Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/958 E. 2020/624 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/958
KARAR NO : 2020/624

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 10/10/2018
KARAR TARİHİ : 29/09/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/10/2020
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacılar vekili özetle; müvekkili … ve davalı …’ın tekstil ürünleri imalatı ve satışı ile iştigal etmekte olduklarını, Müvekkili …’ın tekstil ürünleri almak üzere davalı ile anlaştığını, bu amaçla davalının üretip müvekkiline vereceği malların teminatı olmak üzere 50.000,00 USD bedelli senedi düzenleme tarihi ve vade tarihi boş olmak üzere davalıya teslim ettiğini, müvekkili …’un da bu senede kefil olduğunu, bu husus ve senedin teminat senedi olduğunu, davalının da imzaladığını, Davalının dava konusu senedi aldıktan sonra, vermesi gereken hiçbir mal ve ürünü müvekkiline teslim etmediğini, anlaşmaya aykırı davranarak ve kendisine teminat olarak verilen ve elinde bedelsiz kalan senedi doldurarak icra takibine konu ettiğini, müvekkillerinin bu senet dolayısı ile davalıya hiçbir borçları bulunmamakta olduğunu, davalı …’ın bu şekilde doldurduğu bedelsiz ve teminat olarak verilen senedi 75.285.65 TL (Yaklaşık 12.000 USD) için avukatları aracılığı ile Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş. ve …. K. ile 04.10.2018 tarihinde ihtiyati haciz kararı aldığını, ihtiyati haciz kararının, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile uygulandığını; müvekkillerine ait çok sayıda gayrimenkul ve aracın ihtiyaten haczedildiğini, ayrıca, İstanbul … İcra Müdürlüğünün …T. sayılı dosyası ile 08.10.2018 günü müvekkillerine ait işyerlerine ihtiyati hacze gelinerek mal kaldırma tehdidinde bulunulması üzerine, bu dosyaya dosya borcunu tüm ferileri ile birlikte 107.115.00 TL olarak bütün itiraz ve dava hakları saklı kalmak üzere ödemek zorunda kaldıklarını, İhtiyati hacze ve takibe konu senet ve sözleşmenin aynı senet olduğunu, senedin teminat senedi olduğunu ve verilecek malların teminatı için verildiğinin açık olduğunu; davalının müvekkiline hiçbir mal vermediğini; taraflar arasında herhangi bir mal ve alış veriş olmadığını, davalının bu senetten dolayı herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını beyan ederek, davanın kabulü ile dava konusu senet dolayısı ile borçlu bulunmadıklarının tespiti ile takibin ve senedin iptaline, davalının %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu ve delil olarak sunmuş olduğu senet ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibine konu senedin birbirlerinden farklı senetler olduğunu, icra dosyasından senet aslı istenildiğinde, açıkça anlaşılacağını, Mahkemenin dava konusu olarak gösterilen delile (senede) uymayan, tamamen farklı bir senetten kaynaklanan icra takibindeki borç ödemesinin müvekkile ödenmemesine karar vermiş olduğunu; bu hususun müvekkilinin mağduriyetine sebep olduğunu, davada delil olarak gösterilmiş senet ile icra takibine dayanak senet incelendiğinde senetlerin farklı olduğunu, icra takibine konu senette tanzim ve vade tarihlerinin mevcut olduğunun açıkça görüleceğini, Davacıların icra takibine konu senetten farklı olan ve iptal edilmiş olan senedi dava dosyasına sunarak bu şekilde haksız çıkar sağlamaya çalışmakta olduğunu, senedin teminat senedi olmadığını, beyan ederek; davanın reddine, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, icra dosyasındaki paranın taraflarına ödenmesine, kötüniyetli davacının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları, 10/05/2016 keşide tarihli 10/10/2017 vade tarihli 50.000 USD bedelli bono, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
Celp edilen Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyasının tetkikinde, davalı … tarafından, davacılar … ve … aleyhine 03.10.2018 tarihinde, 75.285,65 TL Asıl Alacak, 13.746,13 TL İşlemiş Faiz olmak üzere 89.334,48 TL Toplam alacak bakımından takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce, icra takibine konu senet aslı ile sözleşmedeki senedin birbirleri ile uyumlu olup olmadıkları, arada fark bulunup bulunmadığı ve varsa farkların neler olduğunun tespiti amacıyla Grafolog uzmanı bilirkişisinden rapor alınmış, sunulan raporda, “…İnceleme konusu, … ve … adına imza içerir 3 maddeden oluşan sözleşmede yer alan senet fotokopisinin, dosyada yer alan Borçlusu …, Kefili …, alacaklısı … olan 10.05.2016 düzenleme 10.10.2017 ödeme tarihli “50.000- Ellibin ABD Doları” tutarlı senet aslı ile karşılaştırıldığında, tüm çakışma noktalarının tetabuk (örtüşme) halinde olduğu, borçlu ve kefil imzalarının tüm hatlarının tam uyum için olduğu saptandığından, … ve … adına imza içerir 3 maddeden oluşan sözleşmede yer alan senet fotokopisinin, dosyada bulunan senet aslının “düzenleme, ödeme tarihleri ile kefil adres yazıları” yazılmamış iken çekilmiş fotokopisi olduğu,” kanaatiyle rapor tanzim edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Sorun: taraflar arasında mal alışverişine ilişkin yazılı sözleşme bulunup bulunmadığı, davaya konu senedin teminat senedi olup olmadığı, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Çözüm: Taraflarca sunulan delillerle, TBK, TTK, ve İİK, bakımından değerlendirilmesinin yapılmasıdır.
Dava, davacı … tarafından, … emrine keşide edilen, diğer davalı ….’un kefil olduğu senedin tahsili amacıyla davalı tarafından başlatılan icra takibinin iptali ve senet dolayısıyla borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar delil olarak ticari defterlere dayandığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca davacının (davalı vekilinin ticari defterlerinin bulunmadığı yönündeki beyanı sebebiyle) ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Mahkememizce yapılan ihtarda davalı vekilinin inceleme gün ve saattin de hazır olduğu ancak beyanında, inceleme için sunacakları ticari defterlerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporundaki tespitin olayın oluş şekline uygun görülmesi nedeniyle bilimsel veri ve içeriğe sahip denetime elverişli kabul edilmiş, hükme esas alınmıştır.
Teminat senetleri, taraflar arasındaki bir hukuki ilişkide, senet borçlusunun sözleşmeye göre edimlerini yerine getirmesinin güvencesini oluşturmak amacıyla sözleşmenin diğer tarafı lehine düzenleyip, ona verdiği senedi ifade etmektedir.
Yerleşik Yargıtay içtihatları ve doktrin görüşlerine göre, senedin teminat senedi olduğu, ya senet metnine açıkça neyin teminatı olarak verildiğine ilişkin bir kayıt yazılması yada ayrı olarak düzenlenmiş bir sözleşmede, senede atıf yapılmak suretiyle senedin teminat senedi olarak düzenlendiğinin belirtilmesi gerekmektedir.
Dava konusu olayda, davacılar takip dayanağı bononun teminat amaçlı verildiğini, taraflar arasında bonoya atıf yapan bir sözleşme bulunduğunu iddia etmişlerdir. Davalı ise sözleşmede fotokopisi yer alan bono ile takip dayanağı bononun farklı senetler olduğunu savunmuştur.
Mahkememizce yaptırılan teknik incelemede, sözleşmedeki senet fotokopisi ile takibe konu edilen bononun aynı olduğu tespit edilmiştir.
Davacı, bono borçlusu ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, taraflar arasında mal alım satımı olmadığı, teminat amaçlı verilen bir bononun davacı ticari defterlerinin özelliği nedeniyle kaydedilemeyeceği açıklanmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamına binaen; davacılardan …’un keşideci, diğer davacı …’un kefil olduğu, … lehine düzenlenen, 50.000 USD bedelli Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyası üzerinden takibe konulan senedin davacı tarafından sunulan ve fotokopisine yer vermek suretiyle açıkça atıf yapılan sözleşme nedeniyle teminat senedi olduğu, taraflar arasında mal alım satımına ilişkin ayrı bir sözleşme bulunmadığı, sunulan davacı defterlerine göre taraflar arasında mal alışverişinin bulunmadığı, mahkememizce yaptırılan teknik incelemede, davaya konu bono üzerindeki el yazısı ile takibe konu edilen bononun tüm çakışma noktalarının örtüştüğü, borçlu ve kefil imzalarının tüm hatlarının tam uyum için olduğu tespit edilmiş, taraflar arasındaki sözleşmede yer aldığı üzere, takip dayanağı senedin teminat senedi olarak düzenlendiği anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; davacının senet ve icra takibinden dolayı borçlu bulunmadığının tespiti ile senet ve Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında takibin iptaline,
2-İcra İflas Kanunu 72/5 maddesi gereğince dava konusu alacağın %20’si olan 15.057,13 TL tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 5.142,76 TL harçtan peşin alınan 1.285,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.857,06 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 2.199,90 TL posta masrafı ile toplam harç gideri 1.326,80 TL ki toplam 3.526,70 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 10.587,13 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2020

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)