından yapıldığını, üretici firmanın beyanında cihazın kullanılamaz şekilde ağır hasarlı olduğunu bildirdiğini, gönderilen fotoğraflarda cihazın hasarlı olduğunun görüldüğünü, zararın tespiti amacı ile 5684 sayılı yasa uyarınca ekspertiz incelemesi yaptırılarak, emtianın kırılması neticesi oluşan hasar tutarının KDV hariç %10 ilaveli olarak 10.309,66 TL olarak belirlenen sigorta teminatının 10/05/2018 tarihinde sigortalı şirkete ödendiğini, somut olayda Montreal Konvansiyonu uyarınca hava taşıyıcısının yükün hasara uğraması veya kaybolması halinde meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, hasar hangi sebepten ileri meydana gelirse gelsin hal ve durumun kötüleşmesi ve değerin azalması olduğunu, somut olayda davalı……., sigortalı emtianın taşıma işini üstlendiğini, emtianın İstanbul’dan Japonya’ya geri gönderilirken davalı taşıyıcı tarafından hasarsız olarak tesellüm edilmesine rağmen varma yerinde kullanılmaz şekilde ağır hasarlı(zayii) olarak teslim edildiğini ve bu durumun tutanak altına alındığını, zararın gümrükte meydana gelmiş olması, faaliyet sahası prensibi uyarınca davalının sorumlu olduğunu gösterdiğini, davalı şirkete karşı Bakırköy ……İcra Müdürlüğü …….. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; malın müvekkili şirket uhdesindeyken hasarlandığı, müvekkili şirketin sorumlu olduğu yönündeki iddiaların dayanağının olmadığını, müvekkilinin sorumlu olduğunu ispata yarar Gümrük veya resmi makamlarca tutulmuş tutanak, rapor, hasar kaydı vb.dosyaya sunamadığını, ekspertiz raporunda yapılan hesaplamada 3 kap gönderinin tamamının hasarlanmış gibi hesaplanmışsa da 3 kap emtianın tamamının hasarlandığına ilişkin taraflarına gönderilen yazılı bir bildirim ya da resmi tutanaklarda bir kayıt olmadığını, zararın sabit olmadığı durumda sigorta şirketinin ödeme yapması gratis ödeme olup bu halde açılan davanın reddinin gerektiğini, belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, 10/05/2018 tarihli hava taşımasından kaynaklı zararın tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 10.309,66 TL asıl alacak, 1.091,75 TL yasal faizi ile birlikte toplam 11.401,41 TL alacaktan asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 22/04/2019 tarihli raporunda; dava dosyasına sunulan tarafların iddia savunma ve delillerinin incelenmesinden, hasar ile ilgili Türk Gümrüklerinde, Japon Gümrüğünde hasara ilişkin herhangi bir tespit ve/veya resmi onaylı tutanak olmadığı, dava dışı sigortalının bu yönde bir tespitinin olmadığı, sadece üretici firmanın dava dışı emtiayı teslim aldıktan sonra yapmış olduğu tespit, şüphe ve çektiği fotoğrafın olduğu tespit edildiğini, dava konusunun hava yolu taşımacılığı ile ilgili olduğu, dolayısı ile Türkiye’ nin ve Japonya’ nın da taraf olduğu 1999 Montreal Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiğini, dava dışı sigortalının hasar ile ilgili olarak taşıyışı firma olan davalıya, hasarın haber alınmasından itibaren yasal süresi içerisinde yazılı herhangi bir hasar bildiriminde bulunduğuna dair bir delilin olmadığı tespit edildiğini, dava konusu hasarın taşımanın hangi aşamasında olduğuna dair somut delillerin olmadığı bu şekli ile hasarın tespitinin mümkün olmadığı kanaatine varıldığını, dava konusu olayda, geçerli bir sigorta poliçesinin var olduğu, Davacının, sigortalıya hasar bedelini ödemiş olduğu, Sigortacının rücu hakkı kanundan doğan bir hak olmakla birlikte hasar ile ilgili Gümrük ve Resmi Makamlarca tutanak altına alınmış bir belgenin olmaması, hasarın somut deliller ile desteklenememesi ve hasarın hangi aşamada gerçekleştiğinin belirsiz olması, hasarın MK hükümlerine göre süresinde davalıya yazılı olarak bildirilmemiş olmasından nedeni davacının rücu hakkından söz edilemeyeceğini bildirmiştir.
Davacı vekili tarafından dava ıslah edilerek dava değeri 10.309,66 TL olarak arttırılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu, içeriğine göre; davacı rücu hakkının varlığını ve hasarı somut delillerle ispatlayamamış olup, ispatlanamayan davanın reddine, davalı tarafın şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin davacının takipte kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine,
Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 52,83 TL peşin harç ve 167,64 TL ıslah harcının mahsubuyla bakiye 176,07 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına
AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı.
31/05/2019

Katip ….

Hakim ……