Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/981 E. 2019/893 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 17/10/2018
KARAR TARİHİ : 03/10/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/10/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacılar vekili özetle; davacılardan …….’in resen terkin edilen ve ihyasını talep ettikleri İstanbul ticaret sicil müd……… sicil nosunda sicile kayıtlı bulunan …….. İnşaat San. Tic. Ltd.Şti nin ortaklarından biri olduğunu, şirketin diğer ortağı ve müdürü olan ……..’in 26/03/2002 tarihinde vefat ettiğini, mirasçılarının ……., ……., ve ……. olduğunu, mirasçılardan …….’in 11/10/2017 tarihinde vefatı üzerine geriye mirasçı olarak …….ve ……. Kaldığını, davaya konu olan şirketin sermaye arttırımı yapılmadığından resen terk nedeniyle sicilden terkin edildiğini ancak tasfiyesinin tam olarak tamamlanmadığını, tüzel kişiliği adına halen tapuda kayıtlı bulunan taşınmazın devir işlemleri ve tasfiye yapmak üzere şirketin ihyasına ve şirket ortaklarından olan davacı …….’in tasfiye memuru olarak atanmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı …….. Müdürlüğü vekili özetle; müvekkilinin işlemlerinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, mahkemelik olmaksızın şirketin tekrar sicile tescil etme yükümlülüklerinin olmadığını, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden aleyhlerine yargılama giderine hükmedilemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER: Maliye Bakanlığı Yoklama fişi, …….. ve tapu kayıtları, Silivri Vergi Dairesi kayıtları ve tüm dosya kapsamı.
İstanbul …….. kaydına göre, …….. İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi”nin TTK. Geçici 7. Maddesine göre 31/07/2013 tarihinde resen terkin edildiği, şirketin …….. numarasının …….. iken adres değişikliği nedeniyle 448/Silivri olarak değiştiği anlaşılmıştır.
Celp edilen 30/11/2018 havale tarihli tapu kaydına göre, İstanbul İli, ……. İlçesi, …….. Mah. ……. Mevkii, …. Ada, ….. Parsel, …. nolu bağımsız bölümlü taşınmaz malikinin, ihyası istenen …….. İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi olduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, …….. İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi”nin ihyası isteminden ibarettir.
6102 sayılı TTK.nun 547. maddesi:
(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. Hükmünü içermektedir.
Limited şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, limited şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır.
Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi, aynı zamanda Borçlar Hukukuna ilişkin bir hukuki işlem olup, bu karar ve işlemin hataya dayanması karşısında gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hataya veya kasta dayalı, şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasının gerek o işlemi gerçekleştirenlerce, gerekse bundan zarar görenlerce istenebilmesi Borçlar Hukukunun temel kurallarından biridir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.01.1999 gün ve 1999/10-1-1 sayılı Kararı).
Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek yargılamanın limited şirket tüzel kişiliğine karşı devamının sağlanması gerekmektedir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, …….. dosyası, tapu kayıtları ve tüm dosya kapsamına binaen; her ne kadar 31/07/2013 tarihinde …….. İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ticaret sicilden terkin edilmiş ise de şirket adına kayıtla İstanbul İli, ……. İlçesi, …….. Mah. ……. Mevkii, ……. Ada, … Parsel, …. nolu bağımsız bölümlü taşınmazın bulunduğu, söz konusu taşınmazın tasfiyede değerlendirilmediği, bu haliyle tasfiyenin gerçek anlamda tamamlandığı ve tasfiyenin hukuken sonuçlandırıldığının kabul edilemeyeceği anlaşılmakla haklı olan davanın kabulüne karar verilmiş, davada davalının yasal hasım olması ve davanın açılmasına sebebiyet vermemesi karşısında aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile ticaret sicilden terkin edilen …….. sicil nolu …….. İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin TTK.nun 547. maddesi uyarınca yeniden ihyası ile ticaret siciline tesciline, şirkete ait taşınmaz malların tasfiyesi ile ilgili olmak üzere tasfiye memuru olarak ……. T.C kimlik nolu …….’in atanmasına, keyfiyetin ilan ve tesciline, tasfiye memuru şirket ortağı olduğu dikkate alınarak ücret takdirine yer olmadığına,
2-Kararın bir örneğinin İstanbul …….. Müdürlüğü’ne bildirilmesine,
3-İlan masrafların davacı tarafça karşılanmasına,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile eksik 8,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davalı ……..Müdürlüğü zorunlu yasal hasım olduğundan davacı lehine avukatlık ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/10/2019

Başkan ……
¸(e-imzalıdır)
Üye …….
¸(e-imzalıdır)
Üye ………
¸(e-imzalıdır)
Katip ……..
¸(e-imzalıdır)