Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/834 E. 2019/591 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/834
KARAR NO : 2019/591

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2015
KARAR TARİHİ : 19/06/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 22/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Silivri ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin….. esas sayılı dosyasına 26/05/2014 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ….. Satış A.Ş.’nin 2006 yılından beri ….. numaralı müşterisi olduğunu, müvekkili şirkete davalı şirket tarafından ilk okuma tarihi 28/12/2013 son okuma tarihi 23/01/2014 olan 2014/01 dönemli 58737,02 TL tutarlı fatura keşide edildiğini, keşide edilen fatura detaylı olarak incelendiğinde kullanılan elektriğin sadece 36284,64 kWh olduğu ancak faturaya 140929 kWh ilave tüketim adı altında ekleme yapıldığını, bahsi geçen faturanın müvekkil şirkete ulaşması ile birlikte şirket yetkilisi davalı şirket yetkilisi davalı şirket ile iletişime geçtiğini, ek tüketimin ne maksatla ilave edildiği şifayen sorulduğunu, davalı şirketin şifayi cevap ile; “itiraza konu olan 25737,02 TL faturadan bir önce ki 2013/12 dönemli faturanın, ilk okumasının 06/11/2013, son okumasının 27/12/2013 tarihinde yapıldığını, bedelinin 24379 TL ve 52 günlük olduğunu, bu tüketimin bir hayli fazla olduğunu, 25/05/2013 ve 06/11/2013 tarihlerinde iki kez sayaçların değiştiğini, bu dönem aralığında müvekkili şirketin ödediği faturaların bedelinin 06/11/2013 tarihinden sonrasına oranla az olduğunu tespit ettiklerini ve bunu bir oranlamayla faturaya yansıttıklarını” bildirdiklerini, bu cevaba istinaden müvekkili şirket yetkilisinin davalı şirkete 31 Ocak 2014 tarihinde 1131 sıra numarası ile verdiği dilekçede ve şifayi açıklamalarında elektrik tüketimine konu deponun bir soğuk dava deposu olduğunu, dönemsel çalıştıklarını bu yüzden elektrik tüketimininde yaz aylarında nisan ve ekim arası minimum seviyede, kış aylarında ise daha fazla olduğunu, bu tarz haksız bir oranlamanın müvekkili şirkete haksız külfet yükleyeceğini, mevsimsel tüketim değişikliklerinden davalı şirketin veri tabanında gayet kolay bir şekilde görülebileceğini, 2006 yılından bu yana hep aynı yıllık eğrilerle çalıştıklarını, bir oranlama yapılacaksa bunun daha önceki senelerin aynı periyotları baz alınarak yapılması gerektiğini ayrıca bahsedilen dönemde deponun ek bina inşaatının olduğunu ve normal çalışmanın çok altlarında çalıştıklarını dolayısıyla daha az elektrik tükettiklerini beyan ettiğini, ayrıca 25/05/2013 tarihinde değişen ilk sayacın ardından 19681 kwh lık tüketim bedeli olan 7103,40 TL değerinde 2013/08 dönemine ait bir fatura keşide edilmesine rağmen aynı döneme ait 5316,78 TL’lık bir faturanın daha keşide edildiğini, o dönemde bu faturaya da dilekçe ile itiraz edildiğini ve cevabını yazılı olarak alamadığını, şifayen aldığı cevapta bu faturanın 25/05/2013 tarihinde değişen sayacın laboratuvar sonucu olan eksik okuması olduğu söylendiğini bildirdiğini, müvekkili şirket yetkilisi itiraz dilekçesine davaya konu faturanın son ödeme tarihine kadar bir cevap alamadığı ve eğer faturayı ödemez ise elektriğinin kesilerek depoda bulunan gıda maddelerinin bozulmasına yol açabileceği için ilgili faturaya faiz ekleterek altı takside böldürmüş ve ödemeye başladığını, davamızın kabulü ile sebepsiz zenginleşme nedeni ile davalıya haksız olarak ödenen 32298.11 TL sının ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 31/07/2014 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve mesnetsiz olup reddinin gerektiğini, öncelikle zamanaşımı, hak düşürücü süre, yetki, görev itirazlarını olduğunu, müvekkili şirketin merkezinin “… Cad.no……. Taksim/İstanbul ” olup yetkili mahkemelerin İstanbul Çağlayan mahkemeleri olduğunu, bu nedenle öncelikle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, 6102 Sayılı TTK’nun 4.maddesine göre “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ” ticari dava kabul edilmiş, 5.maddede görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğu hükme bağlandığını, görevli ve yetkili mahkemenin Çağlayan Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece talebin Asliye Ticaret Mahkemelerinde değerlendirilmesi gerektiği ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 4,5 maddeleri HMK 114 ve 115 maddelerine göre görev hususunun dava şartı olduğu ve resen gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla, ticari nitelikteki davada mahkemenin görevli olmadığına kanaat edilerek davanın görev yönünden reddine, mahkemenin görevsizliğine, 04/03/2015 tarihinde karar verilmiştir. Kararın kesinleşmesi üzerine davacı vekilinin talebi ile mahkememizin …… esasına kayıt edilmiş yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile 15.858,61 TL nin dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 27/05/2016 tarihinde karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay …… Hukuk Dairesi Başkanlığının…… Esas – …… Karar sayılı ilamı ile konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden Yargıtay ve taraf denetimine elverişli yeni bilirkişi raporu alınması gerektiği, söz konusu olayda davacı abonenin sayacındaki fiili durumun yönetmeliğin 19. Maddesinde düzenlenen sayacın tüketim kayıt etmemesi hükmü çerçevesinde mi yoksa 20. Maddesinde düzenlenen sayacın doğru tüketim kayıt etmemesi hükmü çerçevesinde mi değerlendirilmesi gerektiğinin tespit edilerek ilgili yönetmelik hükümlerinin olaya doğru şekilde uygulanması davalı kurumun davacı taraftan istemekte haklı olduğu gerçek alacak miktarının duraksamasız belirlenmesi ve hasıl olacak bir sonuç dairesinde karar verilmesi gerektiğinden hüküm HMUK nun 428.maddesi gereğince davalı yararına 28/06/2018 tarihinde bozulmuştur.
