Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/797 E. 2019/817 K. 12.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/797
KARAR NO : 2019/817

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 27/08/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/09/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirketin 24.05.2018 tarihli genel kurul toplantısına müvekkilinin asil olarak değil, vekili aracılığı ile katıldığını, vekil olarak katılan … Gündemin 5. Maddesine istinaden kârın kullanım şeklinin, kâr ve kazanç paylarının dağıtımı konusunun görüşülerek karara bağlanması konulu gündem maddesine itiraz etmeyip olumlu oy kullanmış olsa da bu maddenin kabulünün doğru olmadığını, böyle önemli bir kararın asile sorulmaksızın salt vekil imzası ile alınmasının kabul edilebilir bir yanı bulunmadığını, gerek genel kurul toplantısına asil olarak müvekkilinin katılmaması ve vekil olarak tayin edilen kişinin ilgili maddenin oylanmasında asil müvekkilinin onayının almamış olması, gerek TTK’nin 436.maddesindeki oy yoksunluğu hali ve TTK’nin 523.maddesi ve ilgili diğer maddeleri, gerekse de …standartlarına şirket olarak uygunluğun sağlanması ve ekonomik ve siyasi olarak ülkemizce geçirilen bu zor süreçte işbu standartlara uygunluğun devamlılığının sağlanması açısından şirket kârının dağıtılmayarak olası sermaye artışında iç kaynak olarak kullanılması ve karşılığında hissedarlara bedelsiz hisse verilmesi hususu önem arz ettiğini, Hal böyle iken, söz konusu genel kurul kararının iptali için işbu davayı açma zorunluluğu doğduğunu, açıklanan nedenlerle genel kurul kararının iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete tebligat yapılmış ise de, herhangi bir cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
Birleşen Bakırköy …. . Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas Sayılı Dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirketin 24.05.2018 tarihli genel kurul toplantısına müvekkil asil olarak katıldığını, her ne kadar gündemin 5. maddesine istinaden kârın kullanım şeklinin, kâr ve kazanç paylarının dağıtımı konusunun görüşülerek karara bağlanması konulu gündem maddesine itiraz etmeyip olumlu oy kullanmış olsa da bu maddeyi kabul etmediklerini, …tarafından şart koşulan minimum sermaye tutarı 15.000.000 – İngiliz Poundunun TL karşılığı bugün için yaklaşık 116.802.000-TL ye tekabül ettiğini, sermayesinin, …tarafından şart koşulan minimum sermaye tutarına nazaran düşük kaldığını, gerek TTK’nin 523 ve ilgili diğer maddeleri, gerekse de …standartlarına şirket olarak uygunluğun sağlanması ve ekonomik ve siyasi olarak ülkemizce geçirilen bu zor süreçte işbu standartlara uygunluğun devamlılığının sağlanması açısından şirket kârının dağıtılmayarak olası sermaye artışında iç kaynak olarak kullanılması ve karşılığında hissedarlara bedelsiz hisse verilmesi hususunun önem arz ettiğini belirterek genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete tebligat yapılmış ise de, herhangi bir cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyası 14/03/2019 tarihli kararı ile mahkememiz dosyası ile birleştirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl davada talep; davacının ortağı olduğu davalı … şirketinin 24.05.2018 tarihli genel kurul toplantısında alınan 5 nolu kararın iptali talebinden ibarettir.
Birleşen davada talep; davalı şirketin 24/05/2018 tarihinde yapılan olağan genel kurulunda alınan 5 nolu kararın iptali istemine ilişkindir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, davalı şirketin ticaret sicil dosyası, iptali istenen karar ve dayanakları diğer bilgi ve belgeler incelenmiş, irdelenmiş ve içerikleri anlaşılmıştır.
TTK.nun 446. maddesi uyarınca anonim şirket genel kuruluna katılan ortağın bu genel kurulda alınan kararlara karşı iptal davası açabilmesi için iptalini istediği karara karşı muhalif oy kullanmış olması ve keyfiyeti tutanağa geçirmesi gerekir.
Dava konusu 24.05.2018 tarihli genel kurul toplantısı gündeminin 5. Maddesine istinaden kârın kullanım şeklinin, kâr ve kazanç paylarının dağıtımı konusunun görüşülerek karara bağlanması konulu gündem maddesi yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 445 ve 446. maddesinde düzenlenen iptal davasının koşullarına tabi olduğunun anlaşılmış, anılan madde hükümlerine göre toplantıda hazır bulunup da alınan karara olumsuz oy veren ve muhalefetini toplantı tutanağına geçiren ortağın söz konusu kararlara karşı iptal davası açma hakkının bulunduğu oysa somut olayda, davacının birleşen dosyada asil olarak, asıl davada vekalet aracılığı ile olumlu oy kullandığı ancak muhalif oy kullanmadığı, toplantı tutanağında muhalefet şerhinin bulunmadığı, TTK md 445 hükmüne uygun bir iptal sebebinin bulunmadığı, Yargıtay … . Hukuk Dairesi 01.02.2001, tarih… esas, …. karar sayılı ilamında muhalefet şerhini ne şekilde yapılması gerektiğini açıklamıştır. ilamda özetle ; “…ortaklıkların genel kurullarında alınan kararların, geçersiz olması hali ile oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya yetkili olmayan kimselerin karara iştirak etmesi iddiaları dışında yasa, ana sözleşme ve afaki iyi niyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için, 6762 Sayılı kanunun TTK’nun 381/1-1. bendi uyarınca toplantıya katılan üyenin karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi gerekmektedir…” şeklinde ifade edilmiştir.
TTK’nun ve yerleşik yargıtay içtihatlarına göre genel kurul kararı oluşturulduktan sonra tutanak için veya tutanak düzenlendikten sonra davacının karara muhalif kaldığını belirtir beyanı ile birlikte imzasının bulunması yeterlidir.
Davacının iptal davası açabilmesi için olumsuz oy kullanılması tek başına yeterli olmayıp muhalefetinin tutanağa geçirilmesi veya bu hususta davacı ortağın genel kurulda iptali istenen esas sözleşme değişikliklerine yönelik olarak karşı çıkmanın muhalefet olarak değerlendirilemiyeceği kararın alınmasından sonra yapılmış bir karşı çıkmanın (muhalefetin) bulunmadığı, bu sebeple davacının yasa, ana sözleşme ve afaki iyi niyet kurallarına aykırılık hallerini ileri sürülerek kararın iptallerini istemesi yasa olarak mümkün görülmemiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, şirketin genel kurulunda alınan kararlarda davacının birleşen dosyada asil olarak, asıl davada vekalet aracılığı ile olumlu oy kullandığı, muhalif oy kullanmadığı bu durumda iptal davası açabilmek için kanunun aradığı koşulun yerine getirilmediği anlaşıldığından dava konusu genel kurul toplantısının 5 nolu gündem maddesinin iptali isteminin dava koşulu yerine getirilmediğinden asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş olup aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
-Mahkememizin …. esas ve birleşen Bakırköy … . ATM’nin …. esas sayılı dosyaları bakımından davanın reddine,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile eksik 8,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile eksik 8,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Dair karar, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/09/2019

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)