Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/989
KARAR NO : 2019/74
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 18/10/2018
KARAR TARİHİ : 22/01/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/03/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ….. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün…..esas sayılı dosyası ile kambiyo takiplerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, takip dayanağı çekin keşidecisinin……. Tic. İth. İhr. Ltd. Şti., lehtarının ise ….. Tic. olup müvekkilinin çekte yalnızca ciranta olduğunu, müvekkilinin takibe konu çeki ticari ilişki içerisinde bulunduğu icra dosyasının diğer borçlusu ….. aldığını yine ticari ilişki içerisinde alacaklı gözüken davalı …. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ciro ettiğini, çek bankaya ibraz edildikten sonra karşılığının olmadığı görülmüş ise de durumu öğrenen müvekkilinin çeşitli tarihlerde çek bedelini davalıya ödediğini, bu durumun banka kayıtlarıyla sabit olduğunu, ayrıca davalı yana borcunun olmadığının müvekkilinin ticari defter kayıtlarıyla da sabit olduğunu beyan ederek ihtiyati tedbir kararı verilerek takibin durdurulmasını müvekkilinin davalı yana borçlu olunmadığının tespiti ile %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacı ile 2017 yılında alışveriş yaptığını cari hesaplarının devam ettiğini, ancak davacı şirketin iş bu çeke mahsuben alacağının bulunmadığını her ne kadar müvekkil şirket ortağı ……’in hesabına gönderilmişse de cari hesabı girilirken bu çek borcundan düşüldüğünü bu nedenle müvekkili şirketin bu çeke mahsuben alacağının bulunmadığını, icra takibi yapılırken bu hesaplar incelenmeden sehven yapıldığını buna dair ilgili icra dosyasında feragat edeceklerini, davacının talebini kabul ettiklerini bu doğrultuda karar oluşturulmasını talep etmiştir.
Dosya içeriği incelendiğinde davalı vekilinin cevap dilekçesinde davacının talebini kabul ettiğine dair açıkca beyanının yer alması, davalı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde davalı vekilinin davayı kabul yetkisine sahip olduğu, tespit edilmiştir. Davayı kabul HMK 308 devamı maddelerinde düzenlenmiş olup davalı vekili tarafından usulüne uygun şekilde cevap dilekçesi ile yapılmıştır. Kabulün hüküm ifade etmesi karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kabul kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Davayı kabul davaya son veren taraf işlemlerindendir bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur;
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 308 gereği davanın kabul nedeniyle kabulüne,
2-Harçlar Kanunu 22. madde gereğince alınması gerekli 1.476,34 TL harçtan peşin alınan 1.107,26 TL harcın mahsubu ile bakiye 369,08 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, toplam harç 1.148,36 TL. Harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 6. madde uyarınca hesap edilen 3.741,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne davalının yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/01/2019
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır