Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/760 E. 2019/160 K. 13.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/760 Esas
KARAR NO : 2019/160

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/08/2018
KARAR TARİHİ : 13/02/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 21/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin ….plakalı aracı, 30/12/2014 tarihinde davalı … – …. A.Ş bayisi olan diğer davalı…. A.Ş’nden satın aldığını, 28/12/2016 tarihinde motordan rölantide gelen şiddetli titreme ve devir yükselmesi sesi üzerine garanti dahilinde onarılmak üzere yetkili servise götürmüş, servis tarafından şikayetin giderildiği söylenmekle birlikte, şikayetin giderilmediğini ifade etmekte olup, 15/11/2017 tarihinde aracın 161.000 km’de iken motoru patlayarak arıza yaptığını, aracın davalı servisine götürüldüğünü, davalı servisin motorun pert olduğunu, tamir edilemeyeceğini, arızanın motorun kendisinden kaynaklandığını, motorun mutlak değişmesi gerekitğini bildirdiğini, müvekkilinin garanti süresi içerisinde 28/12/2016 tarihli rölanti şikayetinin servis kaydının bulunuduğunu bildirdiğini ve buna dayanarak motorun bedelsiz olarak değişimini talep ettiğini, ancak buna rağmen talebin garanti süresi geçtiğinden bahisle red edildiğini, aracın moturunun 31.600,56 TL’na değiştirildiğini, müvekkilinin arızanın gizli ayıptan kaynaklı olduğunu belirterek 31.600,56 TL motor değişim bedeli, 15.000,00 TL ticari kazancının engellenmesi nedeniyle ortaya çıkan maddi kaybın, taşımacılık firmasına ödenen 2.596,00 TL servis bedeli ve araçta ortaya çıkan 25.000,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 74.196,56 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … – … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini, dava konusu araçtaki şikayetin kullanımdan kaynaklı olduğunu, davacının talebinin maddi ve hukuki dayanağının bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava ayıplı araç nedeniyle talep edilen onarım bedeli ticari kazancın engellenmesinden dolayı uğranılan zarar, taşımacılık firmasına ödenen bedel ve araç değer kaybı bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 25/12/2018 havale tarihli raporunda; dava konusu aracın motorunun 15/11/2017 tarihinde davacının motor patlaması şeklinde isimlendirdiği arızalanma ile pert olduğu ve servisinde yenisi ile değiştirildiği, aracın servis kayıtları incelendiğinde 28/12/2016 tarihli kaplin değiştirme sırasında aracın 115.264 km’de olduğu, sonrasında aracın 03/03/2017 tarihinde 120.000 km normal bakım ve 11/07/2017 tarihinde 140.000 km normal bakım için servise gelmiş olduğu ve bu servisler sırasında aracın motorundan gelen herhangi bir sesle ilgili şikayette bulunulmamış olduğu, aracın motorunun pert olduğu, 15/11/2017 tarihinde ise aracın 161.396 km’de bulunduğu dolayısıyla davacının belirtmiş olduğu motor gürültüsü arızazsının ortaya çıkması ile motorun pert olması arasında 46.132 km yol kat ettiği ve bu süre zarfında da servise bakım için iki defa geldiği halde motorun gürültüsüyle ilgili herhangi bir şikayette bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu şartlar altında davacının ileri sürdüğü şekilde 28/12/2016 tarihinde aracın vantilatör kaplininin değiştirilmesi ile o tarihteki motor gürültüsü şikayetinin giderilememiş olduğunu ve 15/11/2017 tarihinde aradan şikayetsiz geçin on buçuk ay süre ve 46.132 km sonra motorun pert olmasının esasen 28/12/2016 tarihli şikayetin uzantısı olduğunu söylemenin mümkün görülmediğini, sonuç olarak 28/11/2016 tarihinde tespit edilen arızanın 15/11/2017 tarihinde meydana gelen arızanın başlangıcı niteliğinde olmadığı; en son meydana gelen arıza, daha önceki servis kaydına giren arızadan kaynaklı ayıbın giderilememesinden kaynaklı olmadığını bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı tarafından 30/12/2014 tarihinde davalı …Ş. Bayisi davalı ,… A.Ş. ‘ den satın alınan aracın 15/11/2017 tarihinde motorunun patlayarak işlevsiz hale gelmesi iddiasına dayalı olarak açılan davada davacı tarafça aracın daha önce aynı ayıplı 28/12/2016 tarihinde servise götürüldüğü ve en son ortaya çıkan ayıbın bu arızanın giderilmemesinden kaynaklı olduğundan davanın yasal süre içerisinde açıldığını bildirmiş ise de hüküm kurmaya elverişli yeterli teknik incelemeyi içerir aldırılan bilirkişi raporunda; 28/11/2016 tarihinde tespit edilen arızanın 15/11/2017 tarihinde meydana gelen arızanın başlangıcı niteliğinde olmadığı; en son meydana gelen arıza, daha önceki servis kaydına giren arızadan kaynaklı ayıbın giderilememesinden kaynaklı olmadığını bildirmiş olup, garanti süresinin yetkili servisin kusuru sonucunda doğduğu hususu davacı tarafça ispatlanamamıştır. Davalı taraf süresinde verdikleri cevap dilekçelerinde davanın zamanaşımına uğradığını ileri sürmüşlerdir. Dava konusu aracın satın alındığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK.’nun 23. Maddesinde yapılan atıfla 6098 sayılı TBK’nın 231. Maddesine göre satılanın ayıbından doğan her türlü sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satıcı daha uzun bir süre üstlenmiş olmadıkça malın teslim tarihinde itibaren 2 yıl içinde açılmadığı takdirde zamanaşımına uğrar. Satıcı, satılanı devretmekle ağır kusurlu ise 2 yıllık zamanaşımı süresinden faydalanamaz. Somut olayda davanın açıldığı tarih itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine,
Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.267,09 TL harcın mahsubuyla fazla alınan bakiye 1.222,69 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 8.511,56 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/02/2019

Katip …

Hakim …