Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/922 E. 2021/50 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/922
KARAR NO : 2021/50

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 01/10/2018
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/02/2021
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkilinin, 28.02.2018 tarih – ……. sayılı ve 31.152,93 TL bedelli, 20.03.2018 tarih – ……. sayılı ve 20.440,16 TL bedelli iki adet fatura karşılığı davalıdan 51.593,9TL alacaklı olduğunu, mezkur faturaların davalıya teslim edilmiş olduğunu, davalının fatura içeriğine yasal süresi içinde itiraz etmediğini ve 12.441,00 TL’lik kısmını ödediğini, aradan uzun zaman geçmesine rağmen fatura bedellerinin bakiyesinin ödenmediği için Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyası ile 39.152.9 TL asıl alacak ve 1.825,61 TL reeskont avans faizi – ticari faiz olmak üzere toplam 40.977,70 TL’nin icra masrafı, faiz ve ücreti vekalet ile birlikte tahsilini talep ettiklerini, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini, davalının Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile icra takibinin devamına, kötü niyetli olarak itiraz yapıldığından toplam alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davacı taraf arasında ticari ilişkinin olduğunu, müvekkili şirket ile davacı taraf arasında imzalanan sözleşme uyarınca; müvekkili şirket ile davacı tarafın; müvekkili şirkete ait birtakım makine ve ekipmanların birim bedelleri üzerinden hesaplanan tutarlarıyla ve sözleşmede kararlaştırılan ödeme yöntemleri ile davacı tarafa devredilmesi suretiyle anlaştığını, 30.11.2017 tarih-….. sayılı ve 56.000,00 TL bedelli fatura ve 31.12.2017 tarih-…… sayılı ve 53.500,00TL bedelli iki adet fatura devredilen ekipmanların karşılığı olarak davacı tarafa kesildiği ve işbu faturalar ……. Unlu Mamulleri yetkilisi olan … tarafından bizzat imzalanmak suretiyle teslim alındığını, 2 adet faturanın davacıya ait şirket tarafından teslim alınmış olmasına rağmen faturalardan kaynaklanan ödemeler yapılmadığını, bu iki fatura da hâlihazırda tutulan cari hesap ekstresine eklendiğini, müvekkili tarafından 12.411,00 TL’lik kısmının banka aracılığıyla davacıya ödendiğini, 28.03.2018 tarihli, 359164 sayılı, 242,37 TL bedelli bir diğer fatura davacı tarafa kesildiği ve davacı tarafın 13.707,98 TL alacaklı hale geldiği, ……. Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından kesilen 27.03.2018 tarih/……. sıra no’lu ve 13.785,75 TL tutarlı idari para cezası müvekkili tarafından ödendiğini, sözleşme uyarınca davacının sorumluluğunda olan bu para cezasının müvekkili tarafından davacıya fatura edildiğini, bu faturanın cari hesaba işlenmesi ile de müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu kalmadığı gibi, müvekkili şirketin 77,76 TL alacaklı hale geldiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER:Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları, fatura örnekleri, ihtarname sureti, tanık beyanları, bilirkişi kök ve ek raporu ve tüm dosya kapsamı.
Celp edilen Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …….. esas sayılı dosyasının tetkikinde, mahkememiz dosyasında davacı … tarafından davalı borçlu ……. Gıda San. ve Tic. A.Ş. Aleyhine 31/07/2018 tarihinde fatura alacağını istinaden takip başlatıldığı, davalı borçlunun 09/08/2018 tarihinde itiraz ettiği, itiraz nedeniyle takibin durduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Sorun: Davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, davalının itirazlarının yerinde bulunup bulunmadığı varsa davacının takibe konu alacağın miktarının ne olduğuna ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Çözüm: Taraflarca sunulan delillerle, TBK, TTK, ve İİK, bakımından değerlendirilmesinin yapılmasıdır.
Dava, fatura alacağının tahsili istemiyle yapılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerinden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Genel Olarak; Faturaya dayalı alacak davalarında davalı akdi ilişkiyi açıkça kabul etmemiş ise taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunduğunu ispat külfeti faturayı düzenleyen alacaklı tarafa düşmektedir, öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu yazılı belgeler ile ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddelerinde açıkça belirtilmiştir. Alacaklı düzenlediği faturadaki malların ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini HMK 200. Maddesinde belirtilen deliller ile ispat etmesi gerekir. Fatura tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkinin belgesi sayılamaz. Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu E:2001/1, K:2003/1, T:27.06.2003.
Davacının, davalı borçlu ile aralarında akdi bir ilişki olduğunu, bir başka anlatımla takibe konu faturadaki fatura konusu hizmet ifası ile ilgili ticari ilişkiyi ispat etmeden iddia ettiği alacağın tahsilini sağlaması mümkün değildir. Akdi ilişki ise, taraflar arasında düzenlenen imzası davalı tarafından kabul edilmiş bir sözleşme, faturaya konu malların borçluya teslim edildiğine dair bir irsaliye ve teslim fişi ile vb. somut yazılı belgelerle ispat edilebilir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde alınan bilirkişi raporu ve diğer bilgi ve belgelere binaen; taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğunun her iki tarafın kabulünde olduğu, uzman bilirkişi tarafından incelenen davacı defterlerinde, icra takibi ile davaya konu 20.03.2018 tarih ve …… No.lu ve 28.02.2018 tarih ve ……. No.lu (20.440,16 +31.152,93=) 51.593,09 TL toplam tutarlı iki adet faturanın gelirler kısmına, davacıdan alacak olarak kayıt edildiği, ancak davalının bu fatura karşılığında 12.441,00 TL ödeme yaptığı, ödemenin 23/03/2018 tarihinde “Bankadan gönderilen havale fişi ” olarak kayıtlara geçildiği, dosyada mevcut tarafların imzasının ve kaşesinin bulunduğu bila tarihli sözleşmenin konusunun makine ve ekipman satışı olduğu, makine ve ekipmanların davalı tarafından davacıya satıldığı, sözleşmenin 11. maddesinin de söz konusu makine ve ekipmanlardan kaynaklanan ayıp ve kusurlardan dolayı oluşacak zararlardan alıcı ve satıcının yükümlülüklerinin düzenlendiği, davalıya kesilen idari para cezasının dosyada sunulu sözleşme konusu makine ve ekipmanlarla ilgili olmaması ve söz konusu ekmeklerin ambalajlarında davalı şirketinin unvanının yer almasından dolayı davacıya rücu edilemeyeceği, ancak davacı ile davalı şirket arasında dosyaya sunulan sözleşme ilişkisi dışında tam buğday ekmeği alım satımı ve buna benzer bir ticari ilişkinin de olduğu, davalının gıda maddesi üretmesi veya idari para cezası kesilen ürünlerin ambalajında davalı şirketin unvanın yer alması sebebiyle gıda maddelerinin üretim ve muhafazasından sorumlu olduğu anlaşılmakla yapılan ödemede dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, faturaya dayalı alacağın likid olması karşısında davacı lehine ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesi uygun görülmüş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçelerinde her ne kadar ticari defterlerin incelenmediğini beyan etmiş ise de; mahkememizce belirlenen inceleme gün ve saatinde davalı tarafın defterlerini sunmadığı, yerinde inceleme talepli dilekçe sunduğu, mahkememizce de talep doğrultusunda bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmiş ancak söz konusu inceleme için davaya konu yıllara ait ticari defterlerin bilirkişiye ulaştırılmadığının raporda değinildiği anlaşılmakla mahkememizce alınan bilirkişi raporundaki tespitin olayın oluş şekline uygun görülmesi nedeniyle bilimsel veri ve içeriğe sahip denetime elverişli kabul edilmiş, hükme esas alınmış, davalı vekilinin yeni heyetten rapor alınması talebi yerinde görülmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 39.152,09 TL asıl alacak bakımından Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasındaki itirazın iptaline ve takibin devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Asıl alacak miktarı olan %20’si 7.830,41 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 2.674,48 TL harçtan peşin alınan 699,80 TL harcın mahsubu ile eksik 1.974,68 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 3.294,60 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul edilen kısımları dikkate alınarak takdiren 2.500,27 TL. yargılama gideri ile 740,90 TL. toplam harç masrafı ki toplam 3.241,17 TL.yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 5.872,81 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Dair karar, red yönünden kesin olmak üzere kabul edilen kısım bakımından gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2021

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)