Mahkememizce konularında uzman 3 lü elektrik mühendisi bilirkişi heyetinden Yargıtay ilamında belirtilen hususlarda inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti 15/04/2019 tarihli raporunda; davacı….. Ürünleri Dış. Tic. Ltd. Şti nin abonesi olduğu ….. Bölgesi ….. Ada …. Parsel Selimiye – Silivri – İstanbul adresinde kurulu bulunan ….. nolu elektrik aboneliğinin 2014/01 dönem faturasına ilave edilmesi gereken elektrik tüketiminin 36241 KWH ; bedelinin ise 10 Şubat 2014 tarihi itibari ile 13.764,39 TL olması gerektiği kanaatine varıldığını, raporun Yargıtay kararı doğrultusunda oluşturulduğunu, davalı Bebsaş’ın bu faturaya ilişkin olarak ne kadar tahsilat yapmış olduğunun ve taksitlendirme miktar ve tarihleri gibi bilgilerin dosyada olmaması hasabiyle mahsuplaşma ve faiz hesabının yapılamadığını, MHY md.19 ve 20 incelendiğinde 20.maddeye göre işlem yapılabilmesi için sayacın tamir edilip doğru ölçüm yapabilir durumuna getirilmiş olması gerektiğini, dava konusu olayda ise sayacın mikro işlemcisinin arızalı olduğunu endeksin sıfırlanmış olduğunu belirtildiği, sayacın artık ölçüm yapamadığı ve tamirinin mümkün olmadığına karar verildiği, dolayısıyla davacı abonenin değiştirilmiş olan sayacının kalıcı hale geldiğini, şu halde dava konusu olayın sayacın hiç tüketim kayıt etmemesi haline göre irdelenmesi gerektiğini bildirilmiştir.
Davacı vekili 19/06/2019 tarihli celsede kendilerinin sunmuş oldukları beyan dilekçesi ile talebinin 12.430,00 TL olduğunu açıkça beyan etmiştir. Davacı şirket genel müdürü tarafından da talebinin 12.430,00 TL olduğuna ilişkin beyanı imzası ile birlikte alınmıştır.
Bilirkişi raporu gerekçe ve sonuç itibariyle hükme dayanak teşkil edebilecek nitelikte kabul edilmiştir. Davacı vekili son celsede davanın kabulüne karar verilmesini, davalı vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Denetime elverişli, bilimsel içeriğe sahip alınan bilirkişi heyet raporu ve tüm dosya kapsamına göre davalı kurumun düzenlemesi gereken eksik tüketim bedelinin 13.764,39 TL olduğu davacnın 18.533,72 TL fazla ödeme yaptığı anlaşılmakla davacının 19/06/2019 tarihli beyanı ile fazladan ödemiş olduğu bedeli 12.430,00 TL olduğuna dair beyanı ile rapor içeriğinin uyumlu olması ve raporun denetime elverişli olması sebepleri ile bu miktar üzerinden kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın kısmen kabulu ile 12.430,00 Türk Lirasının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 849,10 TL harçtan peşin alınan 551,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 297,50 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 3.026,00 TL. (posta, tebligat, bilirkişi vs.) yargılama giderinden davanın red ve kabul edilen kısımları dikkate alınarak takdiren 1.164,40 TL. yargılama gideri ile 580,60 TL. toplam harç masrafı ki toplam 1.745,00 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 8,85 TL. yargılama giderinden davanın red ve kabul edilen kısımları dikkate alınarak takdiren 5.44 TL. yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 15 gün süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili Yargıtay Hukuk Dairesi nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin davacı şirket müdürünün ve davalı vekilinin yüzene karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/06/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır