Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/925 E. 2019/1199 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/925 Esas
KARAR NO : 2019/1199

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2016
KARAR TARİHİ : 11/12/2019
KARAR YAZILMA TARİH : 10/01/2020
Mahkememize Gebze …….Tüketici Mahkemesi’nin 18/01/2017 tarih, …… Esas, …… Karar sayılı görevsizlik kararı ile Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin gönderilen ve Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından da verilen yetkisizlik kararı gereğince mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin …. A.Ş.’den 2014 ….. marka otobüsü (CW tek katlı) 17/02/2017 tarihinde 105.222,80 TL bedelle satın aldığını, davalılardan …… Otomotiv A.Ş. nin aracın türkiyedeki tek yetkili sorumlu satıcısı olduğunu,müvekkilinin aracı ticari faaliyette kullandığını, araçta üretimden kaynaklı gizli ayıbın söz konusu olduğunu sürekli sorun çıktığını ve tamir edilmesine rağmen sorunun giderilemediğini, bu sebeplerle dava konusu aracın misli ile değiştirilmesini, bu mümkün değil ise 106.222,00 TL araç bedelinin 17/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ve 12.000,00 TL ticari kazanç ile 5.000,00 TL manevi tazminatın en yüksek avans faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; dava konusu aracın ticari faaliyette kullanıldığını, bu sebeple davaya bakma görevinin ticaret mahkemesinde olduğunu, yetkili mahkemenin de Bakırköy Mahkemeleri olduğunu, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, bu sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
Dosya Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. esas, …… karar sayılı dosyası ile verilen yetkisizlik kararına istinaden mahkememize tevdi edilmiş olup, yetkisiz mahkemece …… Oto Pazarlama ve Tic. A.Ş. Hakkında açılan dava tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiştir.
Dava; satış sözleşmesinden kaynaklı ayıp iddiasına dayalı malın değiştirilmesi, olmadığı takdirde bedelin iadesi, ticari kazanç kaybı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafça araçta meydana geldiği iddia olunan arızaların servis kayıtları incelenerek önceki onarımlara konu arızalardan kaynaklı olup olmadığı, varsa ayıbın kullanımdan mı, üretimden mi kaynaklı olduğu hususlarında rapor alınmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi tarafından sunulan 19/04/2019 havale tarihli raporda; “dava konusu aracın 255.000 km’lik yol süresince esaslı sayılabilecek onarımlar için 4 defa (09.11.2015 tarihinde, araç 160.856 km’de iken, garanti kapsamında motorun silindir kafasının ve supaplarn yenilenmesi, 17.03.2016 tarihinde, araç 192.005 km’de iken, garanti kapsamında krank mili ön keçesinin yenilenmesi, 08.09.2016 tarihinde, araç 242.258 km’de iken, garanti kapsamında su pompasının yenilenmesi, garanti dışı olmak üzere ise motor bakım görmesi, 06.10.2016 tarihinde, 249.897 km’de iken, motor parçalarının bazılarının ve silindir kafasının garanti kapsamında yenilenmesi) servise giriş yapmış olduğu anlaşılmaktadır. Bu arızaların hiç biri aynı arızanın tekrarı olmayıp, garanti kapsamında ve yasal süreleri içinde davalı taraf servisleri tarafından giderilmiştir. Diğer onarımlar ise yolcu taşımacılığında kullanılan bir araçta meydana gelebilecek yoğun kullanıma bağlı ortaya çıkabilecek küçük arızalar olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca bütün bu onarımlar da garanti kapsamında yapılmıştır. Gene dosya içeriğinden aracın halen faal ve fonksiyonunu yerine getirir halde olduğu anlaşılmaktadır.” şeklinde bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafça davaya konu aracın, davalıdan 17/02/2014 tarihinde satın alındığı ve kullanım süresi boyunca değişik zamanlarda bakım ve onarım için servise götürüldüğü, ancak bu servis kayıtlarının hiçbirinin aynı arızanın tekrarı olmayıp, garanti kapsamında yapıldığı, diğer onarımların ise yolcu taşımacılığında kullanılan araçta meydana gelebilecek yoğun kullanıma bağlı küçük arızalar olduğunun bilirkişi tarafından bildirildiği, bu haliyle meydana gelen arızalar zamanaşımı süresi içerisinde devam eden arıza niteliğinde olmayıp, TTK 23/1-c atfıyla TBK 231/1 maddesinde öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresinin davanın açıldığı tarih itibariyle dolduğu anlaşıldığından davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine,
Alınması gerekli 44,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/12/2019

Katip …

Hakim …