Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/782 E. 2019/423 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/782 Esas
KARAR NO : 2019/423

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/08/2018
KARAR TARİHİ : 30/04/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 09/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin mobilya dekorasyonu, tasarımı ve iç dizayn hizmeti veren bir firma olduğunu, yapımını üstlenmiş olduğu sahne kurulumu işlemleri için alt eser sözleşmesi kapsamında davalı firma ile anlaştığını, bu anlaşma karşılığında toplamı 20.000,00 TL olan 4 adet çeki davalı şirkete teslim ettiğini, ancak davalı şirketin üstlendiği işleri yerine getirmediğini, akabinde müvekkilinin Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası ile borçlu bulunmadığının tespitine ilişkin dava açtığını, bu davanın kabulüne karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, bu dava devam ederken diğer davalı Muharrem Arı’nın dava konusu çekler yönünden müvekkili şirket aleyhinde Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün…. esas sayılı dosyası ile takip başlattığını belirterek bu takibin durdurulmasını ve müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Muharrem Arı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, ancak duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirmiştir.
Davalı … usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyasına konu çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Büyükçekmece …. İcra müdürlüğü’nün …. sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının …., borçlusunun . … Ltd. Şti ve…. Ltd. Şti olduğu, kambiyo senetlerine özgü yapılan takibin konusunun 30/04/2016 keşide, 03/05/2016 ibraz tarihli, 5.650,00 TL’lik çeke ilişkin olduğu görüldü.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının . … Ltd. Şti, davalısının . …. Ltd. Şti olduğu, davanın davamızın konusu olan 30/04/2016 keşide tarihli, 5.650,00 TL bedelli, …. no’lu çeki de kapsar biçimde 4 adet çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, verilen kararın 19/03/2019 tarihinde kesinleştiği görüldü.
Davalı… Ltd. Şti. yönünden açılan dava da Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyasında hüküm kurulduğu ve verilen kararında kesinleştiği anlaşıldığından bu davalı yönünden davanın kesin hüküm dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Davalı …yönünden ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, takibe ve davaya konu senedin bedelsiz olduğu iddiasının ciro yolu ile hamile karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği, davalı hamilin iyiniyetli olup olmadığı hususunun usulüne uygun delillerle kanıtlanıp kanıtlanamadığı buradan varılacak sonuca göre davacının senet nedeniyle borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dava, bono nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin olup, “hamilin, borçlunun borçlu olmadığını bile bile senedi kötüniyetle iktisap ettiği iddiası”na dayanılarak keşideci tarafından hamil aleyhine açılmıştır. Davanın hukuksal dayanağını, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 778/1-a maddesi yollaması ile bonolarda da uygulanması gereken aynı kanunun 687/1. maddesi hükmü oluşturmaktadır.
Bedelsizlik bir kambiyo senedinin ihdasına neden olan temel alacağın herhangi bir nedenle mevcut olmaması (doğmaması, hükümsüz olması, sona ermesi) dır. Bir kambiyo taahhüdünün temel alacağı geçersizse, ya da sona ermişse, o kambiyo taahhüdü bedelsiz-karşılıksız demektir.Bu durum diğer imzaların geçerliliğini etkilemez.
Bedelsizlik iddiası, 6102 sayılı TTK’nun 687. maddesi anlamında bir “doğrudan doğruya defi”, kişisel defidir. Burada, kambiyo senedinden doğan kambiyo ilişkisi dışındaki nedenlere (temel borç ilişkisine) dayanılmaktadır. Bedelsizlik, bir kişisel defi olduğundan keşideci tarafından kural olarak ancak senet lehtarına karsı ileri sürülebilir (6102 sayılı TTK, m. 687, 659.I, 825, I). Çünkü, keşidecinin sadece lehtarla arasında bir temel borç ilişkisi vardır Fakat borçlu, senedi bilerek kendi zararına devraldığını kanıtlamak koşuluyla (6102 sayılı TTK, m. 659.II, 687, 825/II) hamile karşı da bedelsizlik def’ ini ileri sürebilir.
Kambiyo taahhüdünde bulunulmasına neden olan ve temel ilişkideki asli para edimini teşkil eden “temel alacak”, o kambiyo taahhüdünün hukuki sebebini oluşturur. Ancak, kambiyo taahhüdünün geçerliliği sebebe bağlı olmayıp, bu senetler maddi anlamda soyut senetlerdir. Borçlu keşideci senedin iadesini lehtardan, ya da senet ciro görmüşse kötüniyetli veya iktisabında ağır kusurlu olan hamilden talep edebilir (TTK. m. 686.II). Kaldı ki, senedin iadesini isteyen borçlu, her şeyden önce 687, 825.II. maddeleri gereğince hamilin bilerek borçlu zararına hareket ettiğini ispat yükü altındadır.
Bu durumda, dava konusu bononun davalıya ciro edildiği anlaşılmaktadır. Davalının bononun bedelsizliğini bildiğini ve davacı keşidecinin zararına hareket ettiğini usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekir. Davacı, davalının kötüniyetini kanıtlamadıkça, bedelsizlik iddiası ile davalıya karşı talepte bulunamayacağından davalı…. yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı …. Ltd. Şti. yönünden kesin hüküm dava şartı yokluğundan REDDİNE,
Davalı Muharrem Arı yönünden davanın REDDİNE,
Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 108,85 TL harcın mahsubuyla bakiye 64,45 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına
AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı Muharrem Arı’ya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ve davalı Muharrem Arı vekili yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/04/2019

Katip …

Hakim …