Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/970 E. 2019/497 K. 17.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/970 Esas
KARAR NO : 2019/497

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2018
KARAR TARİHİ : 17/05/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 22/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili şirket arasında 2012 yılından beri cari hesap yoluyla çalışma olup, bu çalışmanın faturalarla sabit olduğunu, müvekkilinin davalıdan cari hesap bakiye borcu bulunduğunu, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı şirkete olan borcunu takip tarihinden önce peyderpey ödediğini, davacı tarafından başlatılan icra takibi ile ödeme emrinin tebliği hususunun usul kurallarına aykırı olduğunu, davacı şirketin kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün….esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 132.193,29 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 29/03/2019 havale tarihli raporunda; davacının ve davalının defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu ve lehine delil niteliği olma vasfı taşıdığı, davacı firmanın defter ve kayıtlarına göre yapılan mal satışlarına karşılık olarak yapılan tahsilatlar ve satış iadeleri sonrası davalıdan 119.119,77 TL alacaklı görüldüğü, davalı firmanın ticari defter kayıtlarına göre karşılıklı olarak yapılan ödemeler ve alış iadelerinden sonra davacıya 119.119,77 TL borçlu olarak görüldüğü, alacak ve borç tutarları arasında mutabakat olduğu, davacı ve davalı arasında düzenlenen ve borcun doğumuna neden olan 2016-2017 ve 2018 yıllarına ilişkin satış faturalarının elektronik ortamda düzenlenen e-fatura olduğu ve e-faturanın bulunduğu ürünler için sevk irsaliyesi aranmayıp e-faturanın kabulünün ürün teslimi yerine geçtiğini bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; taraflar arasında karşılıklı mal alış satışları sonrası oluşan cari hesapta davacı ve davalı defterlerinin birbiriyle uyumlu olduğu ve davacının davalıdan 119.119,77 TL alacaklı olduğu, her ne kadar davalı tarafından takipten önce borcun peyderpey ödendiği savunmasında bulunulmuş ise de bu hususun davalı tarafça ispat edilemediği, incelemeye sunulan defter ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 132.193,29 TL cari hesaba dayalı alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının itirazının iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 119.119,77 TL asıl alacak yönünden davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün…. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına ; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 23.823,95 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 8.137,07 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.596,57 TL harcın mahsubuyla bakiye 6.540,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 1.596,57 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.632,47 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan 1.021,00 TL posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 920,02 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 12.279,58 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/05/2019

Katip …

Hakim …