Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1016 E. 2021/596 K. 04.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1016
KARAR NO : 2021/596

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2019
KARAR TARİHİ : 04/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ve davalı …’in ….. Eğitim ve Sağlık Hizmetleri Ticaret Ltd. Şti. isimli okulda ortak olduklarını, davalının, müvekkiline hissesini satmayı düşündüğünü ve kabul etmesi durumunda şirketteki hissesini 152.196,00 TL’ye müvekkiline satabileceğini söylediğini, müvekkilinin de 40.000,00 TL peşin verebileceğini geri kalanı için de sıralı senet verebileceğini söylediğini, davalının da kabul ettiğini, müvekkilinin, davalıya usulen öncelikle hisse devrinin pay defterine işlenmesi gerektiğini, pay defterine işlendikten sonra noterden Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi yapılması gerektiğini, akabinde satışın ve devrin yapıldığını bildirir genel kurul kararı alınarak bu kararın Ticaret Sicil Gazetesinde ilanı ile tescilinin yapılması gerektiğini söylediğini, davalının da noter devir sözleşmesinde genel kurul kararına gerek olmadığını, taraflardan herhangi birisinin tescili tek başına yapabileceği şeklinde hüküm yazdıracağını, böylelikle genel kurul gibi işlemlere gerek olmadığını, kendisinin daha önce bu işlemi yaptığını söyleyerek müvekkilinin güvenini kullanarak müvekkili aldattığını, davalının, kararlaştırılan devir tarihinde …… isimli kişiye vekalet verdiğini, vekaleten işlemleri onunla yapabileceğini söylediğini, akabinde 01/11/2019 tarihinde müvekkilinin, davalı …… ile birlikte notere gittiğini, ……’in, müvekkiline Noterlikte hazırlanacak pay devir sözleşmesinde harcın yüksek çıkmaması için devir miktarını az göstermeleri gerektiğini, bununla birlikte aralarında devir protokolü imzalanması gerektiğini söylediğini ve tarafların 01.11.2019 tarihli protokolü imzaladıklarını, sözleşme gereği, müvekkilinin, davalı …’ in banka hesabına 40.000 TL göndermiş, geriye kalan kısım için ise 28/12/2019 vade tarihli 30.000,00 TL bedelli, 28/01/2020 vade tarihli 10.000,00 TL bedelli, 28/02/2020 vade tarihli 10.000,00 TL bedelli, 28/05/2020 vade tarihli 10.000,00 TL bedelli, 28/06/2020 vade tarihli 10.000,00 TL bedelli, 28/07/2020 vade tarihli 10.000,00 TL bedelli, 28/08/2020 vade tarihli 12.196,00 TL bedelli toplam 9 adet sıralı senet verdiğini, protokolün yapılmasından sonra Bakırköy …… Noterliğinin 01/11/2019 Tarih …… Yevmiye numaralı Limited Şirket Pay Devir Sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin, 07/11/2019 tarihinde Bakırköy ……. Noterliğinin …… Yevmiye numaralı devir sözleşmesi ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvurarak hisse devir işleminin tescil edilmesini istediğini, yetkili kişiden şirket genel kurul kararının gerektiğini, hissesini satan kişinin de karara imza atması gerektiğini, aksi halde tescilin kesinlikle yapılamayacağını öğrendiğini, bunun üzerine müvekkilinin davalıya telefonla ulaştığını davalı yanın, haksız ve hukuka aykırı bir şekilde 60.000,00 TL nakit ve senet daha istediğini, bu miktarın ödenmemesi durumunda genel kurul kararma imza atmayacaklarını, müvekkilin ödediği 40.000,00 TL ve verdiği sıralı senetleri de iade etmeyeceklerini, vadeleri geldiğinde senetleri de takibe koyacaklarını söylediğini, bunun üzerine müvekkilinin dolandırıldığını anladığını davalı yan ve vekili …… hakkında TCK 157, 158 maddeleri uyarınca dolandırıcılık suçundan 22/11/2019 tarihinde suç duyurusunda bulunduklarını, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının …… Soruşturma numarasıyla soruşturma devam ettiğini, müvekkilinin, şirket müdürü olarak Bakırköy …… Noterliğinin 20/12/2019 Tarih ……. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 25/12/2019 tarihinde genel kurul yapılacağını, genel kurulun gündem maddesinin pay devri hakkında olacağını bildirir ihtarname gönderdiğini, 25/12/2019 tarihli genel kurula davalı yanın geldiğini, ancak aralarındaki protokole aykırı olarak ek ücret talebini yenilediğini ve genel kurulu terk ettiğini, böylelikle pay devir sözleşmesinin tescilinin imkanının kalmadığını, davalı yanın uhdesinde bulunan senetlerin icraya konulması durumunda müvekkil açısından telafisi zor ve imkansız durumlar oluşacağından dolayı bahse konu senetler hakkında öncelikle ihtiyatî tedbir kararı verilmesini, 9 adet sıralı senetlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlunun emre yazılı bu senetlerden kaynaklanan borcu ödediğini savunmamakta, aksine senetlerin dayandığı belgelerdeki anlaşmalardaki yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle karşılıksız kaldığını ileri sürdüğünü, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı ……. soruşturma sayılı şikayetlerinde …… karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, davacının bu iddiasının senet metninden anlaşılamadığını, senet sebepten mücerret olmakla, davacının ileri sürdüğü bu ilişkinin varlığını ispat yükü altında olduğunun kabulünün gerektiğini, yani davacı tarafın dava konusu senetlerin karşılıksız kaldığı iddiasını yazılı delille ispat etmesinin zorunlu olduğunu, davacının bu savunmasını tanıkla kanıtlamasına hukuken olanak olmadığını, çünkü 01/11/2019 tarih, …… kin senedler verdiğini iddia ederek konu ile ilgisi olmayan senetleri ortadan kaldırmaya çalıştığını, yargılamayı gerektiren bir hususta inceleme ve davalı tarafın savunmasına yönelik beyan ve deliller toplanmaksızın tedbir kararı verilmesinin hatalı olduğunu, bu nedenlerle tedbir kararının kaldırılmasını, davacının haksız davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacı vekilinin ön inceleme duruşmasına iki kez covid tedbirleri nedeniyle mazeret dilekçesi sunduğu, mahkememizin 12/02/2021 tarihli celsesinde ikinci kez aynı gerekçe ile sunulan mazeretin reddine karar verilerek, dosyanın HMK 150. maddesi gereğince ilk kez işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilinin 12/03/2021 tarihli dilekçesi ile davasını yenilediği, 04/06/2021 tarihli duruşmaya davacı tarafın mazeret bildirmeksizin gelmediği anlaşılmakla, basit yargılama usulüne tabi davanın ikinci kez takipsiz bırakılması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın açılmamış sayılmasına,
2-Tedbirin kaldırılmasına,
3-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.916,03 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 1.856,73 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4- Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-AAÜT 7/1. maddesi gereğince hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
7-HMK 392. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren bir ay içinde tazminat davasının açılmaması halinde teminatın davacıya İADESİNE,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır