Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/946 E. 2019/820 K. 17.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/946 Esas
KARAR NO : 2019/820

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ BAKIRKÖY ASLİYE 7. TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR.

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 08/10/2018
KARAR TARİHİ : 17/09/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 16/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; sigortalı Karbel Konfeksiyon tarafından erkek gömleği cinsi konfeksiyon ürünlerinin Fransa’da yerleşik müşterisi … firmasına satıldığını, brüt 22.561,32 kg miktarında 4976 koli şeklinde ambalajlandığını ve 19/01/2018 tarihinde…-…. plakalı tıra yüklendiğini, taşıma sürecinde araçtan 24/01/2018 tarihinde Fransa’da 131 koli emtianın hırsızlık suretiyle çalındığını, kayıp emtianın 1316 adet olduğunu, toplam zararın 58.401,30 TL hesaplandığını, 16/03/2018 tarihinde ödendiğini, TTK m.1472 gereği sigortalısına halef olan davacının davalıdan tazmin talep ettiğini, ihtara cevap alınmadığını, SDR/TRY kur hesabı yapılarak sınırlı sorumluluk miktarının 31.754,80 TL’nin tahsil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hırsızlık vuku bulan yerin güvenli bir tır parkı olduğunu, müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, CMR m.17/2 gereği müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını, hırsızlığı taşıyıcının önlemesine imkan bulunmadığını, müvekkilinin sorumluluğuna hükmedilecek olsa bile bunun CMR m.23/3 kapsamında sınırlı sorumluluk olacağını, ihbar talep edilen sigorta şirketinin, müvekkilinin sorumluluk sigortacısı olduğunu, gerçek kişinin araç sürücüsü olduğunu, davanın …Sigorta A.Ş’ne ve şoför…’e ihbar edilmesini talep ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacıya nakliyat emtia poliçesi ile sigortalı ile davalı arasında düzenlenen taşıma sözleşmesi sonucu oluşan hasarın sigortalıya ödendiğinden bahisle rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 21/05/2019 havale tarihli raporunda; davacı tarafından ödeme, banka dekondu ile belgelendirildiği ve dosya kapsamında mevcut poliçe ve alınan sigorta ekspertiz raporuna istinat ettiğini, ayrıca akdi temlik hükümleri gözetilerek TTK m.1472 gereği davacının yasal ve akdi halefiyeti bulunduğunun teyit ve tespit edildiğini, 596,67 kg brüt için birim kg başına 8,33 SDR hesabı ile, 4.970,26 SDR sorumluluk üst sınırı hesaplandığını, 31.754,80 TL davacı tazminat talebinin, davalının sınırlı sorumluluk limitleri dahilinde kalan bir miktar olduğunu, davacının tüm talebi bakımından dosya kapsamına uygun rücuen tazmin talebi olduğunun gözetilmesi gerektiğini, davacının ancak dava tarihinden itibaren temerrüt faizi talep edebileceğini, TCMB avans faizini ticari temerrüt faizi olarak talep etmesinin Yargıtay uygulamasına uygun olduğunu bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu, içeriğine göre; davacıya nakliyat emtia poliçesi ile sigortalının gönderen, davalının taşıyıcı olduğu taşımada bir kısım emtianın eksilmek suretiyle zayi olduğu, zararın taşıma sürecinde meydana geldiği CMR konvansiyonu 17/2’e göre taşıyıcı kendi kusurundan kaynaklanmayan bir sebepten ileri geldiğini ispat edemedikçe eşyaya gelen hasarı tazmin borcu altında olup, somut olayda aracın nezaretsiz kaldığı ve içinde hırsızlık olduğu anlaşıldığından davalının olayın önlenemeyecek bir olay olduğu iddiası yerinde görülmemiş, davalı CMR 17/1 gereği sorumlu olup, sorumluluk hesabına dair alının rapora itibar edilmek suretiyle davacının rücuen tazminini talep ettiği tazminat miktarının sınırlı sorumluluk limitleri dahilinde kaldığı anlaşılmakla; davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 31.754,80 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 2.169,17 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 542,45 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.626,72 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 542,45 TL peşin harç olmak üzere toplam 578,35 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 931,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 3.810,58 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/09/2019 Katip ….

Hakim …