Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/822 E. 2019/995 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/822 Esas
KARAR NO : 2019/995

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2018
KARAR TARİHİ : 23/10/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 30/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından borçlu şirkete 20/03/2018 tarihinde 41.121,39 TL ile 07/02/2018 tarihinde iki fatura olacak şekilde biri 29.762,72 TL ve 54.728,96 TL olmak üzere toplam 125.612,68 TL yapılan iş karşılığında fatura kesildiğini, borçlu tarafın ne faturalara ne de malın ayıplı olup olmadığı hususunda itirazının olmadığını, 120.000,00 TL’sini …. Bankası aracılığıyla EFT olarak gönderdiğini, ödenmeyen kısım için icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 02/10/2018 tarihindeki dilekçesi ile ek süre talebinde bulunmuş ve kısa cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın edimlerinin hakkıyla yerine getirmediğini, bunun üzerine taraflar arasında yazışmalar yapıldığını, Isparta 2. Noterliği’nin 02/07/2018 tarihli ihtarnamesi ile 29/06/2018 tarihli, 5.613,07 TL bedelli reklamasyon faturası düzenleyerek tebliğ ettiğini, bu sebeple müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını bildirmiştir.
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan Bakırköy … İcra müdürlüğünün … sayılı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 5.612,68 TL asıl alacak, 252,57 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.865,25 TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalının tanık olarak bildirdiği ….. duruşmadaki beyanında; davalı şirkette kontrolcü olarak çalıştığını, yani kesimdeki kumaşların kontrolünü yaptığını, davacıya kesim ve dikimi yaptırılan kumaşlar askılı tulumdu ve omuz boylarındaki ölçümdeki hatayı dikim aşamasından sonra farketiğini, ürün dikilmeden yani kesim aşamasından sonra bu ölçü boyunu tespit etmek mümkün olmadığından dikim aşamasından sonra bunu tespit edip davacıya bildirdiğini, davacıdan söküp tekrar gerekli ölçülere getirmesini istediklerini, davacının da bunu yapacağını söylediğini ancak ütüleme aşamasında kumaş likralı olduğundan buhar vermek suretiyle kumaşın çekmesi sağlanarak geçici bir düzeltme işlemi yapmış olduklarını, bununda kendilerine bildirildiklerini ve herhangi bir sorun olmayacağını buhar işlemi uygulanarak gerekli ölçümün sağlandığını söylediklerini, kendilerinin de bu haliyle kabul ettiklerini, kendilerinin ürünü aldığıklarında ölçümünü yaptıklarında hatanın düzeltildiğini düşündüklerini, çünkü verdikleri ölçülere uygun olduğunu, daha sonra kendileri ürünü yurtdışına ….’ya ihraç ettiklerini, ancak daha sonra müşterinin depoda bulunan ürünleri kontrole aldığında ölçülerin uygun olmadığını tespit ettiğinden bu ürünleri tadilata aldığını, ve reklamasyon uyguladığını, kendilerinin de bu reklamasyonun bir kısmını davacıya yansıttığını, kendilerinin yaptığıölçümlerle müşterinin yaptığı ölçümlerin tutmamasının nedeninin ürünü aldıklarında buhar verilmek suretiyle ürünün istenilen ölçülere getirilmesi, ancak daha sonra kumaşın gevşeyerek kendini salması nedeniyle müşterinin kontrol aşamasına geldiğine üründe farklılık oluşması olduğunu beyan etmiştir.
Davalının ayıp iddiası bulunduğundan ve teknik inceleme yapılması gerektiğinden dosyanın tekstil mühendisi bilirkişi ve mali müşavir bilirkişiye tevdii ile iddia ve savunmalar kapsamında davacı tarafça kesim, dikim ve ütüleme işi yapılan kumaşların ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise gizli ayıp olup olmadığı, tanık anlatımında bahsi geçen ütüleme işlemi ile ayıbın giderilip giderilemeyeceği, giderilmişse bunun eski haline dönüp dönmeyeceği, dönecekse ne kadar sürede döneceği, ayıp giderilememişse bunun tespit edilip edilemeyeceği, davalıya müşteri tarafından gönderilen reklamasyon faturasının defterlere işlenip işlenmediği ve davacıya gönderilen reklamasyon faturasıyla uyumlu olup olmadığı hususlarında rapor düzenlenilmesinin istenilmesine karar verilerek ayıp iddiasını ispat yükü davalıda olduğundan masrafın davalı tarafça karşılanmasına dair ara karar kurularak davalıya iki haftalık kesin süre verilmiş, davalı tarafça verilen kesin süre içerisinde delil avansı yatırılmadığından bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre; dava, faturaya dayalı olarak açılan itirazın iptaline ilişkin olup, takibe konu faturalardan kaynaklı toplam 125.612,68 TL’lik alacağın, 120.000,00 TL’si davalı tarafça yatırılmış ise de, 5.613,07 TL’lik kısım dava dışı davalının müşterisinin hatalı üretimi nedeniyle davalıya gönderdiği reklamasyonun davacıya yansıtılması nedeniyle ödenmemiştir. Takip konusu faturadaki ürünlerin teslim edildiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmayıp, uyuşmazlık reklamasyon faturasına konu 5.613,07 TL’lik ürünün ayıplı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı cevap dilekçesi ile, ayıp savunmasında bulunmuş olup, ayıbı ispat yükü davalı üzerinde olmasına rağmen davalı tarafça bilirkişi ücreti yatırılmadığından ayıba ilişkin teknik inceleme yapılamadığı, davalının ayıba ilişkin savunmasını ispat edemediği, dava konusu faturaların teslim edildiği hususu da uyuşmazlık konusu olmadığından asıl alacak olan 5.612,68 TL yönünden davacının davasının kabulüne karar verilmiş, davalının temerrüde düşürüldüğü hususu ispatlanamadığından işlemiş faize ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 5.612,68 TL asıl alacak yönünden davalının Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranını geçmemek üzere talep doğrultusunda yasal faiz oranının uygulanmasına,
İşlemiş faize ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 1.122,53 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 383,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 100,17 TL harcın mahsubuyla bakiye 283,23 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 100,17 TL peşin harç olmak üzere toplam 136,07 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 28,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden hesap edilen 26,79 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 252,57 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/10/2019

Katip …

Hakim …