Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/101 E. 2021/893 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/101 Esas
KARAR NO : 2021/893

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/12/2018
KARAR TARİHİ : 13/10/2021
KARAR YAZILMA TARİHİ : 24/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
03.07.2018 tarihinde, E 5 Güney yolu Büyükçekmece Batıköy mevkiinde davalı sürücü …… yönetimindeki ……. plakalı araç ile tedbirsiz ve dikkatsiz bir şekilde karşı şeride geçerek davacı müvekkil …’nin yolcu olarak bulunduğu ve dava dışı ……. yönetimindeki ……. plakalı araca çarpması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, kaza neticesinde müvekkilinin bacağından ve çeşitli yerlerinden ağır derecede yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün %100 kusurlu olduğunu, davalı sürücü …… hakkında Büyükçekmece …… Asliye Ceza Mahkemesi …… E sayılı dosyası ile dava açıldığını, Kazaya karışan ……. plakalı aracın yaptırılması zorunlu olan trafik sigortası …… Sigorta AŞ tarafından …… poliçe nosu ile sigortalandığını, bu nedenle sigorta şirketinin de maddi tazminat taleplerinden poliçe limitleri dahilinde diğer davalılarla birlikte müşterek ve müteselsil sorumlu olduğundan bahisle, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere şimdilik, davacı … için 10.000.-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketi, sigorta Limitleri dahilinde olmak üzere) müşterek ve müteselsilen tahsiline, 10.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalı araç sürücüsü …… ve araç maliki …’den müşterek ve müteselsilen tahsiline, davacı baba … için, 5.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalı araç sürücüsü …… ve araç maliki …’den müşterek ve müteselsilen tahsiline ……. plakalı araç trafik kaydına tedbir konulmasına, tedbirin hüküm kesinleşinceye kadar devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı tarafça sunulan talep açıklama dilekçesinde; 10.000,00 TL maddi tazminatın, 1.000,00 TL’sinin geçici iş gücü kaybı, 9.000,00 TL’sinin sürekli iş gücü kaybı talebine ilişkin olduğu bildirilmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kusur ve maluliyet oranlarının tespiti için rapor alınması gerektiğini, 25/02/2011 tarihindeki mevzuat değişikliği sebebiyle müvekkilinin geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin sorumluluğunun ortadan kalktığını, davacının kusur ve maluliyet arasındaki illiyet bağını ispat etmesi gerektiğini, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı … için talep olunan maddi tazminat tutarının fahiş olduğunu, ceza mahkemesinde aldırılan adli tıp raporunda kaza sonucu kemik kırığının dahi oluşmadığını, iddialarının mesnetsiz olduğunu, yine davacıların talep etmiş olduğu manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu, ceza mahkemesinde alınan kusur raporunun hukuk hakimini bağlamayacağından tekrardan kusur raporu alınması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların sosyo-ekonomik durum incelemeleri, hastane kayıtları, tedavi evrakları, sigorta poliçesi, trafik tescil kayıtları, sosyal güvenlik kurumu kayıtları, ceza dosyası; dosyamız içerisene celbedilmiş, taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmıştır. Davalı …’ın sanık olarak yer aldığı, taksirle yaralamaya neden olma suçu nedeniyle görülen Büyükçekmece …… Asliye Ceza Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyasında, …’ın para cezası ile cezalandırıldığı ve HAGB kararı verildiği ve kararın 28/03/2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Tarafların kusur oranlarının tespiti için aldırılan 16/12/2019 tarihli ATK kusur raporunda, davalı sürücü …’ın %80, dava dışı sürücü …….’in %20 kusurlu olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davacı, …’nin maluliyet oranının tespiti için aldırılan 27/05/2020 tarihli ATK maluliyet raporunda, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması …. Yönetmeliği’ne göre, engellilik oranının %0 olduğu, işgöremezliğinin 3 haftaya kadar uzayabileceği bildirilmiş ise de, dava devam ederken Anayasa Mahkemesi tarafından 17/07/2020 tarihli iptal kararı ile 2918 sayılı KTK’nun 90.maddesinin iptali kapsamında uygulanması gereken meslekte kazanma gücü kaybı oranı yönetmeliğine göre tekrardan aldırılan 31/03/2021 tarihli ATK raporunda, davacının maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme sürecinin 3 haftaya kadar uzayabileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Dosya 31/03/2021 tarihli ATK raporundan önce aktüer bilirkişisine tevdi edilmiş ve 04/01/2021 tarihli aktüerya raporu sunulmuş olup, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı sonrası aldırılan raporda, maluliyet oranı değişmediğinden daha önce alınan aktüer raporuna itibar edilerek tekrardan bir rapor aldırılmamıştır.
04/01/2021 tarihli aktüer bilirkişi raporunda; davacı …’nin 3 haftalık geçici iş göremezlik zararının davalı sürücünün kusurunun yansıtılması sonrası 812,45 TL olacağı bildirilmiştir.
Davacı …’nin kalıcı işgöremezliğe ilişkin maddi tazminat talebi, aldırılan maluliyet raporunda kalıcı maluliyetinin bulunmadığı bildirildiğinden reddine, davacının geçici işgöremezliğe ilişkin maddi tazminat talebinin ise, her ne kadar davacı kaza geçirdiği tarihte 18 yaşını bitirmemiş olup, yaşı ve gelir getirici bir işte çalıştığına dair bir delil sunulmadığından geçici iş göremezlik hesabı yapılamayacak ise de, Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları ve Ankara BAM ……. Hukuk Dairesi’nin ….. esas, …… karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; Yargıtay …… Hukuk Dairesinin …… E- …… K sayılı kararında; “Sorumluluk hukukunun temel amacı, bir kimsenin malvarlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmeleri aynen veya nakden gidererek zarar görenin zarar verici olay sonucunda malvarlığında eksilen değer yerine nitelik veya nicelik yönünden eş bir değer koymaktır. Zarar görenin malvarlığında eksilen değer yerine aynı nitelikte bir değer konulması mümkün olduğu takdirde bu değer; bu mümkün olmadığı takdirde, nicelik yönünden, yani para ile ona denk bir değer konulur ve zarar verenin yerine getirmek zorunda olduğu bu yükümlülüğe tazminat yükümlülüğü adı verilir. Tazminat yükümlülüğünün, bir diğer ifadeyle zarar verenin ödeyeceği tazminat miktarının tespit edilebilmesi için, öncelikle zararın hesaplanması gerekmektedir. Zarar görenin malvarlığının zarar verici olaydan sonraki durumu ile böyle bir olay meydana gelmeseydi göstereceği durum arasındaki farkı ifade eden zarar, eşyaya ilişkin olabileceği gibi kişiye ilişkin de olabilecektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zararların da kişiye ilişkin zarar kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bununla birlikte Yargıtay’ın yerleşik uygulaması gereğince kişinin vücut bütünlüğünün ihlâli nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektirdiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazminatı olarak ifade edilmektedir. Bu durum, ilk bakışta sorumluluk hukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de, burada vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durumu ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı, fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir. Bunun gibi çalışma yaşına gelmemiş küçükler yönünden de, bedensel zarar sonucu oluşan maluliyet nedeni ile evde ya da dışarıda aileye yardımcı olma, eğitim alma, yeme, içme vb. gibi tüm yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinde emsallerine göre sarfetmesi gereken fazla çaba veya güç (efor) bir ekonomik değer olarak görülmeli ve bu nedenle bir zarar oluştuğu kabul edilmelidir.” şeklinde kabul edilmiştir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, beden gücü kaybına uğrayan davacının olay tarihinden itibaren çalışma gücünü yitirdiği kabul edilerek hesaplama yapılmış olduğu anlaşıldığından rapor teknik olarak yeterli görülmekle, davalıların sürücüsü, işleteni ve ZMSS’si oldukları ……. plakalı araç ile davacı …’nin yolcu olarak bulunduğu ……. plakalı araca çarpmak suretiyle davacının 3 hafta boyunca geçici işgöremezliğe uğramasına neden oldukları ve sürücü …’ın meydana gelen kazada %80 oranında kusurlu bulunduğu anlaşıldığından, davalının kusur oranına göre yapılan hesaplamaya itibarla davacının, geçici işgöremezliğe ilişkin talebinin güç(efor) tazminat talebi olarak kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı …’nin manevi tazminat isteminin ise tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olayın oluş şekli, kusur oranı ve manevi tazminatın zenginleşme veya fakirleşme aracı olamayacağına ilişkin temel ilkeler göz önünde bulundurulmak suretiyle, davacının yaşadığı elem ve ızdırabın bir nebze olsun giderilmesi konusunda 1.500,00 TL manevi tazminat takdirinin hak ve nesafet kurallarına uygun düştüğü kabul edilerek, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı … tarafından manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de, davacı … yönünden manevi tazminatın yasal koşullarının oluşmadığı, yansıma yoluyla zarara ilişkin bir ispat vasıtası da sunulmadığı anlaşılmakla manevi tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile sürekli işgöremezliğe ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, 812,45 TL geçici işgöremezlik(güç), efor tazminat bedeli olarak hükmedilen tazminatın davalılardan davalı … poliçe limitiyle ve temerrüt tarihi olan 07/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sorumlu olmak üzere diğer davalılar olay tarihi olan 03/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacı …’nin manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 03/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’den alınarak davacı …’ye verilmesine,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
Davacı …’nin manevi tazminat talebinin reddine,
Alınması gerekli 157,96 TL harçtan davacı …… tarafınca yatırılan 85,39‬ TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 72,57‬ TL harcın davalılardan(davalı … hükmolunan maddi tazminata oranı olan 25,49 TL’sinden müteselsilen poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olmak üzere) alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı … tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 85,39 TL peşin harç olmak üzere toplam 121,29‬ TL’nin davalılardan(davalı … hükmolunan maddi tazminata oranı olan 42,61 TL’sinden müteselsilen poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olmak üzere) alınarak davacı …’ye verilmesine,
Davacı … tarafından posta / tebligat / bilirkişi / ATK masrafları olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 2.145,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 198,40 TL yargılama giderinin davalılardan(davalı … hükmolunan maddi tazminata oranı olan 69,70 TL’sinden müteselsilen poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olmak üzere) alınarak davacı …’ye verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalılar … ve … tarafından posta / tebligat masrafları olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 177,20‬ TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 160,80 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalılar … ve …’e verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
Davacı … yönünden yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT 13/2 gereğince hesap edilen 812,45 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacı …’ye verilmesine,
Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT 13/3. maddesi gereğince hesap edilen 812,45 TL ücreti vekaletin davacı …’den alınarak davalılara verilmesine,
Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜT 10 ve 13/2. maddeleri gereğince hesap edilen 1.500,00 TL ücreti vekaletin davalılar … ve …’den alınarak davacı …’ye verilmesine,
Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜT 10/2. maddesi gereğince hesap edilen 1.500,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalılar … ve …’e verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalılar … ve … tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalılar … ve …’e iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/10/2021

Katip …

Hakim …