Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/909 E. 2020/148 K. 07.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/909
KARAR NO : 2020/148

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2018
KARAR TARİHİ : 07/02/2020
KARAR YAZILMA TARİHİ: 12/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı …….. Bankası A.Ş.’ nin mudisi olup ilgili bankanın ……. şubesinde …….. nolu hesap sahibi olduğunu, 27/08/2018 tarihinde müvekkil ilgili banka şubesine araba taksiti yatırmak üzere gittiğinde banka görevlilerince hesabında para bulunmadığı kendisine bildirildiğini, bunun üzerine yapılan araştırmada müvekkilin hesabında bulunan 56.900-TL paranın 17/08/2018 tarihinde ……. isimli kişinin …….. Bankası A.Ş., IBAN TR …… nolu hesabına EFT yolu ile cep bankacılığından aktarıldığı öğrenildiğini, müvekkil ……. isimli kişiyi tanımadığı gibi cep bankacılığı kullanıcısı da olmadığı gibi EFT işlemini gerçekleştiren kişi de olmadığını, davalı banka tarafından hesapta bulunan paranın güvenliğinin tam olarak sağlanamadığı, kötü niyetli kişilerin işlemlerine karşı korunamadığı, bu sebeple internet üzerinden yapılan rıza dışı işlemle müvekkilin banka hesabındaki paranın çekilmesinden doğan zarar neticesi davalı bankaca haksız fiillerde objektif özen yükümlülüğünün ihlal edilmiş olduğunu, müvekkilinin hesabından haksızca çekilen 56.900-TL nin 17/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların aksine davaya konu olayda müvekkil bankanın herhangi bir hukuka aykırı işlemi bulunmadığı gibi müvekkil bankaya atfedilebilecek herhangi bir kusur da bulunmadığını, davaya konu işlemi de içeren, davacının 01/08/2018-30/10/2018 tarihleri arasındaki hesap hareketlerini gösterir ……. hesap ekstresi incelendiğinde, ilgili hesapta öncelikle 16/08/2018 tarihinde, yine davacıya ait olup kapatılan ……. numaralı hesaptaki bakiye tutar olan 57,002,24 TL nın davaya konu işlemin gerçekleştiği hesaba aktarıldığını, davaya konu 17/08/2018 tarihli işlem ile davacının bilgisi ve onayı dahilin de 56,900,-TL tutarlı borç ödeme işlemi gerçekleştirildiğini, işlem hareketlerinden de görüleceği üzere, davaya konu edilen 17/08/2018 tarihli işlem “2 FA İşlem Onaylı” (Bir diğer deyişle çift aşamalı doğrulama) şekilde, bizzat davacı yan tarafından gerçekleştirildiğini, müvekkili bankanın kendisine tanımlanan ve kendi egemenliğinde bulunan parola ve şifrelerin korunması için gerekli her türlü tedbiri aldığını, internet şubesinde herhangi bir güvenlik zafiyetinin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.
İstanbul BAM 13. H.D.’nin 2019/989 E.- 2019/713 K., İstanbul BAM 12. H.D.’nin 2019/1826E.- 2019/1502 K. Sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere;
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade edeceği, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı kanunun 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır.
Eldeki davada, davacı tüketici olarak, davalı bankanın sisteminde gerekli güvenliği sağlayamaması sonucu, bankadaki hesabının kötü niyetli üçüncü şahıslar tarafından boşaltıldığını, davalı bankanın bankacılık işleminden kaynaklı sorumluluğunun doğduğunu bildirmek suretiyle uğramış olduğu zararın tazminini talep ettiği görülmüştür. Davacı hesabının ticari veya mesleki amaçla kullanıldığına dair dosyada bilgi ve belge yoktur. Uyuşmazlığın tacir olmayan davacının adına açılan şahsi hesaptan doğduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla Mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Her ne kadar öninceleme duruşmasında davalı vekilinin görev itirazının reddine karar verilmiş ise de, ara karadan dönülerek; davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacının ve davalının vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/02/2020

Katip …….
e-imzalıdır

Hakim …..
e-imzalıdır