Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/960 E. 2019/162 K. 13.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/960 Esas
KARAR NO : 2019/162

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2018
KARAR TARİHİ : 13/02/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 21/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … Limited Şirketi’ne ait hisselerini 22/06/2017 tarihinde davalılara devrettiğini, müvekkilinin 20/01/2017 ile 31/12/2011 tarihleri arasında yine bu şirket bünyesinde çalıştığını, müvekkilinin iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, işçilik alacaklarına ilişkin dava açtığını, ilgili mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ve davanın kesinleşmiş olduğunu, sonrasında alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalıların borcunu ödemediğini, ardından dava dışı …. Limited Şirketi’nin tasfiye sürecine girdiğini ve tasfiye sürecinin tamamlandığını, TTK’nun 553.maddesi gereğince şirketin ortağı ve tasfiye memuru olan davalıların bu borçtan şahsen sorumlu olduklarını, buna istinaden davalılara ihtarname gönderildiğini, ihtara cevap verilmemesi nedeniyle alacağının tahsili amacıyla davalılara karşı Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, tasfiye memurlarının haksız olarak ödedikleri ücretlerden dolayı sorumlu olabileceklerini, davacı söz konusu alacağını kendi ihmali nedeniyle kayıt ettirmediğini, borçlunun halen dava dışı … Limited Şirketi olduğunu, alacak talebinin bu şirkete yöneltilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirmiştir.
Dava, davacının, şirket ortağı ve tasfiye memurunun sorumluluğu nedeniyle gönderilen ihtarnameye istinaden davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün…. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 41.782,14 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için ihtarnameye dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları içeriğine göre; davacı, davalıların ortak ve tasfiye memuru oldukları …. Ltd.Şti. Aleyhine Bakırköy …. İş Mahkemesi’nde açmış olduğu alacak davasında …. esas 2013/515 karar sayılı ilamı ile lehine karar verildiği ve alacağın tahsili amacıyla İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün…. sayılı dosyasında takip başlatttığını, bu dosyaya bir ödeme yapılmadığını daha sonra şirketin tasfiyesi sürecine girdiğini ve kanuna aykırı şekilde tasfiye işleminin tamamlandığını TTK 541. ve TTK 553 maddesi gereğince davacıya herhangi bir taahhütlü mektup gönderilmeyip benzeri bir bildirim yapılmadığını, bu nedenle davalıların borçtan sorumlu olduklarını, davalıların sorumluluklarına ilişkin Bakırköy …. Noterliği’nin 09/08/2018 tarihli …. yevmiye nolu ihtarnamesine rağmen herhangi bir ödemede bulunulmadığını belirterek bu ihtarnameye istinaden Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takip başlatmışlar ve davalılarca takibe yapılan itiraz üzerine takip durmuş olup iş bu dava açılmıştır.
Davada TTK 553. Madde kapsamında tasfiye memurunun sorumluluğuna dayanılmış olup, tasfiyeye ilişkin kayıtlar celbedilmiş ve şirketin 06/06/2013 tarihinde tasfiyeye girdiği, tasfiye kararının 10/06/2013 tarihinde tescil edildiği ve alacaklılara çağrı ilanlarının 10/09/2013 , 17/09/2013, 24/09/2013 tarihlerinde Ticaret Sicil Gazetesi’nde yapıldığı ve 3. İlanın yayınlanmasının üzerinden 1 yıl süre geçtiğinden 25/09/2014 tarihinde tasfiye işleminin sonlandırıldığının 24/10/2014 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlandığı görülmüştür.
TTK’nun 36/1.maddesinde sicil kayıtlarının etkisinin üçüncü şahıslar açısından başlangıcı düzenlenmiş; ticaret sicilinin dış etkilerine ise aynı maddenin 3. fıkrasında ” Üçüncü kişilerin kendilerine karşı sonuç doğurmaya başlayan sicil kayıtlarını bilmediklerine ilişkin iddiaları dinlenemez” hükmüne yer verilmiştir. Benzer düzenleme, 6762 sayılı TTK’da da yer almaktadır.
… Limited Şirketi.’nin tasfiye sonucu terkin edildiği hususu 24/10/2014 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanmıştır. Şu halde davacının, şirketin terkinine ilişkin ilanı bilmediğini ileri sürmesi mümkün olmadığından, davacının davalıların TTK 541.maddesinde öngörülen yükümlülüklerini ihlal ettiğini öğrendiği tarih ilan tarihi olan 24/10/2014 tarihi olarak kabul edilmelidir. Bu tarihten itibaren, takibin yapıldığı ya da ihtarnamenin gönderildiği tarihe kadar TTK.’nın 560.maddesinde belirlenen 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine,
Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 713,54 TL harcın mahsubuyla fazla alınan bakiye 669,14 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 4.946,04 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davalılar tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/02/2019

Katip …

Hakim …