Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/752 E. 2020/108 K. 03.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/752 Esas
KARAR NO : 2020/108

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2018
KARAR TARİHİ : 03/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında cari hesaba dayalı sürekli ticari ilişki olduğunu, davalının almış olduğu hizmete karşılık cari hesap bakiyesini ödeme aczine düştüğünü, sözlü ihtarlarının karşılıksız kalması üzerine cari hesap bakiyesinin tahsili için Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı dosyası ile takibe giriştiğini ancak davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu, belirtilen sebeplerle davanın kabulüne, haksız itiraz nedeniyle davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacının tekstil ve kumaş işiyle iştigal eden firmalar olduğunu, müvekkilinin davacıya kumaş siparişi verdiğini ancak davacının teslim tarihini iki ay gibi bir süre geçmesine rağmen kumaşları teslim etmediğini, müvekkilinin yurt dışı müşterisine gecikmeden dolayı siparişlerini zamanında teslim edemediğini ve bu sebeple müşterisini kaybetme aşamasına geldiğini, davacı tarafın gerek telefon gerekse e-posta ile uyarılmasına rağmen kumaşların zamanında alınamamasından kaynaklı ticari ve ekonomik olarak zarara uğradığını, bu zarara ilişkin bir kısmı bakımından davacıya fatura gönderdiğini ve zararın tahsilini talep ettiğini, gerekenin yapılmasını talep etmiştir.
Dava; davacının, cari hesaba dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacının davalı aleyhinde 7.851,94 TL asıl alacak sile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal (%9) faizi ile birlikte tahsili için cari hesap ekstresi gereği ödenmeyen borca dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Mahkememizce tarafların defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucu bilirkişi tarafından düzenlenen 13/01/2020 tarihli raporda özetle; davalı yanın 2017-2018 yılı ticari defterlerinin lehine delil vasfında olduğunu, davalının 17/04/2018 takip tarihi itibariyle kendi ticari defterlerinde davacı yana 2.623,93 TL borçlu olduğunu, 02/04/2018 tarihli ….. no.lu reklamasyon bedeli açıklamalı 5.228,01 TL bedelli faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğunu ancak davacı tarafından faturanın kabul edilmeyerek iade edildiğini, davalının cevap dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaları somutlaştırmadığını, reklamasyon faturasının haklı yere düzenlenmediği yönünde karar verilmesi halinde davalının kendi ticari defterlerinde davacı yana 7.851,94 TL borçlu olacağını bildirmiştir.
Fatura, “satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır” (VUK m.229). Fatura, asgari olarak, düzenleme tarihi, seri ve sıra numarası, faturayı düzenleyenin adı, varsa ticaret unvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarası, müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap numarası, faturaya konu malın veya işin nevi, miktarı, fiyatı gibi bilgileri içerecek şekilde tanzim edilir. Her ne kadar TTK’nın m.21/f.1 hükmünde: “Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” denilerek, faturanın düzenlenmesinin isteğe bağlı (ihtiyari) olduğu şeklinde bir ifadeye yer verilmiş ise de, VUK m.232’de sayılan mükellefler için fatura tanzimi yasal bir zorunluluk olarak kabul edilmiştir. Müşteri tarafından alınan bir malın satıcıya geri verilmesi durumunda vergi kayıtlarının birbirini tevsik etmesi amacıyla uygulamada “iade faturası” düzenlenmektedir. Diğer bir ifade ile, iade faturası, dayanak ticari ilişkide alıcıya teslim edilen ve fakat bir sebeple satıcıya iade edilen malların tutarının iade alındığına dair kayıt tutulmasına hizmet eden bir belgedir. Dolayısıyla, iade faturası ile müşteri tarafından alınan bir malın tamamının satıcıya iadesi mümkün olduğu gibi, yalnızca bir kısmının da iadesi olanaklıdır. Nihayetinde bir fatura olarak, iade faturası da VUK’ta sayılan asgari içeriği haiz olarak tanzim edilmek zorundadır. Bu sebeple de, yasal şartları havi bir faturanın görünür bir yerine “İade Faturasıdır” ibaresinin basılması ile iade faturası tanzim edilmiş olmaktadır. İade faturasının amacı alıcının bir kısım veya tüm malları satıcıya iade ettiğini ispatlamak olduğundan, burada fatura tanzim eden ile adına fatura tanzim edilen yer değiştirmektedir. Bu sebeple de iade faturası ancak bir malın alıcısı tarafından satıcısına hitaben düzenlenebilecek bir belgedir. Sonuç olarak, iade faturası, alıcı ile satıcı arasında geçerli bir ticari ilişki ile fatura karşılığı satın alınmış olan bir malın kısmen veya tamamen ve fakat asıl faturadaki ile birebir aynı şartları haiz olarak tanzim edildiği bir fatura türüdür. TTK m.21/f.2 hükmü gereği faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içerisinde içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa fatura içeriğini kabul etmiş sayılır. Bu hükmün karşıt anlamından görüleceği üzere, faturaya itiraz edilmiş olması halinde artık karşı tarafın fatura içeriğini kabul etmiş sayılması söz konusu olmayacaktır. Faturaya usulüne uygun itiraz edilmemesi halinde faturanın içeriği hakkında karşılıklı olarak taraf iradelerinin uyuştuğu kabul edilmektedir. Bu sebeple de, faturaya itiraz edilmiş olması halinde, tarafların mutabık olmadığı ticari koşulların söz konusu olduğu kabul edilecektir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E. 2004/2189 – K. 2004/11141 – T. 11.11.2004 tarihli kararında; “Davalı tarafından süresinde yapılmış bir itiraz yok ise, davalının kabul ederek defterlere işlediği faturalar için sonradan iade faturaları düzenlenmesi kendisinin yararına bir sonuç doğurmaz.”, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi E. 2009/5122 – K. 2010/2130 – T. 1.3.2010 tarihli kararında; davalının davacı dayanağı 10.10.2005 tarihli faturayı 12.10.2005 tarihinde yevmiye defterine kaydedildikten sonra 27.12.2005 tarihinde iade faturası keserek fatura münderecatına itiraz etmesi nedeniyle bu yöndeki savunmalarına itibar edilemeyeceği gibi (…) hükümleri mevcuttur.
Dava dosyasının değerlendirilmesinde; Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, Bakırköy ……İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre dava itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkememiz dosyası bilirkişiye verilmiş ve bilirkişi tarafından yapılan incelemeler neticesinde taraflar arasında ticari ilişkinin gerçekleştiği, davalı defterlerine göre talep edilen değerin uyumlu olduğu, iade faturasının davacı tarafından iade edilerek resmi defterlerine işlenmemiş olduğu, davacının davalı adına keşide etmiş olduğu faturaların davalının resmi defterlerine işlenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının itirazında haksız bulunduğu kanaatine varılarak aşağdaki şekilde hüküm kurulmuş, alacak likit olduğundan ve davalının icra takibine itirazı haksız görüldüğünden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davalının Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 7.851,94 TL bakımından devamına, asıl alacağa yıllık %9 yasal faiz işletilmesine,
2-Kabul edilen 7.851,94 TL’nin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 536,36 TL harç peşin alınan 94,84 TL harcın mahsubu ile bakiye 441,52 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan ayrıntısı Uyapta kayıtlı 753,00 TL yargılama gideri, 35.90 TL başvurma harcı, 94,84 TL peşin harç olmak üzere toplam 883,74 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır