Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/912 E. 2019/722 K. 17.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/912 Esas
KARAR NO : 2019/722

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/08/2018
KARAR TARİHİ : 17/07/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 23/07/2019
Bakırköy ….. Tüketici Mahkemesi’nin…. esas, …. karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği ve mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin … İli, …. İlçesi, ….Mah., …. Ada, … Parsel, …. Blok, … no.lu 1.800,00 m2 alanlık dükkan nitelikli taşınmazı 6.000.000,00-TL bedelle , 02/07/2014 tarihinde davalılardan satın aldığını, davalılardan … İnşaat satış aşamasında müvekkiline dava konusu taşınmazın 36 araçlık park yerinin mevcut olduğunu beyan ettiğini, ticari amaçlı kullanılan alanlarda her 50 m2′ ye 1 otopark alanı tahsis edilmesi yasayla düzenlenen bir zorunluluk olduğunu, ticari amaçlı kullanılan alanlarda her 30 m2 ye bir araç tahsisinin zorunlu kılındığını, ancak davalıların dava konusu taşınmazda yeterli otopark alanını sunmadığı ve ayıplı ifasının tespitine, iş bu ayıplı ifa sebebiyle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun m.11/1-b bendi uyarınca davacının “Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme” seçimlik hakkının kabulüne, şimdilik 100.000,00-TL lik bedelin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline bu talebin kabul görmemesi halinde payları oranında dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline,tüm masraflarla ücreti vekaletin de davalılardan tahmilini talep va dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, davacı tarafın taşınmazı tamamlanmış halini inceleyerek satın aldığını, söz konusu taşınmazın otoparkının satıştan sora yönetimden kaynaklanan sebeplerden dolayı kullanılmamasının sorumlusu olmadıklarını, davacı tarafın ayıp iddiasının müvekkili şirkete yöneltilemeyeceğini, ayıp olduğu varsayılsa dahi süresinde yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı …. A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın talep konusu hak ve alacaklarının zamanaşımına uğradığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacı tarafça iddia edilen ayıplara ilişkin süresinde ihbar yapılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava, ayıplı mal satımı iddiasına dayalı olarak talep edilen değer kaybı istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 28/02/2019 havale tarihli raporunda; dosyada bulunan belgeler ışığında ve tarafların iddia ve cevapları da değerlendirilerek ve yerinde yapılan incelemeler sonucunda; projesinde yapılan incelemede otopark yönetmeliğine uygun olarak otopark hesabı yapılmış 47 daire 1 er otopark ve dükkanlar içinde 90 otopark olmak üzere 137otopark hesap edttrrriş ve projede gösterilmiştir. Bu 137 otoparkın 76 araç B2■bodrum katında kapalı otopark, kalan 61 araç içinde bina arakasındaki açık alan otopark olarak gösterilmiştir. Bu şekilde ruhsatlandırıldığını, projesinde 137 otopark gösterilmesine rağmen mevcutta 83 otopark ancak yapılabilmiştir. Zaten projesinde gösterilen 137 otoparkın sığması veya inşa edilmesinin mümkün olmadığını, Projesinde’açık alan otopark sayısı 61 olup bu kadar aracın park edilmesi halinde araçların dönmesi hatta sığması bile mümkün değildir. Zira mevcutta ancak 25 araçlık otopark yapılabilmiştir. Bu durum İnşaatı yapan için açık ayıp olarak değerlendirildiğini, sonuç olarak taşınmazdaki otoparklar dükkanlara ve konutlara ayrı ayrı özgülenmediğini, bina yönetimince bu ayrım yapılabileceğini, ancak açık otopark girişi dükkanlara ayrılsa bile bu sadece 25 araçlık olup dükkanların otopark hakkının projede 90 adet olduğunu, kapalı otopark dükkanlara ayrılsa o da 58 adet olup yine yetersiz olduğunu, sonuç olarak taşınmazın projesinde gösterilen 137 otopark mevcutta 83 adet olarak yapıldığını, projesinde açık alan otopark sayısının 61 olup, bu kadar aracın parkedilmesi halinde araçların dönmesi hatta sığmasının bile mümkün olmadığını, zira mevcutta ancak 25 araçlık otopark yapılabildiğini, taşınmaz projesine göre ayıplı olarak yapıldığını, otopark sayısının eksikliğinin açık ayıp olarak değerlendirildiğini, ayrıca mezkur taşınmazın tapu kaydına bakılırsa davacı taşınmazı projeden satış sözleşmesi ile değil de tapudan satış şeklinde satın aldığının görüldüğünü, taşınmazdaki değer kaybının 521.103,92 TL olarak hesaplandığını bildirmiştir.
