Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/10 E. 2020/661 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/10 Esas
KARAR NO : 2020/661

DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 07/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu ve davalıdan gözlük ürünleri alıp karşılığında senet verdiğini, müvekkiline ürünlerle birlikte 2 yıllık garanti belgesi gönderildiği, müvekkilinin davalıdan satın almış olduğu, davaya konu sevk irsaliyelerinde belirtilen ürünleri davalıya iade etmesine rağmen kendisine dönüş yapılmadığını, sevk irsaliyesinde belirtilen 27.383,00 TL değerindeki ürünlerin aynen iadesini, olmadığı takdirde bedelinin ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyalarında icra takibi yapıldığını ve takiplerin ödeme ile infaz olduğunu, icra takiplerine karşı hiçbir itiraz ileri sürmeden ödeme yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının iddiasına dayanak gösterdiği sevk irsaliyelerinin sonradan düzenlenmiş olup, müvekkilinin imzası bulunmadığını, imzanın bulunduğu ve şirket çalışanı olduğu iddia edilen …’ün imzasının müvekkilini bağlamadığı gibi imzanın …’e de ait olmadığını, …’ün müvekkili şirkette 28/11/2017 – 14/10/2018 tarihleri arasında çalıştığını, teslim tesellüm belgelerinde 2016-2017 yıllarına ait kargolardan bahsedildiğini, ürünlerinin geri alındığı kabul edilmemekle birlikte davacı ürünleri müvekkilden almış olsa bile garanti süresi geçtiğinden müvekkilinin geri alma sorumluluğunun bulunmadığını, kaldı ki davacının ürünleri iade etme sebebinin ayıplı olup olmadığını ispat etmek zorunda olduğunu, davacının taraflar arasında olduğunu iddia ettiği satış sözleşmesini ispat etmesi gerektiğini, davacının müvekkili hakkında aynı hususta Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında yapmış olduğu takibe itiraz edildiğini, davacı itirazın iptali davası açmayarak kötü niyetli olduğunu ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı aynen iade, olmadığı takdirde bedel tazmini istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası dosyamız içerisine celbedilmiş olup, incelenmesinde; alacaklısının … Optik, borçlusunun … olduğu ve 4 adet bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü takip yapıldığı ve dosyanın 03/10/2017 tarihinde tahsilen kapandığı, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyası dosyamız içerisine celbedilmiş olup, incelenmesinde; alacaklısının … Optik, borçlusunun … olduğu ve 4 adet bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü takip yapıldığı ve dosyanın tahsilen kapandığı, Büyükçekmece …. İcra Dairesi’nin celbedilen … esas sayılı dosyasında alacaklısının …, borçlusunun … Optik olduğu ve 24/02/2018 tarihli ihtarname ve menfi müspet zarar talepleri nedeniyle başlatılan ilamsız takip olduğu, borçlu tarafça takibe yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görüldü.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 08/05/2019 havale tarihli raporunda; davacının ticari defterlerine göre iade faturalarından dolayı davalıdan 27.283,78 TL alacaklı görüldüğü, iade faturalarının davalı kayıtlarında olmadığı ve davalı defterlerine göre davacıdan 787,29 TL alacaklı gözüktüğü, davacı tarafından davalıya iade edildiği mallara ilişkin düzenlenen 01/02/2018 tarihli …-…. arası sevk irsaliyelerinde imzaların bulunduğu, bunlara istinaden düzenlenen iade faturalarında teslim eden ve teslim alanla ilgili herhangi bir bilgi ve imzaya rastlanılmadığını bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı, davalıdan gözlük alıp karşılığında senet verdiğini ve davalıdan almış olduğu ürünleri, 01/02/2018 tarihli sevk irsaliyesi ile iade ettiğini, bunun karşılığı ödenmeyerek davalının sebepsiz zenginleştiğini iddia ederek ürünlerin aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsilini talep etmiş olup, dava dilekçesi ekinde yer alan sevk irsaliyeleri incelendiğinde ilk olarak 01/02/2018 tarihli …. seri no’lu sevk irsaliyesi ve devamında 33 adet irsaliye bulunduğu, son irsaliyenin … seri no’lu olup, teslim alan kısmında … Optik Turizm Sanayi Ticaret Limited Şirketine ait imzanın yer aldığı, yine teslim eden kısmında da imzanın yer aldığı, bilâ tarihli teslim tesellüm tutanağı başlıklı bir diğer belgede Assun Optikten 2016 ve 2017 tarihinde gelen bir kısım kargolar ile 01/02/2018 tarihinde kesilen iade faturalarını teslim aldım yazısının bulunduğu ve teslim alan kısmında … isminin yazılı olduğu ve … Optik’e ait kaşenin yer aldığı, teslim eden kısmında ise … ismi ile kaşe ve imzanın yer aldığı görülmüştür.
Davacı tarafından, davalı borçluya gönderilen aynı zamanda Büyükçekmece …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına konu Kartal … Noterliği’nin 20/02/2018 tarihli ihtarnamesinde “tarafına gönderilen ayıplı malların 01/06/2016, 31/10/2016, 03/06/2017, 18/08/2017, 02/02/2018 tarihlerinde kargo ile iade edildiğini, iade edilen faturaların 02/02/2018 tarihli sıralı faturalar olduğunu, malların iade edilmesine rağmen 28.000,00 TL ve 29.000,00 TL’lik senetlerin tarafına iade edilmediğini belirterek bunların iadesinin istenildiği görülmüştür.
Davacı ayıplı olduğunu iddia ettiği bir kısım ürünleri davalıya iade ettiğini ve bu nedenle ürünlerin ya da bedelinin iadesini talep etmiş olup, davacı iadeye konu ürünleri hangi tarihte aldığına ilişkin bahsettiği faturaları ve buna göre ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ihbar sürelerinin geçip geçmediği ve iki yıllık garanti sürelerinin dolup dolmadığı hususlarındaki delillerini ibraz ederek ayıba ilişkin iddiasını ispat etmesi gerekmektedir. Ancak ürünlerin davalıya teslim edildiği iddiası bulunduğundan ve davalı tarafça da ürünlerin alınmadığı savunması ileri sürüldüğünden ayıba ilişkin inceleme yapılabilmesi için öncelikle ürünlerin davalıya teslim edilip edilmediği hususunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Davacının irsaliye faturası ile iade ettiğini belirttiği ürünlerin son sayfasında imzası bulunan …’ün hizmet döküm cetveli celbedilmiş olup, …’ün 28/11/2017 – 14/10/2018 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı anlaşılmıştır.
Davalı işyerinde çalıştığı anlaşılan … isticvab edilerek duruşmaya çağırılmış, duruşmadaki beyanında; 2017 yılının 11.ayında işe girdiğini, 2016 – 2017 yılında gelen kargoları almasının mümkün bulunmadığını, … no’lu sevk irsaliyesindeki imzanında kendisine ait olmadığını, kendisine teslim edilmiş bir ürün bulunmadığını beyan etmiştir. Yine aynı tarihli celsede sevk irsaliyesinde kaşe üzerinde bulunan imza nedeniyle isticvab edilen davalı şirket yetkilisi …, imzanın kendisine ait olmadığını, irsaliyede bildirilen ürünlerin kendilerine iade edilmediğini beyan etmiş olup, irsaliyedeki imzalar kabul edilmediğinden dosya imza incelemesi yapılmak üzere grafoloji uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 16/07/2020 tarihli raporunda; 01/02/2018 düzenlenme tarihli, … no’lu sevk irsaliyesi ile bilâ tarihli teslim tesellüm tutanağındaki imzaların …’ün ve …’in el ürünü olmadıklarını bildirmiştir.
Davacı tarafça, ayıplı olduğu iddiasıyla değişik tarihlerde ve topluca 01/02/2018 tarihli sevk irsaliyesi ile davalıya iade edildiği iddia olunan ürünlerin dosya kapsamı ile davalıya iade edildiği ve bu nedenle davalının sebepsiz olarak zenginleştiği hususu ispat olunamadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 465,93 TL harcın mahsubuyla bakiye 411,53 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 4.092,45 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/10/2020

Katip …

Hakim …