Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/954 E. 2019/250 K. 05.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/954
KARAR NO : 2019/250

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/10/2018
KARAR TARİHİ : 05/03/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/03/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; taraflar arasındaki anlaşma gereği davacının sahibi olduğu ….. ve …. Gazetelerinde ….. reklamını verdiğini, söz konusu ilanların, 09.11.2017 tarihinde davacıya ait gazetelerde yayınlandığını, davalının aldığı hizmet karşılığı olarak müvekkil şirket tarafından, kendisine 11.446,00 TL tutarında e-fatura tanzim/keşide etmesine rağmen herhangi bir ödeme de yapmadığını, borcun tahsili için Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosya ile icra takibine başlattıklarını, davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini, hizmeti tam ve eksiksiz alan davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı borçlunun kötü niyetle yaptığı İtirazların İptali ile ayrıca, %20’den az olmamak üzere İcra İnkar Tazminatına dair karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının her ne kadar müvekkili şirket tarafından icra dairesine usulüne uygun şekilde yetki itirazında bulunmadığını iddia ettiyse de müvekkili şirket tarafından icra dosyasına bildirilen yetkisizlik itirazının usulüne uygun yapıldığını, yetkili icra dairesinin müvekkili şirketin yerleşim yeri olan Anadolu Adliyesi olduğunu, dava dosyası kapsamında, davacı’nın yapmış olduğu işlerin bedelinin ne kadar olduğuna ilişkin, müvekkil şirket tarafından verilmiş herhangi bir onayın olmadığını, davacının beyan ettiği işin karşılığı olan bedelin ne kadar olacağına ilişkin, müvekkil şirket tarafından verilmiş bir onayı barındıran herhangi bir belge mevcut olmadığını, öncelikle takibin başlatılmış olduğu Küçükçekmece İcra dairelerinin ve bu sebeple sayın mahkemenizin yetkisizliği sebebi ile davanın reddine, esasa girildiği takdirde davanın reddine, haksız icra inkar tazminatı talebinin reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün……Esas sayılı dosyası, ticaret sicil kaydı ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Öncelikle belirtilmelidir ki, icra dairesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin olmayıp, alacaklının yetkisiz bir icra dairesinde takip yapması halinde, icra dairesi kendiliğinden yetkisizliğini gözetemeyeceği için borçlunun itiraz yolu ile bunu ileri sürmesi gerekir.
Davalı-borçlunun icra dairesinin yetkisine itiraz etmesi durumunda mahkemece, 2004 sayılı 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenir ve eğer takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisiz olduğu anlaşılırsa davanın bu nedenle reddi gerekir.
2004 sayılı İİK’nun 50. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Bu nedenle, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yetki konusundaki hükümlerinin, somut olaydaki uyuşmazlıkla sınırlı olarak açıklanmasında yarar görülmüştür:
İlamsız takiplerde genel yetki kuralı Borçlunun, ikametgahı (yerleşim yeri) sayılan yerdeki icra dairesi genel yetkili icra dairesidir. Yani, her “ilamsız takip” hakkında, başka “kesin yetki hükmü” bulunmadıkça borçlunun takip tarihindeki ikametgahının bulunduğu yer icra dairesisinde yapılır.
Tüzel kişilerin ikametgahı (yerleşim yeri); kuruluş belgelerinde başka bir hüküm bulunmadıkça, işlerinin yönetildiği yerdir.
Davacı tarafından yapılan icra takibinde, borçlu davalının hem icra dairesinin yetkisine ve hem de borca itiraz ettiği, anılan dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Görülmekte olan davada da, davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisizliği iddiası tekrarlanmış, aynı gerekçeye dayalı olarak mahkemenin de yetkisiz olduğu ileri sürülmüştür.
İcra takibine yapılan itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmışsa ve icra dairesine yapılan itirazda aynı zamanda yetki itirazında da bulunulmuş ise itirazın iptali davasını gören mahkemenin ilk önce icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı incelemek suretiyle icra takibinin yetkili icra dairesinde yapıldığına kanaat getirmesi halinde işin esasına girmesi, icra dairesinin yetkili olmadığının belirlenmesi durumunda ise esas hakkındaki itirazlara girişilmeksizin, yetkili icra dairesinde yapılan bir icra takibi bulunmaması sebebiyle itirazın iptali davasının reddine karar vermesi gerekir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin varlığı hususunda ihtilaf olmadığı, ihtilafın davacı tarafın icra takibini yetkili icra dairesinde yapıp yapmadığı konusunda olduğu, davalının icra takibine süresi içinde itiraz ettiği ve itirazında icra dairesinin yetkili olmadığı, yetkili icra dairesinin Anadolu İcra Daireleri olduğu, yetki itirazının usule uygun olarak yapıldığı, ticaret sicil yazı cevabına göre davalının ikametgahının ….. Mh. …. Cd. No…. Kartal/ İstanbul olduğu, takibin Anadolu İcra Müdürlüğünde yapılması gerekirken yetkisiz icra dairesinde takip yaptığı anlaşılmakla, yetkili icra dairesinde usulüne uygun bir icra takibi yapılmadığından geçersiz takibe dayalı olarak itirazın iptali davası açılamayacağından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yetkili icra dairesinde usulüne uygun bir icra takibi yapılmadığından geçersiz takibe dayalı olarka itirazın iptali davası açılamayacağından davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 138,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 93,84 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/03/2019

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)