Taraf vekillerince bilirkişi raporuna itiraz edilmişse de yapılan itirazların niteliği dikkate alındığında mahkemece değerlendirilecek hususlar olup, rapor mahkememiz ve istinaf denetimine elverişli ve yeterlik teknik incelemeyi içerdiğinden rapora itirazların reddine karar verilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu, içeriğine göre; davacı 29 no’lu dükkanı 02/07/2014 tarihinde davalılardan satın aldığını, davalıların satış aşamasında belediyeye sunulan mimari projeyi sunduklarını ve 36 araçlık park yerinin olduğunu beyan ettiklerini, ancak fiili durumda otopark olarak ayrılan alanların farklı amaçla özgülenmesi ve elverişsizlik nedeniyle fiziki imkansızlık olduğunu, dava konusu taşınmazda yeterli otopark alanının sunulmadığı, bu nedenle ayıplı ifanın tespiti ile ayıp oranında indirim talep edilerek eldeki dava açılmış olup, bilirkişi tarafından yaptırılan incelemede, otopark sayısı eksikliğinin açık ayıp olduğunun bildirildiği, davacı tarafça taşınmazın projeden satış sözleşmesiyle değil, tapudan satış şeklinde tamamlanmış haliyle satın aldığı, otopark eksikliği nedeniyle davacı tarafından davalılara 28/11/2017 tarihinde ihtarname gönderildiği görülmüştür.
Satış ve dava tarihinde yürürlükte bulunan TBK’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmeleri niteliği gereği tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden olup, sözleşme gereğince yüklenici bir eser meydana getirmeyi iş sahibi de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi taahhüt eder. Diğer yandan, yüklenicinin, iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak, imalini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda; iş sahibi, açık ayıplarda işin yapıldığı ve dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TBK’nın 474, gizli ayıplarda ise 477. maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu takdirde, aynı Kanun’un 475. maddesinde tanınan hakları kullanabilir.
Yargıtayın yerleşik kararları ile de benimsendiği üzere; eksik iş, sözleşme ve eklerine göre yapılması kararlaştırıldığı halde tam yapılmayan iştir. Ayıplı eser sözleşmede kararlaştırılan vasıfları veya olmasından vazgeçilmez bazı vasıfları taşımayan eserdir. Diğer anlatımla ayıp, bir malda ya da eserde sözleşme ya da yasa hükümlerine göre normal olarak bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır. Ancak, kasten sakladığı bozukluklarla, usulüne uygun yapılan gözden geçirmede farkedilemeyecek ayıplar için yüklenicinin sorumluluğu devam eder. Eğer, meydana getirilen eserin, teslim alındığı sırada usulüne uygun yapılan gözden geçirme ile varolan bozukluğu görülmemişse, ortada gizli bir ayıbın olduğu kabul edilir. Açık ayıplar, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz bizzat yapılan veya uzmanına yaptırılan gözden geçirme sonucu saptanınca, uygun sürede (TBK m.474); gizli ayıplar da ortaya çıkar çıkmaz, gecikmeksizin yükleniciye bildirilmelidir. (TBK m. 477/III ) Ayıp bildirimi süresinde yapılmadığı takdirde iş sahibi bu ayıbı örtülü olarak kabul etmiş sayılır. Eksik işler bedeli ise ihbar koşuluna ve ihbar süresine bağlı olmaksızın teslim tarihinden itibaren kural olarak beş yıllık zamanaşımı süresinde (TBK m. 147/son ) talep edilebilir. Eğer eser, iş sahibinin beklediği amacı karşılamıyorsa kural olarak ayıplı yapıldığı kabul edilir. Ayıp ihbarının yazılı olarak yapılması zorunlu olmayıp süresinde ayıp ihbarının yapıldığı her türlü delille ve tanık beyanıyla dahi kanıtlanabilir. (YHGK’nın 02.02.1979 gün ve 1977/11-393 E., 1979/80 K. sayılı kararı.)
Somut olay yönünden davacının taşınmazı 02/07/2014 tarihinde tamamlanmış haliyle tapudan satış suretiyle aldığı, otopark alanına ilişkin ihtarın 28/11/2017 tarihinde davalılara bildirildiği, taşınmazda bilirkişi incelemesi ile de tespit edilen ve açık ayıp niteliğinde olduğu anlaşılan yeterli otopark alanının sunulmadığına ilişkin ayıp iddiasının TBK 474 ve 477 maddeleri dikkate alındığında davacı tarafça süresi içerisinde yapılmadığı, bu nedenle ayıbın örtülü olarak kabul etmiş sayıldığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.707,75 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.663,35 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 10.750,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılar … ve …. A.Ş.’ne verilmesine,
Davalılar … ve …A.Ş. tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalılar … ve …A.Ş.’ne iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar hazır bulunan taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/07/2019

Katip …

Hakim …