Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/116 E. 2019/1018 K. 20.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/116 Esas
KARAR NO : 2019/1018

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2019
KARAR TARİHİ : 20/09/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 04/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı tarafın Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …… talimat sayılı dosyası üzerinden haciz ve muhafaza işlemi yaptığını, bu işlem sonucunda muhafaza altına alınan menkullerin alacaklı vekili ile müvekkili arasında imzalanan 22/12/2017 tarihli yediemin teslim zabtı ile günlük 360,00 TL bedelle müvekkiline teslim edildiğini, uzun süre mahcuzların müvekkil yedinden alınmadığı gibi peşinat olarak 32.000,00 TL dışında herhangi bir ücrette ödenmediğini, bunun üzerine Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada hukuki yarar bulunmadığını, sözleşmenin kanunun emredici hükmüne aykırı olup, geçersiz olduğunu, sözleşmenin kamu düzenine de aykırı olup, geçersiz olduğunu, sözleşmenin gabin nedeniyle de geçersiz olduğunu, sözleşmedeki genel işlem koşullarının haksız şart niteliğinde olup, sözleşmenin ücrete dair maddelerinin geçersiz olduğunu, alacak hakkında Adalet Bakanlığı’nca belirlenen ücret tarifesinin uygulanmasının gerektiğini, yedieminlik ücretinden borçlu sorumlu olup, davanın borçluya ihbarının gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Her ne kadar davalı tarafça ihbar talebinde bulunulmuş ise de, kararın yazıldığı tarih itibariyle ihbar masrafı davalı tarafça karşılanmadığından ihbar davetiyesi çıkartılmamıştır.
Dava, saklama sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebiyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Büyükçekmece …..İcra Müdürlüğü’nün….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 103.360,00 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için sözleşmeye dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları, içeriğine göre; davacı ile davalı arasında, davalının alacaklı sıfatına sahip olduğu Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. talimat sayılı dosyasında, alacağın tahsili amacıyla 22/12/2017 tarihinde yapılan haciz işlemi sırasında muhafaza altına alınan menkullerin saklanması için yine 22/12/2017 tarihli yediemin teslim zaptı-ücret sözleşmesi imzalanmış olup, sözleşmede günlük 360,00 TL bedel kararlaştırıldığı görülmüştür. Davalının alacaklı olduğu Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. talimat sayılı dosyasındaki haciz tutanağına göre; haczedilen malların toplam 140.000,00 TL değerinde olup, bu husus yine taraflarca imzalanan haciz tutanağından anlaşılmaktadır. Davacı Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün….. esas sayılı dosyasında 22/12/2017 tarihi olan sözleşme tarihinden, takip tarihi olan 03/01/2019 tarihine kadar geçen 376 günlük alacağını günlük 360,00 TL’den hesap ederek bundan peşin ödendiğini belirttiği 32.000,00 TL düşülerek 103.360,00 TL için takipte bulunulmuş olup, davacı tarafça yapılan hesaplama mahkememizce resen hesaplanabilecek bir husus olup, doğru hesaplama yapıldığı anlaşıldığından bu konuda tekrardan bir inceleme yaptırılmamıştır.
Davanın dayanağı olan yedieminlik sözleşmesi İcra Müdürlüğü’nce yürütülen haciz ve muhafaza işlemi sırasında imzalanmış ve haczedilen mahcuz mallar özel yediemin deposu işleten davacıya teslim edilmiştir. Yargıtay 13.Hukuk Dairesi’nin emsal nitelikteki kararlarına göre; hukuki ilişki Adalet Bakanlığı tarifesine bağlı olmasa bile, hakkaniyet indirimi yapılmalıdır. Zira Türk Borçlar Kanunu’nun 26.maddesinin mutlak uygulanırlığı sözleşmenin tam bir irade serbestisi içinde yapıldığı durumlar için söz konusudur. Uygulamada hacizli malların takip baskısı altında icra müdürlerince belirlenen yediemin depolarına bırakıldığı bir vakıadır. Süratle gerçekleştirilen bu işlemler için fazla bir seçenek özgürlüğü olmadığı açıktır. Ayrıca sözleşmeyi imzalayan takip alacaklısının yediemin ücretini takip borçlusuna rücu hakkı bulunduğundan, bu ücretlerin tayininde tarafların keyfi iradesinden ziyade bunun borçluya rücu olasılığına göre objektif iyiniyet kurallarına ve hakkaniyete uygun belirlenmesi zorunluluğu vardır. Adalet Bakanlığı’nın tarife belirlemesinin temelinde de zorda kalan insanları ve özellikle de borçluyu koruma saiki vardır. (İstanbul BAM 16.HD 2017/607-2017/3494 karşı oy)
Her ne kadar davacı tarafın yapmış olduğu hesaplamaya göre; takibi yapılan miktarı tarafların serbest iradeleri ile imzaladıkları yedieminlik sözleşmesi hükümleri gereğince geçerli saymak ve davanın tamamen kabulüne karar vermek doğru gibi görünse de yukarıdaki paragrafta yapılan açıklamalar ışığında borçlunun mağduriyeti, hacze konu menkullerin niteliği ve değeri ile 376 gün gibi uzunca bir süre menkullerin davacı yedieminde kalmış olması, hakkaniyet kuralları, haczedilen eşyanın fazladan özen yükümlülüğü gerektirmemesi, emtianın haczedildiği tarih itibariyle talep edilen miktara yakın bir ekonomik değere sahip olması vs.gibi nedenlerle Borçlar Kanunu 51/1 maddesi kıyasen uygulanarak takdiri indirim yapılarak, yediemindeki ücretinde hakkaniyet indirimi yapılması olayı çevreleyen hal ve şartlara uygun bulunarak %50 hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, asıl alacak miktarı hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle belirlendiğinden, likit olmayıp davacının icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilerek, reddedilen kısım indirimden dolayı reddedildiğinden davalı lehine bu hususta vekalet ücreti takdir edilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 51.680,00 TL asıl alacak yönünden davalının Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacak belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Alınması gerekli 3.530,26 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.248,34 TL harcın mahsubuyla bakiye 2.281,92 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 1.248,34 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.292,74 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 188,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 6.034,80 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ve davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/09/2019

Katip …

Hakim …