Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/853 E. 2022/845 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/853
KARAR NO : 2022/845

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 06/07/2018
KARAR TARİHİ : 27/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Almanya’da ikamet ettiğini, 08/08/2008 tarihinde “….. Blok, …. numaralı 72 m2 dükkanı 130.000,00 TL bedelle almak suretiyle kooperatife …… numaralı ortak olarak kaydedildiğini, ortak olduğunu gösterir hisse senedi düzenlendiğini, işyerinin kat mülkiyeti tapusunun verilmesi için 07/04/2018 tarihinde kooperatife müracaat ettiğinde ortaklığının 24/04/2009 tarihli devir sözleşmesine dayanılarak …’na devir edildiği ve tapusunun adı geçen kişi adına tescil edildiği cevabını aldığını, devir sözleşmesi denilen yazının sözleşme niteliği taşımadığını ve üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını iddia etmiş, usulsüz devir sözleşmesine dayanılarak … adına yapılan tapu tescilinin iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin hukuka uygun şekilde “geçerli bir genel kurul kararı yetkilendirmesi ile kooperatife ortak olduğunu, parasal yükümlülüğün yerine getirdiğini, ödenmeyen aidat borçları nedeniyle aleyhine Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğünden icra takibi yapıldığını, hukuka uygun olarak tapusunu aldığını, kooperatifin usulsüz olduğu iddia edilen işleminin tarafı olmadığından davalı sıfatının bulunmadığını, 01/05/2007 tarihli ferdileşme işlemi için 5 yıllık zamanaşımı nedeniyle dava açılamayacağını, davacının usulsüz olarak nitelendirdiği 24/09/2009 devir sözleşmesinde imzasının olmamasının sorumluluğunun müvekkiline yüklenemeyeceğini savunmuş ve davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ……. Yapı Koop. Vekili cevap dilekçesinde özetle; İki ve beş yıllık zamanaşımı hükümlerine göre davanın reddedilmesi gerektiğini, işyerinin şahit huzurunda devredildiğini gösteren sözleşme olduğunu, müvekkilinin sözleşmedeki imzaların kime ait olduğunu araştırması yükümlülüğünün olmadığını ve bu nedenle sorumluluk yüklenemeyeceğini, davacının ortak oluşundan bu yana kooperatife ödeme yapmamasının ve kooperatifle ilişki kurmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
09/12/2019 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; Dava konusu İstanbul ili, …. ilçesi, …. Mah. ….. pafta … ada ….. parsel sayılı 40.230,14 m2 alanlı sosyal tesisli iş yerleri ve arsası vasıflı ana taşınmazdaki kat mülkiyetli A blok …. Kat …. nolu 70,30 m2 alanlı bağımsız bölümün değerleme tarihi olan 09/12/2019 tarihinde: tam hissesine ait takribi piyasa rayiç değerinin 226.000,00 TL, dava tarihi olan 13/09/2018 tarihinde: tam hissesine ait takribi piyasa rayiç değerinin 220.392,00 TL olduğu kanaatini bildirir görüş ve rapor sunulmuştur.
19/04/2020 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; Davalı …’nun imzasının bulunmadığı geçersiz “Devir Sözleşmesi”ni düzenlediğine, düzenlenmesine katıldığına, düzenlendiğini bildiğine, yönetim kurulu kararına dayanak yapılmasını ve sonucunda davacının ödediği paraların kendi hesabına geçmesini sağladığına dair somut bir iddia ve kanıtın bulunamamış, kooperatif iç düzeninde yapılan işlemleri bildiği ve iyi niyetli olmadığı ispat edilmeden sorumluluğun söz konusu olamayacağı, davacının ortaklığının geçersiz bir “Devir Senedi” ne dayanarak 27/04/2009 tarihli kararla …’na devredilmesinden doğan sorumluluğun mezkur karar alan zamanın kooperatifin yönetim kuruluna ait olduğu açık olmakla beraber, davacı, ortaklığı ile ilgili 130.000,00 TL’yi, davalı kooperatife ödediğine ispat eden açık ve geçerli bir kanıt sunamamış, davalı kooperatifin kayıtlarında da 130.000,00 TL’nin veya değişik bir meblağın tahsil edildiğini gösteren bir kayda rastlanılmadığını, bu tespit ve değerlendirme çerçevesinde davacının, kooperatife ödeme yaptığını ispat etmeden kendisine tahsis edilen dükkan bedelinin tazminini isteyemeyeceği sonucuna varıldığını bildirir rapor sunulmuştur.
Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy … ATM’nin …. esas …… karar sayılı dosyasında;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Usulsüz belgeler ile yapılan devir sözleşmesine istinaden 08/05/2009 tarih ve 4304 sayılı ferdileşme işlemi ile davalı … adına tescil edilen tapu işleminin iptali ile İstanbul ili …… İlçesi ….. Köyü ….. pafta …. ada … parsel taşınmazın …… arsa paylı A Blok 2.kat 448 bağımsız nolu taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesini, bunun mümkün olmaması halinde HMK 107. Maddesine göre belirsiz alacak davamızın kabulü ile fazlaya ilişkin hak ve alacakları ile munzam zararlarını talep etme hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini ve taşınmazın 3.kişilere devrine engel olmak üzere ihtiyati tedbir kararı verilmesi yargılama gider ve masrafları ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; Davacının hukuki dayanaktan yoksun dava talebinin öncelikle usule ilişkin itirazları olan derdestlik, sıfat ( husumet) yoksunluğu ve zamanaşımı nedeniyle reddine, tüm beyanları doğrultusunda esas yönünden davacının davasının ve taleplerinin müvekkili yönünden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …İstanbul Ayakkabıcılar ….. San Sitesi Yapı Koop. vekili cevap dilekçesi ile; İş bu davanın davalı müvekkili yönünden husumet bakımından reddine, Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyası ile tarafları ve konusu aynı olan ve işbu davanın derdestlik nedeniyle reddine, işbu davanın zamanaşımı bakımından reddine, en nihayetinde davalı müvekkili adına ikame edilmiş olan usul ve yasaya aykırı mahiyetteki işbu davanın esas bakımından reddi ile dava masrafları, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Asıl Dava, kooperatif ile ortağı arasındaki ortaklık ilişkisinden doğan tapu iptali ve tescil talebini, Birleşene dava ise asıl dava talebinin uygun görülmemesi halinde taşınmazın bedeli ve munzam zararların tazmini talebine yönelik davadır.
Dosya, Küçükçekmece ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. tarih …. esas …. karar sayılı görevsizlik ilamı ile mahkememize tevzi edilmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler kanunun 1. Maddesinde de açıklandığı üzere , kooperatifler ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve ihtiyaçlarını karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan tüzel kişiliklerdir.
Kooperatiflerin amaçlarından biri de ortaklarının, konut ihtiyaçlarını karşılamaktır.Bu ihtiyacı karşılamak için kurulan konut yapı kooperatifleri, ana sözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip konutların ortaklar adına tescil edilmesiyle amacına ulaşmış sayılır ve dağılırlar. (81. md)
Yapı kooperatifinin asıl amacı ödeme yükümlülüklerini yerine getirmeleri karşılığında ortaklarına ana sözleşmeye uygun olarak konut ya da işyeri teslim etmektir. Konut ya da işyeri tahsisine dair imkansızlığının ortaya çıkması halinde ortağın kooperatiften uygun bir tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. Bu nedenle bir ortağın kooperatife karşı tüm ödemelerini yapmış olduğu belirlenirse verilecek tazminat miktarı emsal bir konutun dava tarihi itibariyle değeridir. Ortağın kooperatife karşı ödemelerini eksik yapılmış olması halinde ise Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre tazminat hesaplamasının yapılması gerekeceğidir.
Yapılan açıklamalar doğrultusunda, her ne asıl dava bakımından, davacı, üyesi olduğu ….. Yapı Kooperatifinin üyeliğinden kaynaklı tüm edimlerini yerine getirdiğini ve 08.08.2008 tarihinde …… Blok K:… nolu 72m2 dükkanı 130.000,00TL bedeli ödeyerek kooperatiften satın aldığını ve ancak kooperatif tarafından işbu taşınmazın davalı ……. devir ve tescil ettiğini iddia ederek davalılara karşı tapu iptal ve tescil talep etmiş ise de; dosya kapsamındaki tüm yazılı belgeler incelendiğinde; davacının davalı kooperatif üyesi olduğu, bu üyeliğinin gereği olarak tüm edimlerini ve parasal yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve davalı …’e kooperatif üyeliğini devretmediğini ispat yükü altında olduğu ve bu doğrultuda davacının, davalı kooperatif üyesi olduğunu gösteren adına düzenlenmiş ” Hisse Senedi” adı altında belge ve ”…… Yapı Kooperatifinin …… nolu üyesi …’ ya …..Blok K:….. nolu 72m2 dükkan 130.000,00TL satışı yapılmıştır.” ifadeleri ile davalı kooperatifin kaşe ve imzasını içeren 08/08/2008 tarihli belge olduğu görülmektedir. 1163 sayılı kooperatifler kanununa göre bir kooperatif üyesinin, üyeliği gereği kendine tahsis olunan taşınmazın, tapu iptal ve tescilini isteyebilmesi için öncelikle kooperatifin üyesi bulunması ve bu üyeliği gereği kooperatife karşı tüm parasal (…. ) yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiği bilinmektedir. Eldeki dosyada bulunan ve yukarıda detaylandırılan belgelerin ise davacı tarafından kooperatife olan parasal yükümlülüklerini yerine getirdiğini göstermediği, taşınmaz bedeli olarak 130.000,00 TL’ nin kooperatife ödendiğine ilişkin sunulan belgede davacının isim veya imzasının bulunmadığı ve tek başına bu belgeye dayanarak ödeme iddiasının ispat edilemediği, yine safahatta kooperatifin bu ödemeyi aldığına dair beyanına rastlanmadığı ve hatta son celse beyanında, davacı tarafından ödemenin yapılmadığı beyanında bulunulduğu görülmekle, davacının dava konusu taşınmazın kendi adına tesciline hak kazanabilmesi için kooperatife karşı olan parasal yükümlülükleri yerine getirdiğini ispat edemediği ve bu şekilde asıl dava konusu ettiği tapu iptal ve tescil talebinin, davalı … yönüyle reddine, davalı kooperatif yönüyle taşınmazın kooperatif adına olmaması sebebiyle pasif husumet yokluğundan reddine dair karar vermek gerekmiş olup, yine birleşen dava talepleri yönünden de, davacının, asıl davada dava konusu taşınmazın tapu iptal ve tesciline dair hak kazanamaması sebebiyle bu haktan kaynaklı munzam zararının doğmadığı ve davalıların kusurlu davranışlarından kaynaklı maddi tazminat talebinin de yine ispata muhtaç kalması sebebiyle birleşen davanın da her iki davalı yönüyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl dava bakımından ;
-Davalı … yönüyle davanın Reddine,
-Davalı … yönüyle Pasif Husumet Yokluğu Nedeniyle Reddine,
2-Birleşen dava bakımından ise, her iki davalı yönüyle davanın Reddine,
A-Asıl dava bakımından;
-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 3.785,90 TL harcın mahsubuyla bakiye 3.705,20 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-AAÜT gereğince hesap edilen 33.854,88 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak ayrı ayrı davalıların vekillerine verilmesine,
B-Birleşen dava bakımından;
-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 256,17 TL harcın mahsubuyla bakiye 175,47 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak ayrı ayrı davalıların vekillerine verilmesine,
3-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır