Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1028 E. 2021/237 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1028
KARAR NO : 2021/237

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 31/12/2019
KARAR TARİHİ : 25/02/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/03/2021
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkiliin İran Vatandaşı olduğunu, 2017 yılında orada bir maden kooperatif şirketinde ailece hissedar bulunduğunu, davalı tarafın, müvekkilinden ve bazı aile bireylerinden kendilerine ait hisseleri satın almak istediğini, buna ilişkin taraflar arasında düzenlenen sözleşme düzenlendiğini, davalı tarafın, ödemeleri belli periyotlar halinde gerçekleştirmesinin kararlaştırıldığını, davalının ilk ödemeyi gerçekleştirdiğini ancak son ödeme zamanı olan 14.11.2017 tarihinde çek verilerek yapılması planlanan ödemeyi gerçekleştirmediğini, o dönem şirket yetkilisi olan …….’ın vefat etmesi nedeni ile ve miras intikali gibi işlemlerin gerçekleşmesi nedeni ile ödemenin bir süre gerçekleştirilemeyeceği ifade edildiğini, müvekkilinin ise iyi niyetinden ötürü çeki bankaya ibraz etmeyerek çek ibraz süresini kaçırdığını, birkaç ay geçtikten sonra 05.03.2018 tarihinde, yeni yetkili ……. ile davacı müvekkili arasında ödeme planına ilişkin bir protokol düzenlendiğini ancak ödemelerin yapılmadığını, bu nedenle ödenmeyen alacak için icra takibi başlattıklarını ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, müvekkilinin esas zararının şu aşamada tam olarak tespit edilememekle beraber çek değeri, icra ve dava harç ve masrafları, uygulanacak faizler, ederinin altında satıldığı için mal varlıkları bakımından ve ticari hayat bakımından uğradıkları zararların taleplerinin olduğunu beyan ederek davamının kabulüyle borçlunun itirazının iptaline, Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası üzerinden takibin devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Taraflar arasındaki ihtilafta İran Mahkemelerinin yetkili olduğunu, hisse devir sözleşmesinin 7. Maddesinde; İran Yasalarının uygulanacağı ve Adli Makamlarının İran Adli Makamları olduğu düzenlendiğini, MÖHUK 48. maddesi gereği davacının Mahkemece belirlenecek gerekli teminatı yatırması için kesin süre verilmesi ve verilen kesin süre içerisinde teminat yatırılmaz ise dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesini, ayrıca husumet itirazında bulunarak haksız davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları, sözleşme örneği, çek sureti, taraflar arasında düzenlenen protokol, eksper raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerinden ibarettir.
Bilindiği üzere, açılmış bir davanın esasının incelenebilmesi (davanın mesmu, yani dinlenebilir olabilmesi) bazı şartların tahakkukuna bağlı olup bunlara dava şartları denir. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil davanın esasını girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.
Mahkeme, hem davanın açıldığı günde hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp, inceler ve bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartları dava açılmasından, hüküm verilmesine kadar var olmalıdır. Dava şartlarının davanın açıldığı günde bulunmaması ya da bu şartlardan birinin yargılama aşamasında ortadan kalktığının öğrenilmesi durumunda mahkeme davanın mesmu (dinlenebilir) olmadığından reddetmesi gerekir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamına göre; dava konusu hisse devir sözleşmesinin 7. Maddesinde İran Yasalarının uygulanacağı, Adli Makamlarının İran Adli Makamları olduğu ve konunun İran Ticaret Odası Hakemlerinde icra edileceğinin düzenlendiği, davacı tarafından delil olarak sunulan sözleşmenin sonradan sakat olduğunun ileri sürülemeyeceği, delil olarak sunulan sözleşmenin, davalının muvafakati olmadan geri alamayacağından (HMK.196/1 md.) uyuşmazlığın, sözleşmenin 7. Maddesinde belirtilen konunun İran Ticaret Odası Hakemlerinde icra edileceği düzenlemesinin tahkim şartı olarak yorumlanması gerekmiş, 5718 sayılı yasanın 47. maddesine göre davanın yetki sözleşmesinde belirtilen yerde görülebileceği, Türk Mahkemelerinin ancak yabancı mahkemenin kendisini yetkisiz sayması ya da Türk Mahkemelerinde yetki itirazında bulunulmaması hallerinde uyuşmazlığa bakabileceği kanaatiyle yetki yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-5718 sayılı Yasanın 47. Maddesi gereğince davanın yetki sözleşmesinde belirtilen yerde görülebileceğinden davanın usulden REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 151.660,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 151.601,58 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin ve davacı asilin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/02/2021

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)