Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/842 E. 2020/715 K. 16.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/842
KARAR NO : 2020/715

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2018
KARAR TARİHİ : 16/10/2020
GEREKÇELİ KARAR YAZILMA TARİHİ : 17/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Şirketin davalı- borçlu ile ticari ilişkisi gereği tutulan cari hesaptan doğan 20.590,10 TL alacağının olduğunu, cari hesap borcunun ödenmemesi üzerine davalı-borçluya karşı İzmir ….. İcra Müdürlüğü’nün ……. E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine, takibe yetkili İcra Müdürlüğü olan Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün …… E. sayılı dosyası üzerinden devam edildiğini, davalının söz konusu dosyaya sunduğu 15.09.2017 tarihli itiraz dilekçesiyle takibin durdurulduğunu, davalı borçlunun itiraz dilekçesinde borcunun bulunmadığına dair beyanının mesnetsiz olduğunu, davalı ile müvekkil şirket arasında ticari ilişki bulunmakta olduğunu, ticari defter ve kayıtların incelemesiyle davalının itirazında haksız olduğunun ortaya çıkacağını, davanın kabulünü, itirazın iptali ile takibin devamını, alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ile işlemiş faizin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava, davacının, cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde 20,590,00 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, Vergi Dairesinden BA/BS formları celp edilmiş, konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 08/10/2019 havale tarihli raporunda özetle; davacının defterlerinin kendi lehine delil niteliğinde olduğunu, davacı şirket tarafından davalıya düzenlenen 22/09/2019 tarih -….. numaralı faturanın ticari teamüllere göre açık fatura olarak adlandırılabileceğini, davalıya “Bıçak ve kalıp parası” olarak adlandırılan hizmetin borç tahakkukun faturasız olarak yevmiye defterine alacak olarak, davalıya 8.700 TL borç olarak kayıt edildiğini, davalının toplam 15.700 TL ödemesinin göründüğünü, davalının ödemesi mahsup edildiğinde 29.290,10 TL alacağının göründüğünü, alacağa dayanak fatura ve eki irsaliyenin davalıya tebliğ edilmediğini bildirmiştir.
Vergi dairesine yazılan müzekkere cevaplarının incelenmesinde, davacının davalı adına 2015 yılında 1 adet belge karşılığı 33.601,00 TL BS bildiriminde bulunduğu, davalının ise 2015 yılında BA bildiriminde bulunmadığı anlaşılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin 1 adet 36.290,10 TL bedelli fatura ve faturasız olarak yevmiye defterine kaydettiği 8.700,00 TL alacağının bakiye kısmını talep ettiği, davalının cevap sunmadığı, talebe konu 22/09/2015 tarihli, …… nolu, 36.290,10 TL bedelli faturanın ve sevk irsaliyesinin sunulduğu, sevk irsaliyesinde teslim alan imzasının bulunmadığı, davacı şirket BS bidiriminde bulunmuş ise de, davalının BA bildiriminde bulunmadığı, her ne kadar alacak davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinde kayıtlı ise de, ticari defterlerin tek başına yeterli olmadığı, davacının fatura muhteviyatındaki malı davalıya teslim ettiğini ispatlaması gerektiği, davalının dosya kapsamı itibariyle malı teslim ettiğini, faturanın davalıya tebliğ edildiğini ispatlayamadığı, davacı vekilinin dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de başvurmadığı anlaşıldığından, ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Reddine,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 248,68 TL harcın mahsubuyla bakiye 194,28 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansının bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır