Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/76 E. 2022/1207 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/76 Esas
KARAR NO : 2022/1207

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/04/2014
KARAR TARİHİ : 13/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, dava dışı …. Tic. Ltd Şti’nin kendi araçları veya araç sahibi taşıyanlara yaptırdığı tüm taşımalardan taşınan eşyanın zarara uğraması sonucu doğacak yasal sorumluluğunun, davacı şirket tarafından … sayılı Yurtiçi taşıyıcı Sorumluluk Sigorta Abonman sözleşmesi ile teminat altına alındığını, davacının sigortalısının dava konusu hasarlı eşyaların …. sevkiyatı işini üstlendiğini, taşıma işinin davalı nakliyeci …. adına kayıtlı …. plakalı araçla gerçekleştirildiğini, dava konusu hasarlı eşyaların araç nakliyesinin Nakliyeci … ‘a ait …. plakalı araca yüklenmek suretiyle, diğer davalı sürücü …’un sevk ve idaresinde gerçekleştirildiğini, davacının sigortalısının fiili eşya taşımasını davalı nakliyecinin, …’a ait araçla gerçekleştirildiğine dair, 28.08.2010 tarihli ve …. sayılı nakliye faturası ,tanzim edildiğini, 29.08.2010 tarihinde seyir halinde iken taşımayı yapan araçta meydana gelen yangında, araçta yüklü olan ve muhtelif firmalara ait yüklerin hasara uğradığını, yanarak hasara uğrayan eşyaların sigortalının … deposuna nakledilerek davacıya yapılan hasar ihbarı üzerine davacı tarafından … sayılı hasar dosyası açılarak, sigortacılık kanunu gereğince görevlendirilen eksper tarafından, bildirilen depoda yapılan hasar incelemeleri sonucunda tanzim edilen 11/10/2010 tarihli ekspertiz raporunda, hasara uğrayan muhtelif firmalara ait eşyada toplam 17.949,00.-TL hasar tespit edildiğini, bu miktardan 1.000,00.-TL sovtaj tenzil edilerek, hasarlı muhtelif eşyalar için toplam 16.949,70.-TL hasar bedelinin, sigortalı şirketine ibraname mukabilinde ödendiğini, davacı ile sigortalısı arasındaki sigorta poliçesinin genel şartlarının 9. maddesinin (e) bendinde “sigortacı hasar tazminatını ödedikten sonra özel bir devir beyanına gerek kalmaksızın sigorta ettirenin 3.şahıslara karşı olan bütün haklarının sigortacıya geçtiğinin düzenlendiğini, dava konusu yük hasarlarının davalı nakliyeci ile diğer davalı sürücünün yaptığı taşıma esnasında meydana gelmiş olduğundan, davalının araç maliki taşıyan sıfatı ile ,ayrıca araç maliki işleten sıfatı ile zarardan sorumlu olduğunu, diğer davalı sürücünün araç yangının da gerekli önlemleri almaması ve kusurlu hareketlerinden B.K. 41. maddesi gereğince sorumlu olduğunu, bu nedenle kamyonun yanması sebebiyle meydana gelen hasardan taşımayı üslenen davacının sigortalısının ,taşımada sorumlu olan araç taşıyıcısı ile birlikte yük sahiplerine karşı sorumlu ise de, davacının sigortalısının da taşımada meydana gelen hasardan sorumlu olan davalı nakliyeciye ve yangında sorumlu olan davalı sürücüye rücu hakkının olduğunu, ancak dava konusu sigorta poliçesi gereğince davacının sigortalısının davalılara rücu hakkının, hasarlı mal bedellerinin sigortalısına ödemiş olan davacı sigorta şirketine devir olduğunu bu nedenlerle ödenen 16.949,70.-TL tazminatın avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile, müvekkillerinin aleyhine açılan bu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkillerinin hiç bir kusuru ve sorumluluğunun olmadığını, hasarın meydana gelmesine neden olan yangının araç seyir halinde iken dışarıdan atılan bir madde nedeni ile çıkmış olma ihtimalinin yüksek olduğunu, gerek ekspertiz raporunda gerekse de itfaiye raporundaki tespitin de bu yönde olduğunu, aracın kendisinden yada müvekkillerinin kusurundan kaynaklanan bir yangının söz konusu olmadığını, aracın kendisinde bir yangın olmadığını sadece kamyonun kasasında yangın çıktığının görüldüğünü, müvekkillerinin sorumluluğundan bahsedilebilmesi için yangının bizzat aracın kendisinden kaynaklanmış olmasının gerektiğini, 11.10.2010 tarihli ekspertiz raporunda “Ek.7’de sunulan yangın raporuna göre 29.08.2010 tarihinde Pendik’te meydana gelen yagnın ihbarı sonrası yangın mahalline giden itfaiye ekipleri … plakalı araç kasası üzerindeki yükün bir kısmının yanmakta olduğu görülerek müdahale edildiği, olay yerinde yapılan incelemede yangın çıkış sebebinin tespit edilemediği belirtilmiştir” denildiğini, gerek itfaiye raporunda ,gerekse de ekspertiz raporunda görüldüğü üzere dışarıdan atılan bir maddenin yangına sebebiyet vermiş olabileceği ihtimalinin çok yüksek olduğunun açıkça tespit edildiğini, dava dışı sigorta ettiren ile davacı arasında yapılmış olan 26.03.2010 başlangıç tarihli yurt içi taşıyıcı sorumluluk sigortası abonman sözleşmesinde de; açık kasalı araçlar ile yapılacak taşımaların , araç üzerinde azami titizlik gösterilerek, branda çekilmesi kaydı ile teminata dahil olduğunu, ancak sevkiyatı gerçekleştiren kamyonların yetersiz veya yırtık brandalı olmasından dolayı meydana gelebilecek hasarların teminat dışı olduğunun belirtildiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf vekilleri delil listelerini ve yazılı delillerini dosyaya ibraz etmiş, toplanması gereken delilleri mahkememizce toplanmıştır.
Bakırköy …. İcra müdürlüğünün … E sayılı dosyası dosyamız arasına celp edilmiş, yapılan incelemesinde; alacaklının …. A.Ş, borçluların …, … olduğu, 16.949,70 TL asıl alacak ve işlemiş faizlerin tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, borçlulara ödeme emrinin … tarihinde tebliğ edildiği, borçlu … ‘ un …. …’ un …. tarihinde borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettikleri, itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Pendik Cumhuriyet başsavcılığına müzekkere yazılarak, olayla ilgili …. soruşturma nolu dosyanın sureti dosyamız arasına celp edilmiş, yapılan incelemesinde, mağdur şüphelinin …, suçun taksirle yangına neden olma suçu olduğu, yapılan soruşturma sonunda kamyondaki yangının kasten meydana getirildiğine dair hiçbir iddia ve kanıt bulunmadığından ve yangının başkalarının hayatı, sağlığı veya mal varlığı bakımından tehlike oluşturmaması nedeniyle şüpheli hakkında kamu adına kovuşturma yapmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Davacının alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarının tespiti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır.
Bilirkişi kurulu dosyaya sunduğu ayrıntılı raporunda; teminata konu emtiaların taşındığı araç ve dolayısıyla yükün taşınması işini üstlenen davalı taşıyıcının, sigortacının sigortalısı dava dışı nakliye firmasına taşeron olarak taşıma işini yaptığını, davalının yıllık sözleşmeli taşıyıcı olduğu bildirilmemesi nedeninden ve poliçedeki özel şart gereği sigortalının taşıyıcıya rücu hakkının doğduğunu, ekspertiz yerinde yapılan tespit ve fotograflar ile zarar listesinden KDV hariç bulunan 16.949,70 TL hasar tutarının uygun olduğunu, taşıyıcının eşyanın teslim alınmasından teslim edildiği tarihe kadar kendi yerine geçen bütün taşıyıcıların ve eşyanın taşınmasını kendilerine bıraktığı kimselerin fiil ve kusurlarından kendi kusuru gibi mesul olduğunu, ancak zararın meydana geliş şekline bakıldığında kamyonun seyir esnasında kasa kısmında yangının başladığını ve sürücünün diğer araçlar tarafından uyarılması ile olayı fark ettiğini, olay yeri görgü tutanağında yangın nedenin belirlenemediğinin belirtildiğini, itfaiye raporunda yangın çıkabilecek bir bulguya rastlanamadığının belirtildiğini, ekspertiz raporunda, yangın çıkış nedenine ilişkin olarak seyir esnasında bir başka araçtan atılan sigara sebebi ile yangının çıkabileceğinin belirtildiğini, parsiyel yüklerden hiçbirinin yangın başlatıcı özelliğe sahip olmaması karşısında malların sallanıp sürtünmesi sonucu kızışıp alevlenmesi ile yangının başlamasına ilişkin tespitin yerinde olmadığını, somut durum karşısında, kamyondaki yangının kaçınılmaz ve sonuçlarına engel olunmaz bir olay olarak meydana gelmiş olması nedeninden ve TTK 781/1 hükmü gereği taşıyıcının zarardan sorumlu tutulamayacağını, aksi durumun ispat yükünün zarar görenin halefi davacı sigortacının üzerinde olduğunu, hasarın taşıyıcının kusurundan kaynaklandığının ortaya konulamadığını, davalı taşıyıcının davacıya rücuen tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını belirttikleri görülmüştür.
Bilirkişi raporu sonuç ve gerekçe olarak hükme dayanak teşkil edebilecek nitelikte kabul edilmiştir.
Davacı vekili son celsede, davanın kabulüne karar verilmesini, davalılar vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava niteliği itibariyle İİK nun 67 ve devamı maddeleri gereğince açılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davacı sigorta şirketince sigortalanan ,davacının sigortalısı olan dava dışı …. LTD. ŞTİ nin bir kısım parsiyel yüklerinin davalı … ‘ a ait …. plakalı araç ile …’ dan … ‘ ya taşınması sırasında diğer davalı … ‘un kullandığı kamyonun kasasında yangın çıktığı ve davacı şirket tarafından sigortalanan yüklerin hasarlandığı, davacının poliçe teminatı kapsamında bulunan hasarlanan yükler nedeniyle dava dışı sigortalısına 16.949,70 TL hasar tazminatını ödediği ve ödenen tazminat gereğince davalılara rücu ettiği, davalıların davacı şirkete ödeme yapmaması üzerine icra takibi yaptığı ve yapılan takibe itiraz nedeniyle de iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyaya celp edilen yangın raporu, olay yeri inceleme tutanağı ve bilirkişi raporuna göre yangının davalı … ‘ a ait diğer davalının sevk ve idaresindeki kamyonun kasasında meydana geldiği, yangının sebebinin tespit edilemediği, itfaiye raporunda, istifli ve paketli kargo malzemelerinden yangın çıkarabilecek somut bir bulguya rastlanamadığının belirtildiği, davacının yaptırmış olduğu ekspertiz raporunda ise ,seyir esnasında başka bir araçtan atılan sigara sebebi ile yangının çıkmış olabileceğinin veya parsiyel yüklerin sürtünme sonucu kızışarak alevlenmesi ile başlayabileceğinin belirtildiği, parsiyel yüklerden hiçbirinin yangın başlatıcı özelliğe sahip olmadığının bilirkişi raporunda ve itfaiye yangın raporunda belirtilmesi karşısında malların sallanıp sürtünme sonucu kızışıp alevlenmesi ile yangının başlayabileceği tespitinin yerinde olmadığı, yangının araçta meydana gelen herhangi bir arızadan ileri geldiğine dair herhangi bir tespitin yapılamadığı, bu konuda herhangi bir delilin bulunmadığı, yangının ekspertiz raporunda da belirtildiği şekilde, seyir esnasında başka bir araçtan atılan sigara sebebi ile çıkmış olabileceği yönündeki değerlendirmenin yerinde olduğu, bu durumda kamyondaki yangının davalıların kusurlarından kaynaklanmadığı, taşıyıcının yangının sonuçlarını önlemesine olanak bulunmadığı, davacı şirketin davalıların kusurlu olduğunu ispat edemediği, dolayısıyla davalıların kamyonun kasasında meydana gelen yangın sonucu malların hasarlanmasından dolayı sorumlu tutulamayacakları kanaatine varıldığından, mahkemece davacının subut bulmayan davasının reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin kararı temyiz etmesi üzerine, dosyamız Yargıtay …. HD’ye gönderilmiş, Yargıtay … H.D. 10/12/2013 tarih, …. E., …. K. Sayılı kararı ile, yük sahiplerine dava dışı sigortalı tarafından yapılan ödemelere ilişkin bilgi ve belgeler getirtilmeksizin ve davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı tereddüte mahal bırakmayacak şekilde araştırılmaksızın yazılı şekilde karar vermenin doğru olmadığını belirterek; mahkememiz kararının bozulmasına karar vermiştir.
Bozma kararı üzerine dosyanın mahkememizin yukarıda yazılı esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce … LTD. ŞTİ.’nin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması için Ankara … ATM’ye talimat yazılmıştır.
Talimatla alınan bilirkişi raporunda bilirkişi özetle; …. LTD. ŞTİ’nin 2010 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, yapılan incelemede dava konusu olay nedeniyle yük sahiplerine ödeme yapılmadığının tespit edildiği sonuç ve kanaatine varmıştır.

Mahkememiz kararı davacı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmakla
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 28/09/2017 tarih ve … Esas …Karar sayılı ilamıyla bozulmakla, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp incelendi.
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının sigortalısının da taşımada meydana gelen hasardan sorumlu olan davalı nakliyeciye ve yangında sorumlu olan davalı sürücüye rücu hakkının olduğunu, ancak dava konusu sigorta poliçesi gereğince davacının sigortalısının davalılara rücu hakkının, hasarlı mal bedellerinin sigortalısına ödemiş olan davacı sigorta şirketine devir olduğunu bu nedenlerle ödenen 16.949,70.-TL tazminatın avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tahsiline karar verilmesin talebidir.
Dava, yurtiçi taşıyıcı sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında rucuen tazminat istemine ilişkindir. Davacı ile dava dışı sigortalı arasındaki sigorta ilişkisi sorumluluk sigortasına dayanmakta olup, dava dışı sigortalının taşıma risklerinden doğabilecek sorumlulukları yük sahibine karşı teminat altına alınmıştır. Yük sahiplerine dava dışı sigortalı tasfiye haliinde … ltd şti nin ödeme yapıp yapmadığı, yaptı ise miktarının belirlenmesi ile bu miktar yönüyle davacının rücu hakkı değerlendirilecek olup, Yargıtay ilamı doğrultusunda, dava dışı zarar görenlerin bildirilmesi istenmiş ve dava dışı sigortalının zarar görenlere meydana gelen haksız fiil nedeniyle ödeme yapıp yapmadığına dair tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesi istenilmiş, bir kısım zarar görene için mahkememizce bir kısım zarar gören için ise talimat mahkemesince inceleme günü tayin edilmiştir. Ancak talimat mahkemesi cevabında ilgililerin zarar tarihindeki kayıtların zamanaşımına uğradığı ve bu sebeple incelemeye sunulamadığı bilgisi verilmiş ve yine mahkememizce de verilen inceleme gününde ilgililerin defter ve belgelerini sunmadığına dair tutanak tutulmuştur. Bu durumda dava dışı sigortalının zarar görenlere ödeme yaptığına dair dosya kapsamında herhangi bir bilgi ve belge bulunmamakta olup, yük ilgilisine ödeme yapmayan sigortalının bu yöndeki temlik iradesi sebebiyle davacının dava hakkı kazanması mümkün olmayacaktır. Buna göre,uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda adı geçen şirketin tasfiye memuruna dava konusu olaya ilişkin sigortalı şirket tarafından 3.kişilere ödeme yapılıp yapılmadığı yapılmış ise ilgili ödeme belgelerini ibraz etmkesi istenmiş ve bu yönde iki tebligat yapıldığ ıhalde dosyaya bir ödeme belgesi veya beyan sunulmamıştır. Ayrıca yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu dava dışı … LTD.ŞTİ. Tarafından ticari defterlerinde dava konusu olay nedeniyle yük sahiplerine ödeme yapılmadığı tesbit edilmiştir.Belirtilen durum karşısında davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı anlaşıldığından davanın bu nedenle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Yargılama ve vekalet ücretine ilişkin daha önce karar verildiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin huzurunda kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
13/12/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır