Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/830 E. 2020/565 K. 18.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/830
KARAR NO : 2020/565

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/03/2012
KARAR TARİHİ : 18/09/2020
GEREKÇELİ KARAR YAZILMA TARİHİ : 22/09/2020
Mahkememiz 11/12/2015 gün, …… E.- …… K. sayılı kararının Yargıtay ……. H.D. 23/05/2018 gün, ….. E. -…… K. sayılı bozma kararı ile bozularak yeniden yapılan yargılama sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacı … Şirketi ile davalı arasında çıkış merkezi Türkiye olan ve Bulgaristan aktarmalı varış yeri de Almanya olan toplam 24 adet araçtan oluşan taşıma konusunda anlaşmaya vardıklarını, bu anlaşma gereğince 32.000-EURO ön ödeme yapılacağını, kalan yüklemeler sonrasında her bir araç CMR’si için nakit ödemeler yapılması şeklinde anlaşmaya varıldığını, söz konusu anlaşmanın, müvekkili davacının bulacağı araçlarla davalının mevcut mallarını yukarıdaki güzergah içinde taşıtma anlaşması olduğunu, müvekkili şirketin anlaşma gereğince peşin olarak 64.450-EURO bedel alacağını, bu bedel müvekkili şirkete 17.01.2011 tarihinde bir ay ileri keşideli yani 17.02.2011 keşideli bir adet çek verildiğini, ancak davalının çeki iade istediğini, ödemeyi nakit yapacağını söylediğini, müvekkili davacının da çeki iade ettiğini, bunun üzerine davalının müvekkili şirkete 32.000.- EURO ödeme yaptığını, ancak gönderilen araç başına yapılan hesaplamalarda gönderilmesi gereken 5.500-EURO daha varken davalı bu ödemeyi yapmadığını, davalı tarafın gerekçesinde bir kısım taşıyıcı TIR’ larm henüz yerine ulaşmamalarını gerekçe gösterdiğini, ancak anlaşma gereğince müvekkili şirketin Türkiye’de yüklediği her bir araç için hazırlayıp kestiği CMR’yi davalıya ibraz ettiğinde bu CMR’ lerin ödemelerinin davalı tarafından nakit olarak müvekkili davacıya yapılmasının gerektiğini, ancak davalının, yüklemesi yapılan 15 araçlık CMR nin toplam bedeli olan 37.500.- EURO’ nun 32.000- EURO’ sunu yaptığını, kalan 5.500.- EURO’ nun ödemesini yapmadığını, aslında ödemelerin tamamının peşin olması gerekirken davalının yüklemesi yapılan araçların ödemelerini yapmasına müvekkili şirketin sessiz kaldığını, bunu da esneklik payı olarak düşündüğünü, sözleşme değişikliği olarak belirtmediğini ve bu konuda herhangi bir onay vermediğini, “aslolan iyi niyettir” felsefesi ile sessiz kaldığını, müvekkili şirketin BK 81. Md. anlamında üzerine düşen ifada bulunduğu halde davalının ifadan kaçındığını, kalan 9 adet araç yüklemeleri de yapıldıktan sonra müvekkili davacının ödeme talep ettiğini ancak davalının ödeme yapmaktan kaçındığını, bunun üzerine taşıma konusu mallar ile araçların aktarma yeri olan Bulgaristan’daki ardiyede kaldığını, davalının haricen Bulgaristan’daki depo sahibiyle yapmış olduğu görüşmeler sonrasında müvekkili davacıyı bir nevi saf dışı bırakarak oradaki malları da Almanya varış yerine taşıdığını, ancak müvekkili şirketin Bulgaristan’a kadar yapılan taşıma bedellerini ve masraflarını kendi cebinden karşıladığını ve hazırladığı CMR bedellerini de alamadığını, müvekkili şirketin araç başına 652 EURO taşıma bedeli ödediğini, bunun da 9 adet araçta toplam 5.625- EURO yaptığını, ayrıca teslimi yapılan ilk 15 araçlık CMR’den kalan 5.500.- EURO bakiye alacağının kaldığını, bunların yanında müvekkili şirketin her araç başına 50- EURO giriş-çıkış gümrük bedeli ödediğini, toplamda müvekkili şirketin 11.575.- EURO zararının söz konusu olmadığını, davalının 11.575-TL miktarında haksız zenginleşmiş durumda olduğunu, müvekkili şirketin bütün bu masrafları karşılamasına rağmen, davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkili şirketin alacağının ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……. E. sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının haksız yere itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına davalının % 40 tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davaya yetki yönünden itiraz ettiklerini, yetkili icra daireleri ve mahkemenin İstanbul olduğunu, taraflar arasında Türkiye ile Almanya arasında …… şirketine ait tuzların (kışın yollarda ki buzlanmayı giderici) taşınması yönünde gümrük firması olarak anlaşma yapıldığını ve tarafların anlaşma gereğince 24 araçtan oluşan taşıma konusunda anlaştıklarını, bu anlaşma gereğince taşımacılık firmasının Türkiye yüklemesini 13/01/2011 tarihinde yaptığını ancak maksimum 8 gün olan taşımanın bir türlü süresinde gerçekleşmediğini, o günkü karşılıklı maillerden de anlaşılacağı üzere davacı şirketin yaklaşık bir ay içerisinde toplam 32.000 Euro ödeme almasına rağmen sadece 2 araç teslim ettiğini ve CMR belgesi sunduğunu, davacı taraf ile yapılan yazışmalarda sekiz günlük taşıma süresinin neden gerçekleştirilmediği uzatıldığı sorulduğunda taşman araçların yarı ücretinin gönderilmesi aksi takdirde taşımanın yapılmayacağı yönünde tehdit edildiğini, malı taşman firma karşısında müvekkili firmanın zor durumda bırakılacağı böylelikle hiç taşıması yapılmamış 22 adet aracın da parasını alarak ve müvekkili firmayı kasten zarara uğratmak maksadı ile hareket ettiklerini, müvekkili firma adına davacı tarafla yapılan görüşmeler sonucunda araçların 15 adedinin zor güç teslim ettirildiğini, buna mukabil müvekkili şirketçe toplamda 15 araç bedelini de tam ödediğini, müvekkili şirketin dava dilekçesinde bahsedilen 5500 Euro parayı da 04.02.2011 tarihinde gönderdiğini, dava dilekçesinde ödenmediği belirtilen ödemenin banka dekontunun işbu dilekçe ekinde olduğunu, bu sırada davacı firmanın 9 adet TRI daki malların yerini söylemediğini, Bulgaristan’dan çıkarttığını Almanya sınırında beklettiğini para gönderilmezse teslimat yapmayacağını ifade ederek tehditlerine devam ettiğini, ancak yapılan istihbarat çalışması sonrasında malların hiçbir zaman yola çıkmadığını Bulgaristan deposunda bekletildiğinin öğrenildiğini, müvekkili firmanın bu zaman zarfında Almanya’daki mal sahibi firma yönünden zor duruma sokulduğunu, taşımadan elde etmesi gereken ödemeleri alamadığını, davacımn müvekkili firmayı zarara uğrattığını maddi manevi itibar kaybına neden olduğunu, bunun üzerine Beyoğlu ……. Noterliği’nin 15/02/2011 tarih ve …… yev. Numaralı ihtarı ile davacının ihtar edildiğini ve makul sürede diğer araçların teslimi aksi takdirde sözleşmenin feshedileceğinin bildirildiğini, davacının bu ihtarı da umursamadığını sözleşmeye aykırı olarak teslimatı yapmadığını, davacı firmanın teslimi gerçekleştirmemesi nedeniyle sözleşme tek taraflı olarak feshedildiğini, Bulgaristan firması olan …… LTD ile 21.02.2011 tarihinde kalan 9 araçlık depolama gümrükleme yükleme elleçleme bedeli olarak 5870 Euro bedel karşılığında teslim alındığını, taşıma işinin 3. bir firma …… ile teslimatın gerçekleştirildiğini, bu durumun Tuzun sahibi ……… firmasına da bildirildiğini, davacı firmanın teslim süresine uymaması nedeniyle davacı tarafın müvekkili şirkete verdiği nakdi zararların belgeli ve dekontlu olduğunu, bu bakımdan davacının iddialarının yersiz olduğunu, bunun yanı sıra davacı firmanın sözleşmedeki 8 günlük teslim süresine uyamayarak müvekkili firmanın ……. firmasından alacağını alamamasına sebebiyet verdiğini, bugüne kadar da hala müvekkili firmaya 31.225 Euro borcu olan firmanın 24/10/2011 tarihinde 22.865,85 Euroluk reklamasyon faturası kestiğini, müvekkili firmanın zararının açık olduğunu, davacının uğrattığı zararlar sonrasında bu zararlarımızın tahsili noktasında her türlü hak ve alacaklarını saklı tutmak kaydı ile 09.03.2011 tarih ve ……. seri nolu 5870 Euro bedelli ve 09.03.2011 tarih ve ……. seri nolu 24300 Euro bedelli iki adet iade fatura kesildiğini, söz konusu faturaların toplam bedelinin 30.170 Euro olduğunu, kalan 9 araç taşıma bedeli ile Bulgaristan depolama ücreti olarak kesilen söz konusu faturalar sonrasında müvekkili şirketin 3220 EURO alacaklı hale geldiğini, davalı tarafın gönderilen iade faturalarını almadığını ve malların taşındığı iddiası ile geri gönderdiğini, bunun üzerine Beyoğlu İÖ. Noterliğinin 03.06.2011 tarih …… yev. Tarihli ihtarı ile söz konusu faturaların bir daha gönderildiğini, davacının ticaret sicilinde kayıtlı adresinde olmasına karşın bilinçli olarak faturaları teslim almadığını, davacı firmanın yaptığı icra takibi ve açtığı takiple hatasını bastırdığını, müvekkili firma ile yapılan sözleşmeye aykın davranarak müvekkili şirketi zarara uğrattığını, bu sebeple davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesinin gerektiğini belirterek huzurdaki davanın reddini talep etmişlerdir.
Dava, CMR Konvansiyonuna tabi taşıma kapsamında navlun alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne dair karara karşı davalı vekili tarafından temyiz yasa yoluna başvurulması üzerine Yargıtay ….. H.D.’nin 23/05/2018 tarih, …. E. -….. K. Sayılı ilamı ile “Tarafların kabulünde olan ve uyuşmazlık konusu olmayan dosyada mevcut tek bir taşıma sözleşmesi vardır. Buna göre; sözleşme üzerinde tarih bulunmadığı, boşaltma yeri Almanya yükleme yeri Kağıthane- Bulgaristan olmak üzere 10 araçla taşıma işinin kararlaştırıldığı, navlun faturasının döviz olarak kesileceği ve yüklemeyi müteakip Euro olarak tahsil edileceği anlaşılmaktadır. Ancak taraflar e-mail yoluyla anlaşarak toplam 24 araç ile taşımayı gerçekleştirmişlerdir. Uyuşmazlık ise, 9 araç ile gerçekleştirdiği taşıma bedelini tahsil edemeyen davacının taşımayı tamamlamayıp malları Bulgaristan’da bırakması ve davalının başka bir firma ile taşımayı tamamlatmasından kaynaklanmaktadır. Dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporlarında, davacının İstanbul-Bulgaristan arası taşımayı gerçekleştirdiği ve bu güzergah için navlun bedeline hak kazandığı yönünde kanaat bildirilmiş ve mahkemece de işbu rapor hükme esas alınmış ise de; taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, taşıma güzergahı ve bu doğrultuda navlun ödeme koşulları tartışılmamış, davacının esasen İstanbul- Almanya arası taşımayı üstlendiği ancak taşımayı Bulgaristan’da sonlandırdırdığı, taşımanın başlaması ile navlunu talep hakkının doğup doğmadığı ve taşımayı yarıda kesmekte haklı olup olmadığı inceleme konusu yapılmamıştır. Mahkemece, davacının taşıma sözleşmesi kapsamında üzerine düşen edimleri yerine getirip getirmediğinin ve taşımanın hangi aşamasında navlun bedeline hak kazanacağının sözleşme hükümlerine göre değerlendirilmesi, bununla birlikte davalının taşımayı başka bir firmaya tamamlatmak zorunda kalması nedeniyle zarara uğradığı iddiaları ile davacıya karşı yönelttiği takas def’inin de değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, yerel mahkeme hükmünün temyiz eden davalı yararına bozulmasına” karar verilmiş olmakla, Mahkememizce usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmuş ve bilirkişi raporu alınmıştır.
Yargıtay bozma ilamı, bilirkişi raporu ve dosyadaki tüm delillerin birlikte değerlendirilmesinde; davacı ile davalı arasında toplam 24 araçlık Türkiye- Bulgaristan- Almanya arasında taşıma sözleşmesi olduğu, davacının bu taşımalardan 15 tanesini tamamladığı, bunun için 17/01/2011 tarihinde toplam 32.000 Euro peşin tahsilat yaptığı, oysa taraflar arasındaki anlaşmaya göre sefer başına 2.500 Euro hesabı ile davanı yanın 37.500 Euro hakediş yaptığı, bakiye 5.550 Euro bedelin davalı yanca 04/02/2011 tarihinde ödendiği, bu nedenle 15 sefer açısından bakiye bir alacağın kalmadığı anlaşılmıştır. Davacının kalan 9 sefer için ise Bulgaristan’a kadar taşımayı yaptığı, navlun alacağını alamadığı için devam etmediği, orada bıraktığı, sözleşmeye uygun bir şekilde taşımayı tamamlamadığı, bu nedenle davacının kısmi taşıma yaptığı gözetilerek, sağladığı menfaat kadar yanı sefer başına 652,00 Euro olmak üzere 9 x 652 Euro= 5.868,00 Euro kısmı taşıma bedeline hak kazandığı, bundan ayrıca 450 Euro gümrük masrafı alacağı olmak üzere toplam 6.318,00 Euro alacağının kabul edilebilir olduğu, davacı yanın ayrıca diğer 15 sefer için gümrük masrafı olarak 750 Euro masraf alacağının kabul edilebilir olduğu, her bir sefer için 50 Euro masrafın somut olaya uygun düştüğü, bu çerçevede davacının toplam 1.200 Euro (750 Euro+ 450 Euro) masraf alacağı, 5.868,00 Euro kısmi taşıma alacağı olmak üzere toplam 7.068,00 Euro alacaklı olduğu, ancak davacının bu alacağını talep edebilmek için davalı yana her hangi bir zarar vermemiş ve gecikmeye yol açmamış olması gerektiği, ancak gecikmeye sebebiyet verdiği için davalı yana karşı tazmin borcu altına girdiği, her ne kadar navlun hesaplama ve ödeme zamanı bakımından ulusal hukuka göre değerlendirme yapılmak gerekiyorsa da, somut olayda her bir seferin CMR hükümlerine tabi ayrı taşıma sözleşmeleri ve ifa sürecini içerdiği, bu nedenle sözleşme ve ifa süreci ile sorumluluk hususlarının CMR konvansiyon hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiği anlaşalmakla, davacının ihtilafa konu 9 sefere ilişkin taşımayı tamamlamadığı, varma yeri Almanya’ya kadar işi bitirmediği, haksız bir şekilde hapis hakkı kullandığı, erken navlun talep etmesine karşın yükün ve seferlerin gecikmesine sebebiyet verdiği, bu nedenle malın alıcısı tarafından davalıya gecikme zararı olarak 22.865,85 Euro’luk yansıtma faturası düzenlendiği, davalının davacıdan talep edebileceği azami tazminatın 22.500 euro (2.500 x9) olduğu, davalının takas mahsup talebi gözetilerek davacının alacağının kalmadığı anlaşılmakla, davanın reddine, kötü niyet tazminatının yasal şartlarının oluşmaması nedeniyle reddine, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Kötü niyet tazminatının yasal şartlarının oluşmaması nedeniyle REDDİNE,
3-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 73,55 TL harcın mahsubuyla bakiye 19,15 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan tebligat /bilirkişi/ posta masrafı (ayrıntısı UYAP’ta kayıtlı) 1.400 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-AAÜT uyarınca hesaplanan 3.750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Davacı tarafırdan yatırılan gider avansının bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili Yargıtay Dairesi nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar davacının yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır